bölüm 1

102K 4.4K 8.3K
                                    

Küçük bir not: Medyada ki keman müziği hikaye için önemli. Dinleyerek okuyabilirsiniz. İyi okumalar.

21 Mart 2004/ Park Jimin

Pembe tişörtünü üstüne geçirdikten sonra kendisine son kez aynada baktı küçük çocuk ve odasından çıktı. Yemek odasına giderken yanından geçtiği aynalara bakarak duraksıyor ve tişörtüne bakıyordu.

Pembe küçük Jimin'in en sevdiği renkti.

Odaya girdiğinde kimse başını uğraştığı şeyden kaldırmadı. Babası gazete okuyordu. Ablası telefonuyla uğraşıyordu, annesi ise annesiydi işte. Park ailesiyle ilgili çıkan haber var mı diye internette dolaşıyordu. Küçük çocuk masaya oturmak için sandalyeyi geriye doğru çekti ve sürtünmeden dolayı oluşan tiz sese engel olamadı. Babası başını gazeteden kaldırıp ona baktı. Sesten rahatsız olduğunu belirtircesine kaşlarını çattı. Sonra bakışlarını tişörtüne indirdi ve bakışları daha da sertleşti.

"Jimin," dedi yüzünü buruşturarak. "Üzerine giydiğin şey kız tişörtü."

Sandalyeye otururken konuşmaya başladı ama yanlış bir şey söylediğini fark edince duraksadı.  "Ama bab-'' 


''Bay Park bu en sevdiğim renk." diye düzeltti Jimin. Her zaman içinden baba demek geliyordu ama evdeki saçma kurallara da uymak zorundaydı işte. Annesi ve babası ondan kendilerine 'Bay ve Bayan Park' diye hitap etmesini istemişlerdi.

"Neden sadece kızlar giysin ki?"

Jimin'in son söylediğiyle birlikte ablası başını telefondan kaldırdı ve Jimin'e 'sus' dercesine baktı. Çünkü Bay Park'ın bu konudaki hassaslığını biliyordu büyük olan.



"Çünkü pembe kız rengidir. Git üzerine erkeklerin giyeceği bir şey giy." dedi Bay Park ve bakışlarını tekrar gazeteye çevirdi.



"Yemekten sonra değiştiririm." dedi küçük Jimin dudaklarını büzerken.



Konu, Bayan Park'ın " Dün akşam katıldığım davette en iyi giyinenler arasına girmişim." demesiyle bölündü. Jung Su başını telefonundan kaldırmadan "Ne giymiştin ki?" dedi.


"Mor elbisemi, yeni almıştım." Böbürlenen yüz ifadesiyle platin sarısı saçlarını geriye savurdu Bayan Park. "Herkes bayılmıştı."


"Hmmm," dedi Jung Su. Dinliyormuş gibi görünmüyordu.

Bu arada aklını dolduran düşünceler yüzünden Jimin çubuklarını masaya bıraktı ve annesine döndü. "Bayan Park, bir şey sorabilir miyim?"

Aklında dün okul çıkışı üst sınıftaki iki çocuğun dudaklarını birbirine bastırması varken annesine bakıyordu. Başını tabletten kaldırmadı annesi. 


Tekrar denedi küçük Jimin. "Bayan Park?"

Annesi gözlerini devirirken, "Sor." dedi. Bakışları oğlunu bulmamıştı.


Jimin'in meraklı sesi odayı doldurdu. "Bir erkek başka bir erkeği öpebilir mi?"


duendeWhere stories live. Discover now