Alıntı

164K 3.4K 656
                                    

Kuş uçmaz kervan geçmez dağlar evim,küçük bir tulum yatağım,üzerime zimmetli asker postallarım yastığım,gece ise yorganım olmuştu artık.

Sırtımda taşıdığım erzak çantam en yakın arkadaşım,elimdeki silahım  sevgilimdi..Taşıdığım kıyafet namusum,başıma taktığım mavi berem ise gururumdu.Gölgesinde yaşadığım al kırmızı bayrağım ise şerefim ve namusum.Ve biz de vatanı,milleti,bağımsızlığı için savaşan şanlı Türk ordusu..

Gözlerimi kapadım ve bahara anlam katan kuş seslerini dinledim.Sonra da uçsuz,bucaksız bu dağlarda can bulan çiçek kokusunu içime çektim.

Hafta sonuydu ve ilk kez bu kadar rahat bir uyku çekmiştim.Günün en güzel kılan şey ise öğleden sonra yapılacak olan ve hafta sonları gelenek haline gelen mangal keyfiydi.

Kimilerine göre çok basit gelebilir.Ama bizim için bu dağ başında yapılan ve yapılmakta olan en güzel faliyetti..

"Komutanım"

Gözlerimi açıp serin havayı içime çektim ve üstümdeki yorganı kenara itip ayağa kalktım.

"Gel adanalı gel"

"Ali Akkuş Adana bir durum arzedebilirmiyim komutanım "

"Rahat ol"

"Yeni gelen er'ler kaçta içtimaya hazır olsunlar?"

"On dakikaya hazır olsunlar"

"Emredersiniz komutanım"
******
Karşımda ip gibi dizilmiş yaşları on dokuz ila otuzbeş arası değişen beş kişiye baktım.Kimi esmer,kimi sarışın..Kimi zengin,kimi fakir.Lakin belli ki bunlar zengin bebesiydi.Saçlari,tırnakları ve giyimleri de zaten bunu belli ediyordu..
Peki beni ilgilendiriyor mu?..Tabiki ilgilendirmiyor.Onların zengin olması benim sikimde bile değildi zira götlerini kurşun sıyırıp geçince onların da umrunda olmayacaktı.

"Aç" dedim sert çıkan sesimle..Daha yeni oldukları için elbet ne dediğimi anlamayacaklardı.

"Neyi komutanım?"

Hafifçe gülümsedim ve ellerimi belimde ki palaskaya geçirerek yanına yaklaştım.

"Söyle bana asker,kız arkadaşın aç deyince ne anlarsın?"

"Ben..Şey komutanım"

"Başlatma lan komutanından.Aç diyorsam aç.İndirin donlarınızı etek traşına bakacağım.Çabuk,çabuk kıpırda "

Asi AşıkWhere stories live. Discover now