Bölüm 15:Sensiz Uyuyamıyorum

524 45 11
                                    


  Sabah gözlerimi o hayran olduğum kokuyla açtım. Öyle sıkı sarılıyordu ki. Sanki gidecekmişim gibi.
 
    İyice kendime geldiğimde Ulaşın dirseğini yastığa yaslamış beni izlediğini gördüm.

"Günaydın mavim" dedi kısık bir sesle ve tebessüm ederek.

"Günaydın"

"Bu akşam annenler gelicek ama ben seni bırakmak istemiyorum."

"Bırakmıyosun ki zaten"

"Evet ama.. Ne bileyim, hep ikimiz kalalım sadece"

Gülümsedim ve uzanıp dudağına küçük bir öpücük kondurdum. O an bunu ne kadar özlediğimi farkettim. Ulaşı çok özlemiştim.

  O da özlemiş olacak ki ben geri çekilmeden belimden tutup kendine çekti ve öpmeye başladı. O alt dudağımı emerken bende onun üst dudağıyla ilgileniyordum.

  Sonunda nefes almak için ayrıldığımızda yanağımı okşayıp kocaman bir öpücük kondurdu. Oradan boyun girintime koydu kafasını ve derin bi nefes aldı.

"Hadi kahvaltı yapalım. Pembe abla hazırlamıştır."

"Pembe abla kim"

"Küçüklüğümden beri bana o bakar. Annemle babamla pek vakit geçiremezdik. Çünkü hep toplantılar,davetler gereği yurt dışında veya şehir dışındalardı. Pembe abla benim ikinci annem sayılır."

"Yaa. Ben bunları bilmiyodum"

"Öğrendin işte. Neyse hadi inelim."

"Tamam ben üstümü değiştireyim"

"Kendini iyi hissetmiyosan..."

"İyiyim"  diyerek hafif bir tebessümle sözünü kestim.

Giyinme odasına girdim. Kıyafetlerim asılmıştı. Artık ulaşla yaşayacaktım. Aslında böyle bişeye gerek yoktu çünkü zaten bikaç hafta sonra ev bakmak ve yerleşmek için tamamen izmire gidecektik. Temmuz başlarındaydık. Ve anca yetişirdi.

 Çantaya gerek duymadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Çantaya gerek duymadım. Zaten evde olacaktık. Temmuz olduğu için çok sıcaktı ve daha denize bile gidememiştim. Bu çok koyuyordu tabi. İzmire iyice yerleşince gitmeliydim. Hatta yerleşmeden gitme gibi hayallerimde vardı.

"Deniiz. Hazır mısın"

Ulaşın sesini duyduğumda hemen odadan çıktım.

"Hazırım aşkım"

"Senin aşkım diyen ağzını yerim" dedi ve gelip belimi gıdıklamaya başladı.

"Ahahahah yaa ul- ahah ya Ulaş dur"

Sonunda insafa gelmiş olucak ki durdu.
Ellerimizi kenetledi ve odadan çıktı.

Aşağı kahvaltı masası kurulmuştu. Hani bi kuş sütü eksik derler ya aynen öyle. Hatta bi ara kuş sütü de varmı diye bakındım ama Allahtan yoktu. Sütü de sevmezdim zaten.

SonsuzluğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin