yirmi yedi : pt.1

3.8K 323 107
                                    

HyeRim'den :

Evde merakla Yoongi'yi bekliyordum. Strasten beklerken önüme gelen saçlarımı bileğimdeki tokayla rastgele bir topuz yaptım.
  Kapının açılmasıyla oraya baktığımda çenesinin kenarı ve kanayan bir Yoongi gördüğümde zor da olsa hızla ona koştum.
Tek elimle elini tuttum ve çenesine baktım.
"Krem." diye mırıldandım ve banyoya doğru giderken bileğimden tutup beni kendine çekti. Kollarını doladı. Çenesini kafamın yanına koydu. "Böyle kalalım." dedi. Bende şüphesiz kollarımı ona doladım. "Neyin var ? Nedem çenen yarılmış ?" Kıkırdadığını duydum. "Kavga ettim güzelim." Kollarımı sıkılaştırdım. Senkronize bir şekilde sağa sola salınmaya başladık. "Ne için ?" Kıkırdadı. "Senin için."
Kafamı kaldırıp ona baktım. Elimi ensesine götürdüğümde elime gelen sıcak sıvıyla ondan ayrıldım. Kanlı elimle bileğinden tutarak onu olağan gücümle banyoya sürükledim.

Duşakabine başını eğip yıkadım çünkü o bölge temiz olmadıktan sonra krem sürsemde çok işe yaramazdı. Saçını durularken önüne gelen şampuanlı su ile dudaklarını ovalıyordu. Anlam verememiştim, belki de yüzünü yıkarken dudağını ovalıyordur.

En son duş başlığını ona verdim ve o tüm yüzünü yıkadı.

Elime havluyu aldım. Ona döndüm ve saçlarının ucundan yukarıya doğru saçını kurulamaya başladım.
Beni bir anda belimden kaldırıp banyo tezgahına oturturdu. Gözlerini kapattı. Ben de daha nazik bir şekilde saçını kurulamaya devam ettim.
Havluyu ensesine ittirdiğim zaman o da kendi elini benim enseme koydu.
Ona bakarken yavaşça bana yaklaştı ve ıslak dudakları ile benim rengi atmış dudaklarımla birleştirdi.
Ona bunu kesmesi için işaret olaraktan ensesindeki havluyu oynattım.

"Saçını kuruluyordum Yoongi. Krem sürmeliyiz." dediğimde belimden tutarak beni indirdi. "İnebilirdim." diye mırıldandım.
Lavabonun altındaki dolabı açarak merhem kutusundan uygun bir kremi aldım ve dolabı geri kapattım.
Tekrardan banyonun tezgahına oturdum ve Yoongi'nin kafasını biraz eğdim.
Kanayan yeri bulduğumda nazikçe kremi oraya sürmüştüm ki dişlerinin arasından nefes verdi ve tişörtümü tutan elini sıktı. "Acıdı mı ?" Başını salladığı zaman tutarak sabitledim. "Küçük bir yaraymış. Sakin ol." dedim ve elimle kremi sürmeye devam ettim. Bittiğinde krem kapağını kapattım ve Yoongi'nin başını kaldırdım. Beni indirmesi için kollarımı iki yana açıp salladığımda vermek istediğim mesajı anlamış olmalı ki belimden tutup beni yere indirdi. Kendi inebileceğim yükseklikten o indiriyordu.
"Buna alışman iyi değil."
"Niye ki ?"
"O kadar da hafif değilsin Hanımefendi." Ona göz devirdim. "47 kiloyum Yoongi." Ellerimi yıkadıktan sonra kuruladım. Banyodan çıktım ve salona doğru ilerlemeye başladun. Yoongi de arkamdan geliyordu.
Annemin uyanmış olduğunu gördüm. "Anne." Hızla yanına ilerledim ve yanına zorla çömeldim. "İyi misin ?" dediğimde başını salladı.
"Özür dilerim kızım." dediğinde ona baktım. "Anne... Bilemezdin." dediğimde Yoongi'nin yanımıza geldiğini gördüm.  Annemin omzunu sıvazladı.
Annem ona bakarak gülümsedi. Yoongi'nin omzundaki elini tuttu.
Onlara sırıttım.
Demek kaynanası ile arası iyi olacak...

Hye! Kendine gel! Neler düşünüyorsun sen ?

(...)

sound || min yoongiWhere stories live. Discover now