on altı √

111 23 14
                                    

Mark'ı görmek için sabırsızlanıyorum. Ona tekrar sarılmak ve tekrar o sıcaklığı hissetmek istiyorum.

Sonunda onu görebilecektim. Biletimde belirtilen otobüse bindim ve Mark'ı görebilmeyi umdum.

- √ -

"Herkes insin!" Dedi, Şoför. Bavulumu alıp otobüsten indim. Karşımda, duvara yaslanmış vaziyette beni bekleyen Mark'ı gördüm. Neyse ki beni daha fark etmemişti.

Yanaklarımda bir kızarma hissettim. Harika gözüküyordu. Kafamı başka yöne doğrulttum.

"Hey,gelmişsin!"
Bu Mark'ın sesiydi. Hızla ona döndüm. Mucizevi gülümsemesiyle bana yaklaşıyordu.
"H-hey." Diyebildim sadece.
Bana sımsıkı sarıldı. Yine o sıcaklık..
"Hadi gel. Evime gidelim."dedi.
Başımla onayladım. Yürümeye başladık.

Evin kapısında durduk. Etrafa bir göz attım. Güzel bir ev, harika komşular..insan bundan başka ne isteyebilir ki?
Evin içi de dışarısı kadar muazzamdı.
"Rahat olabilirsin, bizden başka kimse evde yok."
"T-tamam!"

Koltuklardan birine oturdum. Eve göz atarken bir şey dikkatimi çekti. Çiçek..
Ona hediye olarak verdiğim çiçeği vazoya koyulmuş şekilde gördüm.

"O bana verdiğin bir hediyeydi.Teşekkür ederim. Benim için çok değerli--"

"R-RİCA EDERİM!"

Çok fazla tepki gösterdim..Bir süre sessizlikten sonra gülmeye başladı. Tanrı'm,,

Akşama doğru, oturup mektuplarımız hakkında konuştuk.

Beni sevmesini isterdim.
Sarılırken o sıcaklığı hergün yaşamak isterdim.

///
Öhö.s
NEDEN SEPTİPLİER GERÇEK DEĞİL?!;;

-Aorikawa,,

birdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin