+'' Anahtarı ver.''

-'' Anlamadım, ne?''

+'' Anahtarı ver.''

-'' Aylin sen iyi misin?''

+'' SANA BU ARABANIN ANAHTARINI VER DEDİM!'' diye kelimelerin üstüne basa basa tısladım ona.

-'' Bu arabayı sürebileceğini mi düşünüyorsun? Daha reşit bile değilsin güzelim.'' diyip bana aptalca sırıttı.

Reşit değil mişim öyle mi? Sen şimdi görürsün Küçük Bey.

Bu işte ne kadar ciddi oldugumu ona kanıtlamam lazım. O yüzden biraz oyun oynamaktan zarar gelmez heralde. 

O görmemesi için arkamı döndüm ve elbisemin göğüs bölümünü biraz aşagıya çekiştirdim. Ellerimle saçlarımı hafif dağıttıktan sonra ona döndüm ve yaklaştım.Parmak uçlarımda havaya kalkıp nefesini yüzümde hissedeceğim mesafede oldugumu hissettiğimde yakınlaşmayı kestim ve elimi ceketinin cepine sokup anahtarı aldım.

 Parmak uçlarımdan aşagıya indiğimde yüzümü yüzünden uzaklastırmıstım ve Tuna şok olmuş gibi yüzüme odaklanmıştı. Ona zafer gülümsemesiyle karşılık verdiğimde hala ne oldugunu anlamamıştı, adeta nutku tutlmuştu çocugun.Üveyde olsa kardeşim olmasa ona daha fazlasını yapardım ama yapamadım işte..

Parmaklarımın arasındaki anahtarı ruhlar aleminden uyanıp yanıma geri dönmesi için salladım ve arabanın önünden geçerek şoför koltuguna oturdum. 

Ehliyet konusunda evet Tuna haklıydı, ehliyetim yoktu ama bu araba kullanmasını bilmediğim anlamına gelmezdi. Derya ile birlikte araba ve motor tutkumuz başladıgında müdiremiz Esma  hanımdan bize ögretmesi için yardım istemiştik. Ama o kabul etmemişti tabi ki.

Bİr gün Derya ile birlikte yurtta gezerken, Esma hanımı kocasını ofiste aldatırken yakalamıştık. Aşağılık kadın, bizde bize bakmakla yükümlüydü. Bizi  neden öyle bi kadına bıraktıklarını anlamıyordum. Ama asıl konu bu değildi. 

Ne yapıp edip bu kozu kullanmamız gerekirdi, ve bizde yaptık. Esma hanımı gördüklerimizi kocasına ve diğer herkese anlatmamamız karşılıgında bize araba ve motor sürmesini ögretmesini istemiştik. Oda bi çare kabul etti tabi. 

Arabaya bindiğimde kapının sesiyle birlikte Tuna  daha yeni aramıza katılmıştı. Bende onun yaptıgının aynısını yaparak kafamı camdan dısarı cıkartıp ona seslendim.

+'' Ah, hadi ama Tuna. Sabaha kadar seni bekleyemem.''

Tuna sersem sersem yanımdaki koltugun kapısını açıp yanıma oturdu. Hala şaşkındı ama bunu önemsemiyordum, kendimi kulübe odaklamam lazımdı çünkü. Ah, bu yaşıma kadar hiç kulübe gitmemiştim. Gerçi yurt dışında hiç bir yere gitmemiştim zaten.. Arabayla biraz ilerledikten sonra nerden gideceiğim konusunda bilgi almak için Tuna'ya sordum.

-'' Düz git, sonra dört yoldan sağa dön.''

+'' Pekala.'' diyip yola devam ettim.

-'' Araba kullanmasını nerden biliyorsun?''

+'' Müdire Esma Hanım ögretmişti. Ögretmesi için baya ugraşmıştım.'' diyip hafif sırıttım.

-'' Arabaları sever misin?'' diye sorup gülmüştü oda.

+'' Ne var, sevemez miyim?'' diye sinirle sordum.

-'' Bilmem, kızlar pek bu işleri sevmezlerde ondan şaşırdım yani.''

+'' Ben senin takıldıgın o boya küpüne düşen kızlardan değilim canım, bunu sevmeyen kızlar hayattaki en büyük zevklerden mahrum kalan kızlardır.''

-'' Evet ama onlarda başka zevklerle yetiniyorlar işte, ne yaparsın.'' diyip koca bi kahkaha attı.

Başka zevkler mi? Başka ne zevkleri olabilir ki?

+'' Pis sapık!'' diyip koluna vurdum.

-'' Ah, acıdı ama.''

+'' Beter ol.''

Tuna'nın tarif ettiği dört yoldan sağa döndükten biraz sonra karşımıza tekrar bi dört yol cıktı veTuna bu seferde sola dön diye beni yönlendirdi. 

Tuna'nın yardımıyla kulübün önüne geldiğimizde arabanın kapısını açıp arabadan indim, aynı şekilde Tuna'da. Arabadan iner inmez yanıma orta boylu, tatlı sayılabilecek, üniformalı bi çocuk geldi. Ne istiyecek diye beklerken çocuk elini önüme uzattı ve bir şey vermemi bekledi. Ne istediğini anlamadıgım için Tuna'ya baktım. Oda bana ''anahtarı ver'' dedi.

Ha, şimdi anladım. Karşımda duran çocuk bir valeydi. Ve benden arabayı park etmek için anahtarları istiyordu. Anlayışla kafamı yukarı aşagı salladıktan sonra elimdeki anahtarı valeye verdim. Ve vale arabaya binip bizden uzaklaştı.

Tuna belimden tutarak beni kendine çekti ve '' hazır mısın?'' diye sordu.

+'' Bu ne biçim soru, ne var ki bunda? Altı üstü bi kulüp en fazla ne olabilir ki?''

-'' Göreceğiz.'' diyip sırıttıktan sonra kulübün kapısına dogru ilerledik.

Kapının önünde 2 tane badigard duruyordu. Ama Tuna'yı görünce yaşımızı bile sormadan önümüzden çekildiler ve bizde rahatça içeri girdik.

Aptal Üvey KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin