Bölüm 21

348 20 20
                                    

İyi okumalar 💙🌹

.............................................................

Arda'dan

Burası berbattı!

Geldiğim günden beri gitmek için hazırlık yapıyordum. Girdiğim üniversiteyi, etraftaki insanları resmen bok götürüyordu. Ayrıca ayrılmamın en önemli sebebi daha başka bir şeydi.

Her ne kadar henüz ikimizde birbirimize söyleyemesekte ben Zehra'yı seviyordum!

Arada saatlerce konuşuyorduk. Zaten sesini duymadan yapamıyordum. Onun varlığını hissetmemek boktan bir histi. Ve özellikle onun için buradan ayrılıp yanına gidecektim.

Babam her şeyi ayarlamıştı. Uçak biletim, okula kaydım, hepsi tamamdı. Şuan tek yapmam gereken şey yarınki yolculuk için bavulumu hazırlamaktı. Ama en zoru da buydu işte!

Saat gece 12 falandı. Biraz daha oturup kalktım ve bavulu hazırladım. Evi düzenledim. Yerine tıkmış da olabilirim. Zaten evi satmıştım. Yarın sahiplerine teslim edip uçağa binecektim.

İzmir'e yarın varacağımı Ulaş hariç kimse bilmiyordu. Onunla bir plan yapmıştık . Zehra'ya ve Deniz'e -belki Bora'ya da olabilirdi - sürpriz yapacaktık. Onları bir cafeye getirecekti ve bende gelecektim.

Her şeyi halledip bir duş aldım ve yatağa girip uyumaya çalıştım.

💙 💙 💙 💙 💙 💙 💙 💙 💙 💙 💙 💙

Zehra 'dan

Bugün ders saat 15.00 'daydı ve saat henüz 10.00'dı. Bu saatte uyanmamın tek suçlusu Deniz'di. Sabah beni aramıştı ve telefonum ne ara yaptığını anlamadığım horoz gıdaklamasıyla çalmaya başlamıştı, bende telefonu açıp bir güzel sövüp tekrar suratına kapatmıştım. Bir daha da aramaya cesaret edememişti herhalde.

Tekrar uyuyamadığım için kalktım ve banyoya girdim. Kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. Hazırlamayı seviyordum ama toplaması zor geliyordu.

Kahvaltı yapıp masayı topladım ve giyecek bir şeyler bakmaya başladım. Bir an da gözüm telefona kayınca aldım ve Arda'yı aradım. İkinci çalışta açtı.

"Efendim?"

Saçımı başımı düzeltip -sanki görecekmiş gibi- konuşmaya başladım.

"Alo Arda, nasılsın?"

"İyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim bende ne yapıyorsun?"

"Okuldayım sonra da eve geçeceğim"

"İyi."

"Sen ne yapıyorsun?"

"Hiç,bende evdeyim. Belki Deniz'le dışarı çıkarız diye üstümü giyeceğim şimdi."

"Çıkarsınız çıkarsınız. Dikkat edin de etrafa!"

"Ederiz ederiz zaten Ulaş Bey'in korumaları her yerdeler!" diyerek güldüm.

"Olsunlar zaten!" diyerek o da güldü.

Arkadan bir arama gelince kimin aradığına baktım. Deniz arıyordu.

"Arda, Deniz arıyor. Sonra konuşuruz. Görüşürüz."

"Tamam görüşürüz" dedi ve telefonu kapattım.

"Ne var lan?!" diyerek telefonu açtım.

"Kimle konuşuyordun salak?"

"Arda'yla konuşuyordum içine ettin"

SonsuzluğumUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum