GAME.exe

28 3 0
                                    

Size bir uyarı yapmak istiyorum. Lütfen dikkate alın. Eğer bir gün bir CD alırsanız ve üzerinde kırmızı bir kalemle GAME yazıyorsa onu sakın almayın. Sakın o oyunu oynamayın. Şuan bunları korkudan tir tir titreyerek yazıyorum. Son dakikalarımı yaşadığımı biliyorum. Gözümden yaşlar dökülüyor.

Olaylar bu sabah olmaya başladı. Bir oyunun bana bunları yapabileceğini nerden bilebilirdim. Ben California'da okuyan bir üniversite öğrencisiyim. Ailem Chicago'da yaşıyor. Bu yüzden tek başıma yaşıyorum. Aynı anda hem okuyup hem de ev kirasını ödeyemiyorum. Çalışmayı denedim. Fakat olmadı. Bende yayıncılık yapmaya başladım. Canlı yayında oyunlar oynayıp insanları eğlendiriyordum. Onlar da bana bağış atıyorlardı. Para karşılığı abone oluyorlardı. Ben de bu sayede kiramı ödeyip evimi geçindiriyordum. Her şey mükemmel gidiyordu. Kar etmeye başlamıştım. Bir kız arkadaşım vardı. Bir süre sonra piyasadaki bütün oyunları bitirmeye başladım. Bu yuzden hayranlarıma bana oyun gönderebileceklerini söyledim. Harika oyunlar gönderiyorlardı. Bu sabah yine gelen başka bir oyun var mı diye posta kutusuna baktım. Hep faturalar vardı. Başka bir şey yoktu. Tam posta kutusunu kapatacaktım ki posta kutusunun arkalarında bir CD olduğunu farkettim. CD'yi aldım. Bir oyuna benziyordu. Fakat bir oyuncu olmama rağmen daha önce böyle bir oyun ne görmüş ne de duymuştum. CD'nin üzerinde kırmızı bir yazıyla GAME yazıyordu. İsimsiz bir oyun. Garip. Ama heyecanlanmıştım. İçinde ne olduğunu merak ediyordum. Eve gittim ve CD'yi bilgisayarıma taktım. Hayatımda yaptığım en büyük hataydı bu. Çıkan klasörü açtım. İçinde bir kurulum dosyası vardı. Fakat hala oyunla ilgili hiçbir ipucu yoktu. Kurulum dosyasını çalıştırıp oyunu kurdum. Hala oyunun ne olduğunu bilmiyordum. Kurduktan sonra masaüstüne bir simge geldi. GAME.exe yazıyordu. Fakat simgesi, simgesinde hiçbir şey yoktu. Tamamen boştu. Hiçbir şey. Merakla ve biraz da korkuyla oyunu çalıştırdım. Oyun piksel pikseldi. Ana menüde başlat tuşu hariç hiçbir tuş yoktu. Ayarlar, çıkış. Hiç biri yoktu. Sadece başlat tuşu vardı. Arkaplanda düz bir zemin vardı. Gökyüzü kapkaranlıktı. Bulutlar simsiyahtı. Bir süre bekledim. Daha önce oynadığım oyunları hatırlamaya çalıştım. Ama bu hiçbirine benzemiyordu. Birkaç saniye sonra arkaplanda yağmur yağmaya başladı. Fakat. Bulutlardan su yerine kan akıyordu. Bu bir kan yağmuruydu. Ve kan damlaları tıpkı gerçek gibiydi. Arkada bir müzik yoktu. Onun yerine arada bazen çok acı bir çığlık duyuluyordu. Birkaç dakika sonra başlata bastım. Karakter seçme ekranı geldi. Şok oldum. Oyundaki karakterlerin hepsi benim en yakınımdaki kişilerdi. Kız arkadaşım, en iyi arkadaşım, annem, babam, kardeşim. Ve listenin sonunda ben vardım. Çok korkuyordum. Fakat daha sonra da bunun hacklenmiş bir oyun olabileceğini düşündüm. Merak ve korku içinde kendimi seçtim. O anda içeriden bir ses geldi. Ses mutfaktandı. Korkuyordum. Oyunun başlamasını bekliyordum. Oyun başlayınca korkum ikiye katlandı. Oyun benim evimde geçiyordu. Ve ben tıpkı şuan olduğu gibi bilgisayar masasındaydım. Tıpkı oyundaki gibi titriyordum. Çok korkuyordum. Oyun ekranında hiçbir değişiklik olmuyordu. Etrafıma bakıyordum. Çok korkuyordum. Oyunu kapatmaya çalıştım fakat kapanmadı. Etrafıma bakmaya devam ediyordum. O anda oyun ekranında bir gelişme oldu. Bir şey odadan içeri girmeye başladı. Çok korkuyordum çünkü oyundaki şey adım attıkça kulağıma adım sesleri geliyordu. Garip olan şey ise çığlıklardan korktuğum için sesi kapatmıştım. Daha sonra oyundaki şey bana yaklaştı ve arkamda durdu. Arkamda bir gölge hissettim. Çok korkuyordum. Yerimden kıpırdayamıyordum. Saatlerce bilgisayar ekranına bakıp durdum. Arkamdaki şeyde hiç hareket etmedi. Sadece arkamda boynu bükük bir şekilde bana bakıp durdu. Saatlerce.

Şimdi ne mi yapıyorum? Kafamı hiç çevirmeden bilgisayar masamın çekmecesinden bir kağıt ve kalem çıkardım ve bunları yazıyorum. Korkarak ve titreyerek. Şimdi ne yapmalıyım bilmiyorum. Telefonumu salonda bıraktığım için kullanamıyorum. Odaya biraz göz gezdiriyorum. Bir dakika. Kapı hala açık. Eğer çok hızlı koşarsam belki beni yakalayamaz ve ondan kaçabilirim. Evet sonunda karar verdim ve bunu yapacağım. Eğer kurtulamazsam ve biri bu mektubu bulup okursa lütfen eğer bir gün GAME adlı bir CD ile karşılarsanız sakın onu almayın. Eğer böyle bir oyun görürseniz,sakin OYNAMAYIN.

2 gündür haber alınamayan Tim White evinde ölü bulundu. Tim White'ın cesedi parçalara ayrılmıştı. Her yer kan içindeydi. Gözleri oyulmuştu. Dili kopartılmıştı. Bilgisayarı hala açıktı. Bir oyun açıktı. Oyunda bir insanın cesedi yerde duruyordu. Tıpkı Tim gibiydi. Gözleri oyulmuş, dili kopartılmıştı. Vücudu parçalanmıştı. Ve bilgisayar masasının yanında bir yaratık duruyordu. Ve bilgisayar masasında bir not bulundu. Notta şöyle yazıyordu :
"Tim benden kurtulabileceğini sandı. Fakat yanıldı. Onunla oyun oynadık ve ben kazandım. Ve sen. Evet sen. Senin için de geleceğim. Seninle bir oyun oynayacağız. Sakın Tim gibi bir hata yapıp kaçmaya kalkma. O oyunumuz daha yeni başlamışken kaçmaya kalktı. Beni en çok sinirlendiren şey oyunun ortasında kaçmaktır. Buna asla izin vermem. Benden kaçamazsın. Senin için geliyorum... "

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 10, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

The Fear:KorkuWhere stories live. Discover now