Adı üzerinde insan...

31.7K 751 38
                                    

                                                                       Dört

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

                                                                       Dört...

Suren çalan telefonun alarmıyla gözlerini açtığında köpeği Charmy alarma ayak uydurmuş havlıyordu. Yatağında gerinirken "Sen teknoloji düşmanısın Charmy" diye kıkırdayarak yanında yatan köpeğine sarıldı. Charmy bir insan gibi patisini onun boynuna atıp uslu uslu ona sarıldığında Suren "Ya ama sen çok tatlısın. Erkeğim benim" diye kahkaha atarken "Hadi kalk çabuk birazdan Matt gelip canımızı okur. Bugün evi temizleyecektik." Diyerek apar topar yatağını toplayıp işe koyuldu. Temizlik yaparken en sevdiği şey yüksek sesle çalan müzik sesiydi. Yatak çarşaflarını değiştirip makineye atarken temizliğe mutfaktan başladı. Charmy bir insan gibi ona yardım ediyordu. Koltuk altında ne bulduysa Suren'e getiriyor Suren ona aferin diyordu. Üç dört saat süren temizliğin ardından üzerindeki şort ve tişörtten kurtulup bedenini duşa soktuğunda Matt eve girmişti. Normalinde çalan müziği kapatır oradan oraya atlayan Charmy'i azarlar ve odasına geçerdi ama bugün farklıydı. Ayrıca gözlerine inanamamıştı çünkü ev pırıl pırıldı. Ses çıkarmadan Suren'in duştan çıkmasını bekledi. Suren duştan çıktığında Matt'in eve geldiğinden habersizdi. Havlusunu savura savura dans ederek salona girdiğinde korkudan "Sende kimsin?" diye çığlık attı. Matt neredeyse Suren'in çığlığı ile duvara yapışacaktı. Matt yüzünü kapatan bir demet çiçeği indirip "Aşk olsun sana!" derken Suren havlusunu bedenine sarmıştı.

"Matt beni çok korkuttun!" diyen Suren'in yanına gelen Matt "Bugün günlerden ne?" diye sordu.

Suren "Ne? Evlilik yıldönümümüz mü?" diye alay etti.

"Hayır, bugün seninle tanışmamızın ikinci yılı bitti" dedi. Suren "Yaaaa Matt! Çok tatlısın ama ben sana bir şey almadım" dedi üzülerek.

"Evi temizlemişsin işte! Bundan güzel hediye mi olur." dedi Matt kahkahayla.

Suren "Bende şaşırdım. İsteyince yapabiliyormuşum." Dedi sırıtarak.

"Hadi git giyin bende şu çiçekleri koyacak bir şey bulayım" dedi. Suren giyinirken Matt duşa girdi. Suren, O duştan çıkmadan hızlıca masayı hazırladı. Biraz peynir, akşamdan kalan makarna, yarım şişe şarap ve masanın ortasına koyduğumumu yaktı. Sakin ama duygusal bir müzik açıp beklemeye başladı.

Matt başında havlu salona girdiğinde gördüğü masa karşısında kahkahalarla güldü ama sandalyeye oturmayı ihmal etmedi. Suren sırıtarak kadehleri doldurdu ve "Bize..." dedi. Matt "Tanışmamınız şerefine tatlım" diyerek bardağı kafasına diktikten sonra "O günü hatırlıyor musun?" diye sorarak sırıttı. Suren "Nasıl unutabilirim. Sana âşık olmuştum" dediğinde geçmişin anılarında kaybolmaya hazırdılar.

İki yıl önce...

Geldiği ilk sefer gibi Los Angeles şehri Suren'i büyülemişti ve o görmeyeli her şey çok değişmişti. On sekiz yaşında olmasına rağmen hayatı pek yaşayamamış olması onun suçu değildi ama inatçıydı. Hak ettiklerini söke söke alacak hayatını dolu dolu geçirecek ve mutlu olacaktı. Bu yüzden gururunu bir kenara koyup tekrar buraya dönmüştü. İki sene önce bir babasının olduğu haberini almış heyecanla onu aramıştı. Noeli onunla geçirmek istediğini söylediğinde adam çaresiz kabul etmek zorunda kalmıştı. Suren o Noel, Los Angeles'a gelmiş, üvey annesi ve üvey kız kardeşiyle tanışmıştı. Hoş ona pek sevecen davranmamışlardı ama Suren hayatında annesi onu öksüzler yurduna bıraktıktan sonra ilk kez bir ailenin içindeydi ve bu ona yetmişti. Tatil çok çabuk geçmiş yetimhaneye döneceği gün babasına onlarla yaşayıp yaşamayacağını sormuştu. Babası "Gördün ev ancak bize yetiyor." Diyerek onu red etmişti. Suren kırılmış ama belli etmemişti. "Peki ya ben on sekizime geldiğimde?" diye babasının gözlerine bakarak sormuştu. Adam "Bunu iki yıl sonra konuşuruz tatlım" diyerek onu geçiştirmişti.

MUCİZEWhere stories live. Discover now