Resimdeki Sevgili

Bölüm 1

"hadi acele et" dedi ling ling

rose : acele ediyorum ling ling

ling ling : tamam ama bir an önce halletirsek iyi olur

rose: merak etme sen

ling ling : tamam
dedi ve atölyeye gittiler

ATÖLYEDE

rose: aaa eyvah

ling ling: noldu?

rose: yerlere sıçramasın diye kağıt almayı unuttum

ling ling: aferin yani rose 👏

rose: eheheh neyse şurdaki kafeden isterim

ling ling: ne isteyeceksin?

rose: ya orası kafe değil mi? eski gazete felan olması gerek

ling ling: hmm evet tamam hadi git ve iste

rose: tamam
dedi ve kafeye gitti

KAFEDE HAWK'TAN
tam bir müşterinin daha servisini yapmıştım ki içeri bir kız girdi...kızın ayak bileklerine kadar gelen sarı saçları altında beyaz spor ayakkabısı üstünde de omzu düşük pembe bir tişört onun üstüne de kot bir tulum vardı. kızı daha önce hiç görmemiştim. sağ sola bakındıktan sonra benim yanıma geldi

rose: merhaba

ben: h-ha?

rose: şey ben bir şey soracağım

ben: yapabileceğim bir şeyse neden olmasın

rose:tabii ki ! ben ve arkadaşlarım şurada bir galeri açıyoruz
dedi ve bana hemen çaprazımızdaki dükkanı göstererek

ben: o dükkanı biliyorum orası bir evle bağlı merdivenlerden yukarı çıkınca 4 yatak odası mutfak banyo var

rose: evet şey rica etsem bana eski gazete felan verebilir misin? duvarları boyayacağız da

ben gözlerimi kızdan alamıyordum ki cevap vereyim

"hey hawk !"
diye seslendi travis

ben: ne var?
dedim

travis: hadi gel de yardım et

ben: tamam
dedim ve kıza döndüm

ben: siz geçin ben getiriyorum bayan....

rose: rose

ben: bayan rose

rose: hayır sadece rose

ben: tamam rose.. bu arada ben hawk karşımızdaki dükkana geldiğinize göre sık görüşeceğiz

rose: teşekkür ederim umarım
dedi ve elimi sıktı sonrada at kuyruğunu sallaya sallaya gitti

travis: hawk !

ben : ne var?!

travis: sana sesleniyorum orda geçmiş kızla konuşuyorsun hayırdır? zaten az daha çayları döküyodum

ben: tamam be ne var söyle

travis: sen önce o kız ne istedi onu söyle

ben: ya şurdaki dükkanı sahiplenmişler galeri yapacaklarmış duvarları boyuyorlarmış bende de yere sermek için eski gazete istediler

travis: tamam ben götürürüm

ben: hayır !
diye bağırınca dükkandaki tüm müşteriler bana döndü

ben: ehm ehm
diyince herkes önüne döndü

travis: ne bağrıyon lan?

ben: ne var lan ben götüreceğim o kızı bir daha görmem gerek