İltibas

5● Kader ●

5 ŞUBAT 2008

8 dersten sonra sıkışık otobüste duran genç kız yorgunluktan ve uykusuzluktan zar zor ayakta durabiliyordu. Yurda vardığında bir an önce uyumak istiyordu. Yatakhaneye girdiğinde hiç hoşlanmadığı Ceyda denilen kızın sesi ve kahkahalar kulaklarına doldu. Ceyda bir şeyler anlatıyor diğer kızlar da yüksek seslerle gülüyorlardı.
"Sevgili günlük; o günden sonra kabuslarım son bulmuyor. Her gece yarısı kabuslarla kan ter içinde uyanıp uykusuz kalıyorum. Ne yapacağım bilmiyorum.." bu Ceyda'nın sesiydi. Bu ceydanın sesiydi ama daha ilginci dedigi şeyler Berraya çok tanıdık geliyordu. Berra sese iyice yaklaştığında Ceyda'nın elinde kendi günlüğünü gördü.
"Kimsenin yüzünü görmeye tahammülüm yok, artık kendimi öldürüp bu iğrenç hayattan kurtulmak istiyorum.." diyip sesli bir kahkaha patlattı. "Ergene bakın, kendini öldürüp bu iğrenç hayattan kurtulmak istiyormuş" dedi Ceyda. Bu sözü üzerine bu sefer herkes güldü.
    
Berra, Ceyda'nın görüş alanına girdiğinde Ceyda daha da keyiflenip okumaya devam etti;
"Sanki duvarlar üstüme geliyor, nefes alamıyorum... Dışarıya çıkmayı denemeye ne dersin peki Allah'ın asosyeli ahahhaha " dediğinde Ceyda'ya doğru sakin bir şekilde yürüyen Berra ;
"Ver şunu."dedi günlüğü göstererek.
"Aaa Berra lütfen ama en güzel yerindeyiz"diyerek devam etti Ceyda ; "Daha fazla yaşama eziyetine katlanmak istemiyorum..."diyip bir kahkaha attı. Onun kahkahasına diğer kızlar da katılıyordu. "Madem katlanmak istemiyorsun o zaman neden hem kendine hem bize bir iyilik yapıp o zavallı kafanı uçurmuyorsun Berra ?"
Berra bu sözden sonra kontrolü kaybetti. "Kendimin değil ama senin kafanı uçuracağım kesin" deyip Ceyda'nın saçından tutup kafasını hemen yanındaki dolaba çarptı. Herkes birden gülüşmelerine son verdi. Ve ağızlarından şaşkınlık nidaları döküldü. Berra yere düşen Ceyda'nın elinden günlüğü alarak tam uzaklaşacakken Ceyda arkasından bağırdı ;
"Bu yaptığının hesabını vereceksin psikopat. Seni annenle babanın yanına göndereceğim.".
Berra elindeki günlüğü kenara fırlatıp geri döndü. Ceyda'nın üstüne yürüyordu. Ayağa kalkan Ceyda geri geri adım attı. Herkes nefesini tutmuş izliyordu, demin kahkahalarla gülen kızlardan şimdi eser yoktu. Berra Ceyda'nın çenesinden tutup ;
"Ne dedin sen?"dedi. Ceyda, sinir krizi geçiren kızı uzaklaştırmaya çalıştı ama başaramadı. Sinirden titreyen Berra bağırarak tekrar sordu ;
"Ne dedin sen ??"diyip kızın yüzüne bir tokat indirdi ve üstüne çıkarak kafasını yere vurmaya başladı. Her vurduğunda sorusunu tekrarlıyordu. Beş altı kere bütün gücüyle Ceyda'nın kafasını yere sertçe vuran Berra müdürenin sesiyle kendine geldi. Öyle ki o ana kadar kendi sesi ve sinirden parmak uçlarında atan damarlarını hissederken hiçbir şey duyamamıştı. Tombul elleriyle onu kızın üzerinden alıp kenarıya atan Müdüre, Ceyda'nın haline şaşırarak bakıyordu.Bir kaç kıza Ceyda'yı revire götürmelerini söyledi. Berra sakinleştiğinde Müdürenin odasındaydı. Gereksiz bir kız yüzünden ceza almak en son isteyeceği şeydi. Uykusuzluktan ve sinirden kızarmış gözleri ve mor halkalar oluşmuş göz altları, dağılmış uzun saçları, hala titreyen elleri ve soğuktan çatlamış dudakları ile cidden bir psikopata benziyordu..
Müdüre ona neler olduğunu sordu ama o ağzını bile açmadı. Büyük ihtimalle her kavga ettiğindeki gibi ona bir aylık tuvalet temizliği cezası ya da dayak atılacağını düşünüyordu. Ama yetiştirme yurdunun başındaki kadının çok daha farklı planları vardı. Onunla birini tanıştırmak istediğini söyledi. 16 yaşında ki genç kıza sinirini atabileceği bir yönelim sunmak istediğini söylediğinde Berra ceza almadığı için şaşkın duruyordu. Diğer gün Berra okuldan çıktığında okulun kapısının önünde 2007 model Mercedes S class vardı. Arabanın yanından geçecekken içinden çıkan siyah uzun paltolu adam Berra ile bir şey konuşmak istediğini söyledi. Berra ilk başta konuşmak istemeyip ilerlemeye başladı ama adam ona müdüre Hilal hanımın kocası olduğunu ve onun bu konuşmadan haberi olduğunu söyledi.