Don't do this again

536 42 115
                                    

"Malia gitmemiz gerek." Kai'ye aldırış etmeden babamın yanına ilerledim.

"Baba seni geride bırakma niyetinde değilim."

"Kai kızımı buradan götür."

Kai bana bir adım yaklaştığı anda geriye çekilmiştim.

"Aklından bile geçirme. Bana dokunma bile."

"Malia, Sam haklı. Gitmemiz gerek hemde hemen."

"Bir yol bulmalıyız, onu buradan çıkarmak için." Birden bana doğru geldiğinde onu büyümle geriye doğru itmiştim.

"Bunu yapma sakın."

"Malia sinirlenmeye başlıyorum, ve bence sinirlenmemi istemezsin." Gözlerindeki öfke beni bile korkutmuştu.

"Kai'yi dinleyin ve buradan gidin. Çoktan yokluğumu fark etmişlerdir."

"Kai, onu geride bırakamam. Lütfen bir şeyler düşün."

"Malia, dokunup hissedemediğim bir kapana ne yapabilirim sence."

"Başka bir şey düşünmeniz lazım o zaman."

"Ben düşündüm, buradan gidiyorum. Ya sende gelirsin, ya da seni burada bırakıp giderim."

"Git o zaman, madem bırakıp gidebileceksin o zaman git." Sinirle ona dönmüştüm ama o benden daha sinirli gözüküyordu.

"Onların istediği şey sensin Malia." Dediğinde kafamı umrunda değil gibisinden salladım.

"Tartışacağımıza bir çözüm yolu bulsak. Kapanlar hakkında bir şeyler biliyor musun? Kai lütfen bir şeyler düşün "

"Birkaç kez gördüm bunlardan. Kapanın zayıf bir noktası vardır, büyünün o noktaya tam erişemediği."

"Orayı bulursak bir şeyler yapabilir misin?"

"Bilmiyorum, kapanı hissedemediğim sürece bir şey yapamam."

"Çocuklar güzel bir şey yapıyorsunuz ama bence burada durmamalıyız. Birazdan başımıza çökecekler çünkü."

Kai ile son kez birbirimize baktık. Ardından Kai pes edercesine kafasını önüne eğdi.

"Yemin ediyorum bunu sana ödeteceğim." Kai önden yürümeye başladığında peşinden gitmiştik.

Eli görünmez kapanın üstüne dolanıyor, bir şeyler arıyordu. Belki bir boşluk ya da benzeri bir şey.

Dokunabileceği bir şey.

"Hala bir şey yok." Bize doğru döndüğünde birden gözleri büyümüştü.

"Dikkat edin."

Ardından birkaç silah sesi duymuştum. Kai'nin mermileri durdurduğunu görebiliyordum.

Mermileri geldikleri yere geri gönderdiğinde birkaç adamı yaralamıştı.

"Hemen buradan gitmemiz gerek."

"Bu çok yakındı." Dediğimde babamın "Hemde fazlasıyla" deyip acı ile inlediğine şahit olmuştum. Omzunu tutuyordu ve elinde kan olduğunu görebiliyordum.

"Kai babam vurulmuş."

"Görebiliyorum."

"Sorun değil sadece sıyırdı. Ayrıca beni geride bırakmanız için size başka bir neden daha çıktı."

"Şunu söylemeyi kes." Diyerek onun kolunun altına girdim.

"Siz gidin, ben size yetişirim." Kai'nin ne yapacağını anlamış olsam da itiraz etmeden dediğini yapmıştım. Yürümeye devam ettiğimiz bir an babam kolunu benden çekti ve kapana elini dayadı.

Dance With The Demons (Kalia)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin