*4.Bölüm*

4.8K 264 7
                                    

Elif hatunun arkasından odaya girdim. Beni fark etmemişti bile. O anda içerideki odadan sultanın nedimesi çıktı. Elimle sus işareti yaptım ama çığlık attı. Elif ona doğru hamle yaptı. Hemen Elif'in üzerine atıldım. O sırada sultan uyanmış dehşetle bağırıyordu.
"Yardım edin! İmdat!"
Elif hatunu alt edip elinden hançeri aldım. Ne yazık ki nedimeyi yaralamıştı. Elif'in boğazını sıktım.
"Konuş hain! Ne işin vardı burada?"
Arkamdaki kapı açıldı. Ağalar Elif'i ayağa kaldırdılar. Devletşah sultanın yanına koştum. Nedimesinin başında ağlıyordu.
"Sultanım iyi misiniz?"
Başını iki yana salladı.
"Değilim. Şehzadelerim iyi mi?"
Hemen şehzadelerin yanına koştum. Şehzade Mehmet haricinde hepsi uyuyordu. Şehzade Mehmet gözlerini ovuşturdu.
"Ne oldu öyle?"
Yanına gidip oturdum. Elimle saçlarını düzelttim.
"Bir şey yok şehzadem. Ufak bir olay oldu sadece. Uyuyun siz."
Elini yanağıma koydu.
"Sana abla diyebilir miyim?" dedi çekingen bir sesle. Gözlerim dolmuştu. Başımı salladım.
"Abla bana masal anlatır mısın?"
Gülümsedim. Çocukken en sevdiğim masalı anlattım ona. Şehzede uyuyunca içeri geçtim. Nedime yoktu. Sormaya korkuyordum. Devletşah sultan yatağında perişan bir halde oturuyordu.
"Birilerine haber vermemi ister misiniz sultanım?"
Sultan bana baktı. Gözlerinde acıyı gördüm o anda.
"En yakın arkadaşımdı o benim. On bir yıldır biraradayız. Öldü dediler."
Yere baktım. Zamanında yetişememiştim. Ne cevap verebilirdim ki? Selam verip çıkmaya niyetlendim.
"Bu gece burada kalır mısın Larissa? Korkuyorum." Dedi ürkek sesiyle. Gülümsedim.
"Tabi ki kalırım sultanım."
Sultanın yatağının hemen yanındaki koltukta uyudum o gece. Her an tetikteydim. Kardeşinin yakalandığını duyan Yasemin gelebilirdi.

Sabah olunca erkenden kalkıp şehzadelere baktım. Uyanmış,kendi aralarında oynuyorlardı. Devletşah sultanın sesini duyunca yanına gittim.
"Larissa,sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. Hayatımızı kurtardın."
Gülümsedim.
"Ne demek sultanım. Kim olsa aynısını yapardı. Müslüman oldum ben."
Sultan gülümsedi.
"Öyle mi? Adın ne oldu?"
Gerildim.
"Kendime güzel bir isim bulamadım sultanım."
Sultan bir süre düşündü.
"Güzel bir isim olmalı. Bana da uygun olsun. Buldum. Neslişah olsun adın."
Neslişah... Kulağa güzel geliyordu.
"Neslişah ne demek sultanım?"
"Soyu sultan,kraliçe demek."
Ne güzeldi anlamı. Çok sevmiştim. Devletşah sultan başını dikleştirdi.
"Nedimem öldü. Artık senin nedimem olmanı istiyorum Neslişah."
Tutulup kalmıştım. Koskoca haseki sultanın nedimesi olmuştum. Kendimi toparlayınca koşup sultanın eteğini öptüm. Bu,benim gibi sıradan bir cariye için çok büyük bir şeydi.
"Umarım size istediğiniz gibi hizmet edebilirim sultanım."
Elini elimin üzerine koydu.
"En büyük hizmeti dün gece ettin zaten Neslişah."

Bir hafta sonra Devletşah sultan beni huzuruna çağırdı. Dairesine girince mor bir kaftanın içinde ay gibi parladığını gördüm. Beni görünce gülümseyip yanına çağırdı.
"Hünkarım beni halvete çağırdı,Neslişah. Bu saraya geldiğimizden beri ilk defa. Nasıl heyecanlıyım bir bilsen."
Gülümsedim.
"Çok güzel olmuşsunuz sultanım. Has odayı bir yıldız gibi süsleyeceğinize eminim."
Elimi tuttu usulca.
"Bu gece şehzadelerim sana emanet. Sabah olunca duruma göre gidersin."
Başımla onayladım. Devletşah sultanla birlikte altın yolda yürümeye başladık. Yanımızda Mercan ağa da vardı. Has odanın kapısına gelince sultanım bana baktı ve içeri girdi. Hemen şehzadelerin yanına döndüm. Şehzade Mehmet uyanık yatağın içinde oturuyordu. Beni görünce konuşmaya başladı.
"Uyuyamıyorum abla. Bana masal anlatır mısın?"
Gülümseyip yanına oturdum.
"Olur,şehzadem."
Yatakta yana kaydı. Şaşırmıştım.
"Yanıma yatsana abla. Korkuyorum."
İkilemde kalmıştım. Sultan kızar mıydı acaba? O gelmeden kalkar yerime yatardım nasıl olsa. Şehzadenin yanına uzandığımda başını göğsüme koydu. Gülümseyip en sevdiğim masalı anlatmaya başladım. En sonunda uykuya dalacağımı nereden bilebilirdim ki?

SULTANIN NEDİMESİ~NeslişahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin