İki İken Bir

1 Telve Yakışıklısı

    Sabah güneşi evin açık bırakılan camından içeri sarı hüzmeler halinde sızıyordu, dışarıdan gelen gürültüler ile gözlerini araladı, komodinin üzerindeki suyu içti. Tutulan omuzlarını oynatarak gevşemeyi denedi. Yazın son günlerini yaşıyor olmaları daha kalın pijamalara geçiş yapması gerektiğinin sinyaliydi. O çabuk üşüyen birisiydi,kabaran saçlarını eli ile arkaya doğru ittirdi. Saate baktığında ise on bire geliyordu bugün nedensizce mutlu uyanmıştı. Islık çalarak banyayo girdi günlük işlerini hallettikten sonra üzerine çiçek desenli sıfır kol elbisesini giydi,dolgu topuk ayakkabılarını geçirerek evden çıktı. Yalnız yaşamanın en büyük dezavantajı ev içinde sıkılıyor olamasıydı. Bir rutin haline getirdiği şirin iki katlı cafeye giriş yaptı. İçerisinin dekarosyonu elbette güzeldi de esas cazip olan tatlılarıydı. Gide gele tanış olduğu garsona gülümseyerek siparişini verdi iş ilanlarına bakmaya başladı. Tabletini kapatan elin sahibine döndü arkadaşı gelmişti.

" Hoş geldin canım. Acaba bir gün geciktiğini görebilecek miyim? " sarıldıktan sonra yerlerine oturdu iki arkadaş.

" Sanmıyorum tatlım. Bilirsin pek huyum değildir." Garson siparişleri getirip servis edip gitmişti.

" Kızım iki dakika yüzünü göreceğiz şurada daldın yine o ekrana. " Hilal arkadaşının haklı sitemini duyup tabletini çantasına kaldırdı.

" Tamam tamam haklısın. Of ya ne yapacağım geleli bir ay oldu daha elle tutulur bir başvuru dahi yapamadım. "
" Canım benim neden bu kadar sıkıntı yapıyorsun duyanda çok ihtiyacın var sanacak babanların durumu iyi e sana da baskı yapmıyorlar daha ne diye dert ediyorsun?"

" Orası öyle ama, Mine sıkıldım artık evde oturmaktan bir işe yaradığımı hissetmek istiyorum mesleğimi yapsam fena mı olur? Babamlardan nereye kadar geçineceğim."

" Bak sana ne diyeceğim amaaa önce kek." Mine çatalını kekine batırarak bir parça aldı. Hilal bunların hepsini ağır çekimde izliyor gibiydi,zaman geçmedi söyleyeceğinin istediği şey ile ilgili olduğu belliydi . Domuzluğuna yapıyordu arkadaşı.

" Mmmm bu keklere de ne koyuyorlar bilmem çok lezzetli."

" Mineee! " Hilal arkadaşının küçük oyununa ortak olmuştu.

" Hazırlığını yap Hilal üç hafta sonra bizim şirkette pazarlama departmanında işe başlıyorsun. "

Hilal'in çığlığı bir kaç masanın onlara dönmesine neden olsada aldırmadı, kalkıp arkadaşının boynuna sarıldı.

" Sen varya birtanesin birtaneee."

" Sen de öylesin tatlım ama biraz daha burada kalırsam koltuğumu sana devredebilirim. "

" Ah! Evet haklısın canım hadi sen git. "

Hilal kafeden koşarak çıkan arkadaşının arkasından kıkırdayarak kalktı. Bu kız tam bir şapşaldı böyle bir arkadaşa sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunu düşündü. İç çekerek birbirlerinin tanışmasına vesile olan ikisinin de hayatını etkileyen dost kazığını hatırladı, her neyse bu güzel günde kötü anıları düşünmeyecekti. Kasaya doğru ilerledi. Her zamanki güler yüzü ile Çiğdem karşılamıştı onu güzel bir kızdı hem okuyor hem de yaz tatillerinde harçlığını çıkarmak için çalışıyordu.

" Nasılsın Çiğdem ? "

" İyiyim Hilal ablacım ,sen nasılsın? "

" İyiyim canım bende nasıl gidiyor Ferhat'ı göremedim bugün. "

" Bankada işi vardı Hilal abla gelir birazdan. "

Yanlarına gelen başka müşterileri fark eden Hilal kasayı daha fazla meşgul etmemek adına sohbeti kısa kesti.