ESKİ HAT | Texting

Eski Hat -54-

Fotoğrafta Sarp ve Gül aşklarım var. Hep Sarp bakıyordu azcık da Gülo baksın işdslfkjlş. 

Bölüm şarkısı; Sleeping at Last - Light.

İyi okumalar...

"Sarp!" 

Annemin seslenmesiyle kafamı önümdeki testten kaldırıp odamdan çıktım. Bugün Gül bize çalışmaya geleceği için ona anlatacağım konuların üstünden geçiyordum. Aslında konuların hepsine hakimdim ancak ilk kez ona ders anlatacağım için yüzüne baktıktan sonra bir şeyleri unutmaktan korkuyordum.

Kapı önüne geldiğimde annemin Gül'ü baştan aşağı süzdüğünü gördüm. Bir sevgilim olduğunu henüz söylememiştim. Zaten kendisi anlıyordu. 

"Hoş geldin, Gül. Gelsene." Annemin kızı süzmekten içeriye davet etmesi gerektiğini unuttuğunu bildiğim için ben davet etmiştim. Gül, ayakkabılarını çıkarıp içeriye geçti ve anneme başıyla selam verdi. Annemi birazcık tanıyorsam onu hemen burada sorguya çekecekti. Evimize ilk kez bir kız gelmiyordu, genelde Sezin'in arkadaşları da gelirdi ama ilk kez benim çağırdığım biri geliyordu.

"İsmin gibiymişsin, maşallah." Annem kulağını hafifçe çekip ahşap kapının kenarına yumruğunu vurdu. "Sarp'la nereden tanışıyorsunuz?"

"Okuldan."

"Ne zamandır?"

"Anne, kız bir otursun da öyle sorguya çek istersen."

Annem, omzunun üstünden bana delici bakışlarından attığında kafamı utançla Gül'e çevirip 'seni kurtaramam' bakışlarımı attım. Yalnızca tebessüm etti.

Herhalde beni öldürmeye meyilliydi.

"Yani önceden göz aşinalığımız vardı ama yaklaşık 6 aydır tanışıyoruz."

"Peki Sarp'ın eve davet ettiği ilk kız olmanın nedeni ne?" diye sordu annem gözlerini kısarak. Sezin yetmemiş bir de annemle uğraşacaktı, ah zavallı sevgilim...

"Matematik çalışmak için."

"Oğlumdan özel ders almak isteyen çok kız var." Gül'ün çenesi kasıldı ve tek kaşını kaldırıp bana saniyelik bir bakış attı. Pekala, bundan benim de haberim yoktu.

"Bakma oğlum öyle, komşular istiyor hep ama ben senin istemediğini söylüyorum."

"İyi diyorsunuz." diye mırıldandı Gül. Dudaklarımı birbirine bastırıp gelecek olan sırıtışı engelledim. 

"O zaman ben seni daha fazla tutmayayım kızım, siz gidin ders çalışın." Gül, kafasını onaylarcasına salladığında ben parmaklarımı hafifçe dirseğine sarmış, onu odama doğru yönlendirmiştim. Odama girip kapıyı kapattığımızda dışarıya derin bir soluk bıraktı. Anlaşılan zorlanmıştı.

"Annen taş gibi hatunmuş."

"Geçenlerde bir haber görmüştüm. Kayınpeder ve damat birbirine aşık olmuş." Gül, gözlerime merakla baktığında kafamı ona çevirdim.

"Aynı şeyi yaşamak istemem." Gül kahkaha attığında ben de dudaklarıma yayılan tebessümle onu izliyordum. Ve galiba o gelecek diye çalıştığım tüm konuları unutmuştum.

Harika.

Gül, sırt çantasını açıp defterle kalem çıkardığında ben de masaya oturmuş, yanıma bir sandalye çekmiştim. Sandalyeyi bilerek dibime çekmiş olmam gözünden kaçmazken bana gözlerini kısarak baktı. Dudak büküp bakışlarımı kaçırdığımda oturmuştu.

"Nereden başlayalım?"

"Hoca sensin."

Gülümseyip Gül'ün matematik defterini önüme çektim ve notlarında kısaca göz gezdirdim. Benden daha özenli defter tuttuğu kesindi. Farklı renklerde kalemler kullanarak yazılmış birçok başlık vardı. Benim defterimdeyse sadece bir renkli kalem kullanılıyordu.