Bölüm 2

41 9 0
                                    

BAHANE 🔥

Gecenin bir yarısı, ömrümün en yaralı saatleriyle boğuşuyorum.
Böyle içim ortadan yarılıyor gibi.
Gırtlağıma bir acı yapışmış, beni boğuyor gibi. Anlatamıyorum. Anlamayacaksınız, çünkü bende anlamıyorum.

Gidenin arkasından bu kadar acımak. Canıma yük oluyor.
Kabullenemiyorum.
"Seni bırakan birinden ne medet umuyorsun be insan!" diye kızıyorum kendime. Her aklıma gelişinde bu ağır geliyor ve altında eziliyorum.
Gurursuzluğuma mı yanayım, yoksa gelmeyişine mi bilmiyorum. Gerçi gelmeyeceği besbelli olanları da beklemek bizim öle öle yaptığımız şeydir ya, gülüyorum.

Ne ara sen oldum bu kadar?
Ne ara bulaştı gülüşlerin kalp ağrılarıma?
Ya da ne zaman bizlikten çıkıp, benlik olduk?
Bilmiyorum.
Bilmiyorum ve bu ağır geliyor.
Yüzsüz gibi gelmeyecek birini hala ilk gün ki gibi beklemek ağır geliyor ama vazgeçemiyorum. Vazgeçemiyoruz!

O'nu el üstünde tutmaya o kadar meraklıyız ki yaptığı hataları bile yok sayarak sadece onun bir gülüşüne sığınıyoruz. O'na yeniliyoruz ama farkında değiliz.
O başkasına gülerken ve başkasının avuçlarını ısıtırken biz aptal bir aşık gibi arkasından onun dönmesini bekliyoruz.

Yetmiyor mu başkasına dokunması?
Yahut acıtmıyor mu başkasına gülmesi?

Yetiyor ve acıtıyor elbette.
Canımızı yakıyor ama olmuyor değil mi?
Kolay kolay vazgeçemiyoruz sevdiğimizden. Gözlerinin içine baka baka giderken "Gitmiyor, o tekrar gelecek. " bahaneleriyle kendimizi kandırıyoruz.

Ve en büyük sorunumuz da bu biliyor musunuz?

Gördüklerimizin üzerini örtmeden onları kabullensek ve kendimizi kandırmasak bu kadar acımayacağız belki de.

Ve siz yapmayın.

Kendinizi kandırmayın.

Yoksa sizde çok acırsınız.

Ve ben sevgilim, seni en güzel bahanelerde sakladım.

-Özge 🌹

#ruhupapatya

RUHU PAPATYAWhere stories live. Discover now