Dance With The Demons (Kalia)

Where is Malia?

Malia'dan

Gözlerimi açtığımda bileklerimdeki kelepçelere kaymıştı gözüm. Baktığım ilk yer bileğimdeki bileklik olsa da onu orada görememiştim.

"Bilekliğini mi arıyorsun?"

Kapıda duran kişiye baktım öylece. Savanna yüzündeki gülümseme ile beni süzüyordu.

"Onu senden aldım. Büyülü bir bileklik olduğunu anlamamak salaklık olur."

"Kendin takarsın artık."

"Aslında Kai'ye göndermeyi düşünüyorum. Belki seni özlemiştir ve o bileklik ile hasret giderir."

Karşıma geçip oturmuştu.

"Seninle biraz konuşalım mı Malia?"

"Hayır desem kabul edecek misin?"

"Sanmıyorum. Seninle biraz Kai hakkında konuşmak istiyorum aslında."

"Sevgilim hakkında ne bilmek istiyorsun?" Dediğimde gülmüştü.

"Sevgilin... Bunu üstüne basa basa söylemen hoşuma gitti. Gerçi bende senin yerinde olsam bende üstüne basa basa söylerdim."

Tırnaklarım ile oynamaya başlamıştım.

"Onu neden sevdiğini merak ediyorum. Yani bazı şeyler duydum, sana yaptığı şeyler ile ilgili..."

"Doğru duymuşsun. Bana iyi şeyler yapmadı."

"Neler yaptı mesela, direk senden duymak istiyorum."

"Canımı yaktı, sonra yine canımı yaktı sonra benimle yattı sonra yine canımı yaktı." Durdum ve gülmeye başladım. "Devam edeyim mi?"

"Sonra yine mi canını yaktı?"

"Abimi öldürmeye filan çalıştı işte... başka ne bilmek istiyorsun?"

"Seninle yatmasına neden izin verdin mesela? Bu kadar canını yakmışken?"

"Kai eğer bir şeyi isterse onu mutlaka alır. Bir şeyi istemezse ne kadar zorlarsan zorla ona bunu yaptıramazsın."

"Seni kendisiyle yatmaya ikna etti yani, şu an ona daha bir hayran oldum."

Sanırım tırnaklarımı yolmayı acilen bırakmam gerekiyor.

"Peki nasıl öpüşüyor?"

"Seni ilgilendirmez."

"Onu öptüğümü biliyorsun değil mi?"

"Söyledi. Ama o seni öpmemiş ve gördüğüm kadarıyla bu durum içinde kalmış."

"Farkında mısın, karşında 300 yıldır vampir olan cadı-vampir melezi duruyor."

"Yaşlıymışsın biraz." Dediğimde imalı bir şekilde gülmüştü.

"Sende fazla gençsin." Yanıma gelip oturduğunda parmaklarımı inceleme işine geri dönmüştüm.

"Kai seni niye seviyor anlamış değilim."

Saçıma elini attığında yüzümü ona çevirmiştim.

"Çok narin ve kırılgan gözüküyorsun."

Susmaya devam etmiştim.

"Neden bir şey demiyorsun?"

"Birinin neden beni sevdiğini bilmemem normal değil mi? Seviyor işte, kendi biliyordur neden sevdiğini."

"Bence Kai de seni neden sevdiğini bilmiyor." Eliyle yüzümü sıkıca kavramıştı. "Kai gibi birisinin seninle ne işi olur ki? Hayır düşündüm, seni sadece kullanıyor dedim ama sadece kullanmaya göre fazla önemsiyor. Ayrıca istese senden on tanesini bulur. Herhangi bir özelliğin yok."