Bölüm 12

15 4 0
                                    

YOK

Her geçen gün daha da komikleșiyor hayat.
Biz, bizim için feda edilen şeylere kıymet verirken, bizim feda ettiklerimiz gittikleri yerden bize posta koyuyor.
Karşımızdakine "Ne ara benlikten çıkıp senlik oldu bu duygular?" diyemiyoruz.
Aslında hiç bir şey diyemiyoruz ya, komik olan bu. Bizden gidenler hiç gittiği gibi kalmıyor. Ya paramparça olup geri geliyorlar yada geri gelmeye bile güçleri kalmıyor. Hesap bile soramıyoruz. Giden duygular zaten bizi eksik bırakırken gittikleri kişi bizi tamamen yarım bırakıyor.

Hevesle bıraktığımız duygular karanlığa gömülüp giderken bizi de ağır ağır sindiriyor. Kimsede sahip çıkmıyor bu karanlığa. Yoksulluk kanımızda çamur gibi dolanıyor. Dur diyemiyoruz.

Anlam veremiyorum bazı şeylere. Beni tanımadan tanıyormuş gibi yapanlara mesela. Veyahut da tanıyıpta tanımamazlıktan gelenlere.
İkisi de bir bakıma bize zarar veriyor. Tanıyanlar bana acizlik hissini tattırırken tanımayanlar çaresizliğe, acıya ve nefrete bulandırıyor ruhumu.
Kimse beni görmüyor, sadece gördüğünü sanıyor.
Bunlar hiç basit şeyler değil.
Kimse için basit şeyler değil.

Yaşamak zor. Ki bunu çoğu insan başaramaz. Çoğumuz sadece varız. Bazıları yarım, bazıları tam. Ama çoğumuz sadece varız. Peki ya varla yokluk arasında ki o ince çizgide dolaşanlar ne oluyor derseniz...
Onlar araf olur. Bazıları sonradan gitmiştir, bazıları hiç gelememiştir...
Arafta olmak zor.
Ya varsın, ya yoksun
Yani ya siyah olmalısın ya beyaz. Ama onlar gri oluyor. İkisine ortak pay bırakıyor. Bu ortak pay onlara zimmetleniyor. Bırakamıyorlar. Siyah bile olamıyorlar. Çünkü onlar sadece terkedilmiș, varlığı sır olan ruhlar. Çünkü onlar, yoklar.

-Özge
21:22

RUHU PAPATYAKde žijí příběhy. Začni objevovat