Episode Five

678 18 217
                                    

Bölümün tadını çıkarın. :)

Malia'dan

Beni kendine o denli sıkı sarmıştı ki, bu sefer kesinlikle bırakmayacak demiştim içimden.

Ve bu sefer, ben de bırakmamıştım.

Gözlerimi açtığımda içimde hissettiğim o duygu....

Bana şaşkın halde bakan Derek...

Ve aynı şaşkınlıkla bakan Kai...

Saniyeler içinde kendimi Kai'nin kolları arasında bulmuştum.

"Geldin, cidden... başardık." Beni içine sokmaya çalışır bir halde kolları arasında tutuyordu.

Yüzümü onun göğsüne bastırırken bir yandan da saçıma kondurduğu öpücükler ile rahatlıyordum.

Ellerini yüzüme atıp yüzümü kendi yüzüne çevirdi ve bu sefer alnıma, yanaklarıma öpücükler bıraktı.

O kadar hissederek öpüyordu ki resmen içim titremişti.

Birkaç saniye içinde Derek "Bana da izin ver." Demişti. Kai zoraki bir halde kollarını açtığında anında Derek'e bıraktım kendimi. Beni yataktan hızlıca çekip çıkardı ve kucağına aldı.

"Prensesim benim, güzel minik prensesim. Bir daha bana bunu yapma, sakın bunu yapma. Beni bırakıp gitme tamam mı?"

Sanırım gelen sesin etkisi ile odaya insanlar hücum etmişti ama benim Derek'ten ayrılma gibi bir niyetim olduğu söylenemez.

"Derek sen de beni bırakma." Dedim yüzümü onun yüzüne çevirip. Sanki ne demek istediğimi anlamış gibi göz ucuyla Kai'ye bakmıştı. Gözlerindeki nefrete rağmen sessiz kalmaya çalıştı.

"Merak etme sözümü tutacağım." Dedi birkaç saniye sonra Kai'ye doğru konuşarak.

"Teşekkür ederim."

Ne olduğunu anlamamış olsam da aldırış etmeden Derek'e sarılmaya devam ettim.

Anca birkaç dakika sonra ondan ayrılabilmiştim. Hemen ardından bizimkilere sarıldım.

Bu başımın belası girmesi ve hemen  sonra aileye kavuşma olayı şu sıralar çok sık olmaya başladı.

"Nasıl olduğunu anlat hemen?" Dedi Lydia beni salona doğru çekerken. Sonra da koltuklara oturttu.

Neredeyse hepsi başıma toplanmıştı ama o denli yorgundum ki uyumak istiyordum.

Zaten hiçbir şey anlatmak da istemiyordum.

Onları kırmamak adına konuşamaya başlayacağım sıra Kai salona dalmıştı.

"Kız geleli iki dakika oldu, kıza rahat verin. Dinlenmesi gerekiyor ikimiz de çok yorulduk."

Kurtarıcıma gülen gözlerle baktığımda Derek'in de onu onaylamış olması gözümden kaçmamıştı.

"Hatta hepiniz evden gidin, biraz Malia ile yalnız kalıp dinlenelim."

"O kadar da değil." Dedi Derek sinirli bir tonda.

"Aslında, ben de aynı şeyi diyecektim." Dediğimde Derek pes edercesine kafasını iki yana salladı.

"Yarın sabah buraya damlarım ama haberiniz olsun."

Dance With The Demons (Kalia)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin