Onuncu Bölüm☎

En başından başla
                                    

 Telefonuma gelen mesajla şaşırdım. Mesaj Ezgi'dendi. Grubumuzu sessize aldığım için mesajları okumuyorsun, duymuyordum da. 'Gruba gelsene' demişti. Ona cevap vermeyerek konuşmalarına dikkat kesildim. Zaten önceden kaydettiğim için herkesi, bir sıkıntı yaşamıyordum.

Aykut
Bence yarın bir şeyler yapalım olur mu?

Bora
Bana uyar, Utku da gelirim diyor.

Aykut
Tamam o zaman. Ezgi, Almila, Özgür siz?

Ben
Ben gelmek istemiyorum.

Özgür
Neden?

Ben
İşte istemiyorum.

Ezgi
Hayır Almila geleceksin, ben de geliyorum bu arada.

Özgür
Ben duruma göre gelirim.

 Onlar nereye gideceklerini konuşurlarken telefonu kilitledim. Bugün biraz parka gidip oturmak istiyordum. Dün yağmur yağmasına rağmen hava pek de kötü olmadığı için kıyafet seçeneğim kalın olmayacaktı. Dolabıma geldiğimde uzun zamandır giymediğim ve severek aldığım V yaka pembe kazağımı elime alıp yatağıma attım. Pantolon seçimim de dar, kot pantolon olacaktı. Siyah hırkayla ve siyah converse ile kombinim tamamlanıyordu. Çanta almama gerek kalmadığı için telefonumu ve kulaklığımı alarak odadan çıktım.

"Anne ben parka gidiyorum." dedim ilkin sesim kötü çıkıp öksürsem de. "Tamam erken gel, bu akşam dayınlara gidiyoruz." Göz devirerek "Ben gitmek istemiyorum bir yere." dedim. "İyi ne yaparsan yap. "Dedi. Her zamanki anne ve kız.

 Belki eve geç gelirim diye anahtarımı cebime kıştırdım. Dışarı adımımı attığımda ayağıma ıslaklık gelmişti. Ah! Su birikintisine basmıştım. Giydiğim converse mahvolurken kapının tam önünde su birikintisi olmasına lanet ettim. Gözlerimi devirerek bildiğim bir parka doğru adımladım. Yolun yarısında aklıma gelen müzik dinleme isteğiyle pantolonumun küçük cebinden kulaklığımı çıkardım. Canım kulaklığım. O kadar kullanmama rağmen bozulmamıştı. Sanırım markaydı. Bilmiyorum, anlamazdım markadan falan. Şarkımı da başlatıp yola devam ettim. Şu kulaklıkla müzik dinlemek çok iyi bir şey değil miydi ya? Şehrin gürültüsünü, çocukların sesini, milletin kavgalarını içine çekip sana duymanı engelliyor. Tabi bir yandan tehlikesi de var. Kendini kaptırırsan araba kornasını duymazsın ve BUM!

 Gördüğüm ilk salıncağa bindim. Allah'tan boştu, çünkü her canım sıkıldığında gelirdim. Böyle dediysem de en son yaz tatilinde gitmiştim sanırım. Yanımdaki salıncağa tatlı bir kız koşmaya başladı. Çocukları artık sevmesem de bu çocuğun ayrı bir tatlılığı vardı. O yanımdaki salıncağa oturup kendini sallamaya çalışırken gözlerimi telefonuma indirip şarkımı değiştirdim. Kulağımdaki kulaklığımın çekilmesiyle şaşırdım. Kimdi be bu?

"Biraz kulaklığı çıkart da ufaklığı duy, sana bir şeyler diyor." Tanıdık sesle arkamı döndüğümde küçük dilimi yutacaktım az kalsın. Karşımda Özgür, bana sırıtarak bakıyordu. "A-a ama sen ne alaka burada?" Dedim kaşlarımı çatarak. Cevabını beklerken ben de o anda telefonuma bağlı kulaklığı çekip şarkıyı kapattım.

Yanlış Numara?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin