Sonsuzluğum

Bölüm 20 : Haftasonu partisi

Multi:Deniz'in kolyesi

Selamm. Nasılsınız?

Böyle durmadan bölüm yazasım geliyor hadi hayırlısı 😂 Ama oy ve yorum hiç gelmiyor. Hadi şuan oradaki yıldıza bir tıklayın lütfen. Buraya da tıkladım yazın. Merak ettim canım yapabiliyor musunuz diye? 😁❤❤ Ve 10K olmuşuz. Çok teşekkür ederim 💜 Neyse hadi iyi okumalar size.

💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙💙

Ulaş'tan

"Deniz hadi be kızım ağaç oldum burada!"

"Geliyorum!"

"Yarım saat önce de bunu söylemiştin?"

"Abartma Ulaş, geliyorum işte!"

Tam iki saattir Deniz'in parti için hazırlanmasını bekliyordum. İlk gün birileri parti olacağını söylemişti ve Deniz o günden hazırlanmaya başlamıştı. Ama hala daha hazır değildi. Ben anlamıyorum ne yapıyor. Podyuma çıkacak sanki.

Duş alması 20 dakika olsa, üstünü giymesi 10, elbiseyi giymesi 5, saçını yapması kesin yarım saat sürer. Makyajı da 20 dakika sürse. Ha tabii yarım saatte aynada kendine bakacak. Allah'ım sen bana sabır ver.

"Ya geldim işte sanki 2 saattir bekliyorsun!"

"Evet bek- liyorum." sesim fısıltı gibi çıkmıştı çünkü...
O neydi lan öyle

"Lan bu elbise ne!"

"Çok güzel değil mi?" dedi sevinçle. Hay Allah'ım sanki kızacağımı bilmiyor.

"Ya kızım ortada güzel diyebileceğim bir elbise yok ki?!"

"Ulaş'cığım bak ben şimdi bu kapıdan çıkacağım. Sen de peşimden geleceksin ve biz en sonunda gideceğiz. Boşuna kelime israfı yapmayalım."

"Hayır gitmiyoruz!"

"İyi gelmezsen gelme!"

Kapıya doğru yürümeye başladı. Ben de koltuğa oturdum. Çıksın bakalım çıkabiliyor mu!

Kapıyı biraz zorladıktan sonra bana dönüp

"Ulaş bu kapı açılmıyor!" dedi.

"Kilitli olduğu için olabilir mi?" diye sordum. Böyle olacağını bildiğim için kilitlemiştim çünkü.

"Ya sanki benim anahtarım yok!"

"Var mı?"

Çantasını karıştırmaya başladı ama bulamayınca etrafa bakındı. Tam o sırada anahtarını elinde sallayan beni görünce bana doğru geldi.

Kolumu yukarı kaldırıp anahtarı almasını engelledim.

"Ya Ulaş versene şunu!"

"Ya cırlama be kızım!"

"Ver anahtarımı çabuk!"

"O elbiseyle hiçbir yere gidemezsin!"

"Ya ama Ulaş ne var elbisemde?"

"Ne mi var? Bende onu diyorum bir tek kolları var!"

"Ver şu anahtarı" diyerek üstüme zıpladı ve geri geri beraber koltuğa düştük.

"Aldım" diyerek sinsice güldü. Ve üstümden kalkmaya çalıştı.

"Ulaş bıraksana ya!"

"Bırakmıyorum" diyerek daha sıkı tuttum.

"Ulaş ne olacak giysem?"

"Bir sürü it sana bakacak!"

"Ya baksa ne olacak, sen varsın yanımda!"