"Siz gidin sınıfa ben birazdan geliyorum."

Efe önce bana bakıp ardından da Doruk'a baktı.
Lütfen karşı çıkma Efe lütfen.

"Fazla gecikme."
dediğinde ellerimi sevinçle çırpıp Efe'nin yanağına öpücük kondurdum.

Onlar sınıfa giderken ben de Doruk'un yanına gittim.

Bütün kızlar ona hayranlıkla bakarken ben onun yanına gidince hepsi kıskanarak bize baktılar.

"Günaydın."
dedim sevimli gözükmeye çalışarak.

"Ne oldu?"
diyerek karşılık verdi en odunsu haliyle.

"Bir şey olmadı Doruk.Sadece günaydın demek istedim."

"Pekala. O zaman sanada günaydın."

"Sabah erkenden gitmişsin."

"Fazla uyumam bilirsin."

Bu yüzden mi yani? Bu yüzden mi erkenden kalkıp gittin.

"Ayrıca babanlara yakalanmak istemezsin diye düşündüm."

Aldığım cevap hoşuma gidince yüzüme istemsiz bir gülümseme ekledim.
Ay tontişim benim ya. Beni düşündüğü için erkenden gitmiş.

Doruk ona tontişim dediğimi duysa beni boğarak öldürür sanırım.

"Burda dikilecek miyiz yoksa sınıfa mı gitmek istersin?"

Vereceğim cevabı beklemeden yürümeye başladı.Benden peşinden koşturuyordum tabi bu sırada.

Karşıdan gelen Akın'ı gördüğümde olay çıkmaması için içimden dua ediyordum.

Akın yanıma gelip konuşmaya başladığında Doruk'un ters ters baktığını gördüm.

"Günaydın Günce."

"Günaydın."

"Şey biraz konuşabilir miyiz?"

Ben cevap vermeden Doruk lafa karıştı.

"Ne söyleyeceksen yanımda söyle."

"Günce'ye sordum ben. Karışmazsan sevinirim."

"Ahaha. Bak ne diyeceğim. Günce'yle ilgili her şeye karışırım. Neden biliyor musun?Çünkü o benim."

Ha? Ne dedin sen Doruk? Ben seninim öyle mi? Acaba sen de benim misin?

"Madem Günce'yi bu kadar umursuyorsun o zaman neden onu bırakıp gittin?"

Aferim Akın. Güzel soru. Hadi bunada cevap versene Doruk.

"Seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokma. Yoksa-"

"Yoksa ne?"

"Ne olacağını görmek ister misin?"

Biraz daha sessiz kalırsam kesin kavga çıkar düşüncesiyle hemen ortaya atladım.

"İkinizde biraz sakin olur musunuz?"

"Bu herif sana sulanırken olamam."

Ooo Doruk'tan beklemediğim bir cevap oldu doğrusu.

"Düzgün konuş lan benimle."

Of Akın dayak mı yemek istiyorsun sen?

"Yeter. Cidden yeter."
dedim sesimin tonunu yükselterek.Ve devam ettim.

"Sen ne söyleyecektin bana Akın?"

"Okul çıkışında bir şeyler yapalım mı diyecektim."

"Bilmem ki olabil-"

"Olmaz."

Doruk bir kerede lafımı bölme ya.

"Sana sormadım. Günce'ye sordum."

"Sana olmaz dedim."

"Neden peki?"

"Kusura bakma Akıncığım(!) ama Günce okul çıkışı benimle olacak. Hatta yarında benimle olacak. Dur bi düşüneyim..hah evet diğer günde benimle ve ondan sonra ki günde. Yani hiç şansın yok.Şimdi uza."

Elini belime sarıp beni kendine doğru çekerken zafer kazanmış gülümsemesiyle Akın'a bakıyordu.

Belimi biraz daha kavrayıp yürümeye başladı. Tabi doğal olarak bende yürüyordum.

"Neydi bu şimdi?"

"Ne neydi?"

"Okul çıkışında seninle olacağımı bilmiyordum."

"Artık biliyorsun."

Sınıfın kapısına kadar beni bıraktı. Kafasın saksı falan mı düştü bu çocuğun?

"Tenefüste yanıma gel."

"Neden ki?"

"Soru sorma. Sadece dediğimi yap."

"Of peki."

"Ha birde Akın seni tekrar rahatsız ederse bana söyle."

Tekrar mı?

"Akın beni rahatsız etmiyor ki."

"Hmm o zaman şöyle söyleyeyim. Akın benim rahatsız olacağım bir şey yaparsa bana söyle."

"Onunla konuşmam neden seni rahatsız ediyor ki?"

"Çok meraklı olmaya başladın sen."

"Hep böyleydim."

"Herneyse.Tenefüste gelmeyi unutma."
dedi ve kendi sınıfına doğru ilerleyip içeri girdi.

Bende arkasından bakakaldım.

Nasıl bir bölüm oldu hiç bilmiyorum. Artık değerlendirmek size kalmış bir şey.

Ve yaptığınız yorumlar içinde çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum.

Bu bölümü BrowniSeverEsmer99
adlı okuyucuma ithaf ediyorum.<3


Seni Unuttuğumu HatırlamıyorumDove le storie prendono vita. Scoprilo ora