ten

360 36 52
                                    


Lalisa onu kucaklayıp penceresinden onu içeriye aldı. Rosè'yi kucaklamak pek zor olmamıştı çünkü oldukça zayıftı. Onu yatağına yatırdı ve uzunca bir süre bacağını inceledi. "Hm..." dedi Lalisa biraz daha inceledikten sonra. Onun zekası Chaeyoung'ı derinden etkiliyordu. "Çok derin bir kesik gibi görünmüyor. Banyodan tentürdiyot alıp geliyorum." Lalisa odadan çıkarken Chaeyoung odasını incelemeye başlamıştı. Duvarlara asılı olan tablolar ilgisini çekiyordu. Lalisa'nın sanatla bu denli ilgili olması ona olan sevgisini gittikçe arttırıyordu. Duvarında Van Gogh'dan kocaman bir ''Yıldızlı Gece'' tablosu asılıydı.

Rosè, tablolara dalıp gitmişken Lisa odaya girdi. "Bulamadım." dedi Lalisa yüzünde üzgün bir ifade ile. Chaeyoung kıkırdadı. "Sorun değil, zaten derin değilmiş." kıkırdamaya devam etti. Rosè şu anda masum bir çocuk gibi görünmüştü Lisa'nın gözünde. Aslında hep içinde bir kötülük olmadığına inanmıştı çünkü Rosè ona göre bu dünyanın en iyi kalpli ve masum insanıydı.

"O zaman..." dedi Lalisa, Chaeyoung'ın yanına otururken. Kendisine bir yer açtı ve orada oturdu. "Ben de kestiğin yeri öperim." dedi gülümseyerek. Rosè çok utanmıştı. Yanakları kıpkırmızı bir ateş tonuna dönmüştü adeta. Rosè hiçbir tepki vermeyince Lisa onun utandığını anladı ama yine de bacağının üzerine birkaç kez öpücük kondurdu. Daha sonra onun kızarmış yanaklarına baktı ve gülümsedi. Her ne kadar utanmış olsa da, Rosè gerçekten iyi hissetmişti. Lalisa geriye doğru çekildi.

"Burası çok sıcak olmadı mı?" dedi Rosè endişeyle, ardından Lisa'nın gömleğinin birkaç tane düğmesini açtı. Aslında oda onun düşündüğü kadar sıcak değildi fakat öyle hissediyordu.

"Biliyorum, biraz sıcak ama neden benim düğmelerimi açıyorsun?" dedi Lalisa kahkaha atarak.

Rosè bazen çok aptal olabiliyordu ama yine de gözünde o harika bir insandı. Rosè daha da çok utanmıştı, sadece yanakları değil yüzü kıpkırmızı olmuştu.

O bir şey diyemeyince Lisa devam etti, "Kendi düğümlerini... Mm, y-yani tişörtünü çıkartman gerekmez mi bu durumda?" Ve Chaeyoung yine tek kelime edemedi. Kendisini o kadar aptal ve şapşal hissediyordu ki bu anı hiçbir zaman unutamayacaktı.

Beyninin derinliklerinde saklı olan bir kutunun içerisindeki bir bölümde unutamadığı kötü ve utandırıcı anıları, diğer bölümünde ise hafızasına kazınmış olan en güzel anıları vardı."A-ah Lisa. Haklısın. Ne yaptığımı bilmiyorum." kafasını utançla öne eğdi. Ama Lisa onun kendini bu kadar kötü hissetmesini istemiyordu çünkü gömleğinin düğmesinin açılmasından -daha doğrusu Rosè'nin açmasından- oldukça zevk almıştı. "Benim için sorun değildi. Dert etme." Ardından Rosè kafasını yukarıya doğru kaldırdı ve nihayet Lisa ile göz göze gelebilmişlerdi. Utancını az da olsa yenmeyi başarabilmişti.

''O zaman düğmelerini kapatalım.'' dedi Rosé gülümseyerek. Aslında birkaç düğmenin açılması ile belirginleşen göğüslerinden alamıyordu gözlerini. Ama yine de ondan açmasını isteyemezdi. Çünkü gittikçe yerin dibine girecekti. Park Chaeyoung açık sözlü birisi değildi ama yine de demek istediklerini hareketleri ile bir şekilde belli edebiliyordu, bunun daha kötü olduğunu düşünürdü hep. ''Hayır, gerek yok ki.'' dedi Lalisa sırıtarak. Ardından ona biraz daha yakınlaştı. Chaeyoung'ın gözleri bu sefer de dudaklarına kaymıştı. Ama tahmin ettiği şey olmadı. Aksine, Lisa onun tişörtünü çıkarttı.

Rosé bugün kendisini utançtan bayılacakmış gibi hissediyordu. Ama farkında olmasa da Lisa da onun utancını yenmesine yardımcı oluyordu. ''İstediğin bu değil miydi?'' dedi Lisa yüzünde sapık bir ifade ile. Rosé'nin göğüsleri o kadar güzeldi ki onu sütyeninden kurtarmaktan başka bir çaresi yokmuş gibi hissediyordu. Ardından dudaklarını onun yumuşak dudakları ile buluşturdu. Rosé'yi her öptüğünde, kalbinin ritimlerinde inanılmaz bir değişim oluyordu ve bu hissi tanımlaması kesinlikle mümkün değildi.

Ve Rosé de ona karşılık vermek için çoktan hazırdı elbette. Biraz sonra Lalisa boynunu onun dudaklarına sürttüğünde, orada çıkan kıvılcımlar Chaeyoung'ı öldürecek gibiydi. "Bence Tanrı'nın seni ay ve güneş değil de..." dedi Lalisa, boynuna öpücükler kondurmaya devam ederken. "Yıldız yapmasının sebebi..." Onu sütyeninden kurtardıktan sonra göğüslerinin üzerine sulu öpücükler kondurmaya başladı. Dili ile göğüs uçlarının etrafında daireler çizerken Chaeyoung'ın dudaklarının arasından küçük bir inleme kaçtı.

Rosè'nin hissettiği haz ve şehvet o kadar büyüktü ki daha yeni başlamış olmalarına rağmen gelecekmiş gibi hissediyordu. Lalisa göğüs uçlarını emdikten sonra devam etti, "Onların arasında da kendini belli edebileceğine inanması Chaeyoung."

Ardından vücuduna öpücükler kondurarak göbeğine doğru yaklaştı. "Eğer ben bir yıldız olsaydım...Seni kıskanırdım." Bir yandan parmaklarını onun pürüzsüz ve yumuşacık teninde gezdirirken diğer yandan da konuşmaya devam ediyordu. Lalisa bir insanı nasıl baştan çıkarabileceğini gerçekten çok iyi biliyordu. "Çünkü..." dedi dudaklarına bir kez daha öpücük kondurduktan sonra.

Ardından tekrar kalmış olduğu yere döndü. "Koca evrende senin kadar parıldayan bir yıldız yok." Kasıklarına doğru yaklaştı. Bir süre de kasıklarında oyalandı. "Senin kadar güzel parıldayan yok." Birkaç sulu öpücük daha kondurduktan sonra devam etti,

"Şimdi benim minik bebeğim, bacaklarını aralar, değil mi?"

Lalisa kafasını kasıklarından kaldırarak gözlerini onunkilerle birleştirdi. Chaeyoung onu kafasıyla onaylıyordu. Ve tek bir kelime dahi edemiyordu. Chaeyoung bacaklarını araladığı anda Lalisa'nın dili onun güzelliğinin arasında keşfe çıkmak için çoktan hazırdı. Onu iç çamaşırından kurtardı ve yapmak için hazır olduğu işi tamamlamaya başladı.

Park Chaeyoung kusursuz kelimesinin sözlük anlamıydı Lalisa için. Her bir noktası o kadar güzel ve özeldi ki... Ona her dokunuşunda onun kusursuz dünyasına ulaşmaya çalışıyordu.Bir şairin en özenerek yazdığı şiirdi Rosè. Ve bir bahçede açmış olan en güzel gül... Chaeyoung bacaklarını tamamen araladığında Lisa dilini uzunca bir süre onda gezdirdi.

Tekrar dudaklarına gelmek için hazırlandığında Rosè gelmişti. "İşte benim prensesim." dedi Lisa ona bakarak.

"Seni seviyorum."





ÇOK UTANIYORUMASDMGÖSDÇŞGİSFGDS BEN PEK SMUT YAZMAYI BECEREMEM AMA BU ÜZERİNDE EN ÇOK UĞRAŞTIĞIM OLDU UMARIM BEĞENİRSİNİZ

BU ARALAR SIK BÖLÜM ATTIĞIM İÇİN BİR BUÇUK HAFTA FALAN YENİ BÖLÜM GELMEYEBİLİR

<33

scars in our poems 》chaelisaOnde as histórias ganham vida. Descobre agora