15● Derinden girmek ●

1.4K 121 65
                                        

Yarım saattir Burak'ın koltuğuna oturmuş, amirim ve bizim çocukların konuşmasını dinliyor gibi yapıyordum ama kafam tamamen Fatih'in söylediği sözde kalmıştı. Ben kapının önünden ses duyduktan sonra Fatih'lerin siyah paltolu yaşlı bir adam görmesi beni korkutmuştu. Burak'la ya da benimle hala işi bitmeyen Kenan'ın olmaması için dua ediyordum. Ne kadar onun olmadığını düşünmek istesemde bir yanım kendini kandıyorsun diyordu.

Beni bu derin düşüncelerden İbrahim abinin sesi çekti;
"Adamın avcunun içinden  küçük bir kağıt çıkmış."
"Amirim, hangi adamın? Kusura bakmayın dalmışım."dedim merak içinde.
"Bugün gittiğimiz olay yerindeki maktülün elinden kağıt parçası çıktı, içinde bir şekil vardı da."dedi Murat söze girerek. Aklıma gelen şeyle irkildim. Burak telefonunu kurcalayıp Murat'a uzattı ve kızaran gözlerini ona çevirerek;
"Şekil  bu muydu?"dedi kısık çıkan sesiyle.
"Aaa evet lan."dedi Murat.

Fatih de kalkıp telefona baktı sonra amirime gösterdi.
"Aynı şekilse bizim evinde ölü bulduğumuz kadının ağzında bulmuştuk."dedim.
Murat şaşkın görünüyordu;
"Seri katil mi diyosunuz ?"
"Öyle olması için bir kişi daha öldürmesi lazım."dedi Burak.
"Bu hızda giderse fazla zaman almaz olması."diye yanıtladı amirim.
"Bu olayda hep berabersiniz çocuklar. Murat sen ayarlarsın kimin ne yapacağını tamam?"
Murat ;
"Anlaşıldı amirim." Diyip bize olay yeri hakkında bilgi verdi.

Maktülün evsiz olduğunu ve ailesinin uzun yıllar önce öldüğünü, kimseyle irtibat halinde olmadığını söyledi.
"Bulduğumuz kadın da ailesinden kimseyle irtibat halinde değildi. Komşuları arkadaşının bile olmadığını söylediler."dedim. Iki cinayette de benzer hayatlara son vermesi tesadüf değildi.
"Yalnızları öldürüyor."dedi Burak kendi kendine konuşur gibi.
"Ölse arkasından ağlayanı olmayanları seçiyor."
"Evet."diye onayladı amirim.
"Berra sizin dosya lazım olur bize ayrıntılar için. Nerede?"diye sordu Murat.

Burak'la aynı anda ;
"Masamdaki çekmecede."dedikten sonra birbirimize baktık.
Gözlerimiz buluştuğu gibi hemen gözlerimi Burak'ın kızarmış gözlerinden kaçırdım. Fatih'e baktığımda sırıtıyordu. Birden oluşan sessizliği dağıtmak için konuştum;
"Yılbaşını benim evde yapalım."
Allah'ım heyecanlanınca saçma bir fikir ortaya atmak zorunda mıydım?
"Aa olur, Esin de senin eve ziyarete gelmek istiyordu."dedi Fatih heyecanla.
"Bana da uyar."dedi Murat kumandayı alıp kanalı değiştirirken.
Amirim tam konuşacakken;
"Ne alaka ya mekana falan gitmeyecek miydik? Nerden çıktı şimdi"dedi Burak sinirli bir şekilde. Keşke ben de bilsem nereden çıkardığımı bu aptal fikri.

"Burak ne fark eder oğlum geçen sene de bizdeydik. Sanki her sene mekana mı gidiyoruz?"dedi amirim uyarır gibi.
Burak amirime bir şey söylemedi ama hala sinirli olduğu belliydi.Ondan tam da beklediğim tepkiyi vermişti. İbrahim abiye tepki verememesi işime gelmişti. Şimdi onunla inatlaşamayacaktım.
"Biz de geliriz bir Derya ablanla konuşayım da."diye devam etti amirim.

"Aa Berkay da geleceğim diyordu Berra. Biz söylersek olmaz şimdi ev sahibi olarak sen onu da çağırırsın yarın."dedi Fatih.
"Yeni yeni adetler çıkarıyorsunuz ya, o nerden çıktı."diyip öksürdü Burak. Aptal! Berkay'la olan derdi neydi bilmiyorum ama daha hastalıktan konuşamıyorken durduk yere sinirlenecek bir şeyler buluyordu. Fatih'ler ona derdin ne gibi bakarken amirim;
"Burak."dediğinde amirime dönen Burak, İbrahim abinin sesindeki 'kapa çeneni' mesajını alınca sesli bir derin nefes vermesi beni daha da sinirlendirdi.

"İstemiyorsan gelme o zaman."dediğimde yaslandığı koltuktan hafifçe doğrulup gözlerini kıstı. Onu kızarık burnu ve gözleriyle ciddiye alamıyordum.
"Çok meraklıydım senin evine gelmeye." Dedi kısık çıkan sesiyle. Arkasından burnunu çekmesine içimden gülsem de sözleri tam tersine sinirime dokunuyordu. Zaten genel olarak sözlerinin yarısı aklımı karıştırıyorsa diğer bir yarısı beni sinir ediyordu. Gözlerimi ondan kaçırarak;
"Herkese iyi geceler ben eve gidiyorum ."diyip odadan çıktım.

İltibasTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang