8 ☆

22.5K 815 104
                                    

Şu an tıp fakültesi 3. sınıfta okuyor olabilirim ama bu bölümü yazarken daha lise üçüncü sınıftaydım, bölümü okuyunca niye okuduğum bölümü vurguladığımı anlamış olursunuz zaten, hatalarım affola <3 (Biliyorum 4 sene falan oldu başladığımdan beri ama söz veriyorum bu sene bitireceğim hikayeyi.................)

________

Multimedia'da bir Ayaz videosu vaar!

╰☆╮

"Bekle dedi ve gitti

Ben beklemedim o da gelmedi

Ölüm gibi bir şey oldu

Ama kimse ölmedi"

-Özdemir Asaf


8 ☆

"Sınavına geç kalıyorsun!"

"Almira!"

"Almiraa!"

"Uyansana oğlum!"

"Ayaz rahat bırak beni," deyip yastıkla kulaklarımı tıkamaya çalışınca, hem ebatları açısından hem de yaş olarak incelediğimizde kibarca 'hayvan kadar' diye tabir edebileceğimiz abim "İntikaam!" diye bağırıp koltuğun üzerine çıktı ve son ses bir müzik açıp eşlik etmeye başladı.

"Orada kaal bebeğim belki de sana göre değiliim, seen girdiin hayatımaa çarparken oralarda, burdaki kalbimdi kanayann! Vazgeçtiim aklımdan, eşimden, dostumdaan, alay eder oldum sancımlaaa! Hüzünlerini de al yanına ne olacak yanacaksan benimlee yaan, benimlee yaan!"

"Salak!" deyip uyanmamakta direndim. Geçimsiz, huysuz bir kızdım genelde, biliyorum ama sabahları uyandırıldığımda iç sesim cinayet işlememiz gerektiğini bir hayli gürültülü bir şekilde fısıldıyordu. "Senin sesin güzel bir kere salak, işe yaramıyor."

"Bak ne güzel uyandın, bence işe yaradı." dedi tatlı tatlı gülümseyerek.

"Homurdandığımı farz et." deyip yastığı sinirle yan tarafa fırlattım.

"Pekala uyandığına göre... Dün neredeydin söyle bakalım. Burada olmadığını biliyorum, yolda Nesrin Teyzeyle karşılaştık ve o geceleyin kimsenin geldiğini görmemiş bu demek oluyor ki çok geç saatte geldin."

Zihnimi zorlayınca Savaş'ı hatırladım ve içki aldığını.

Hatırlıyordum, ama gerisi yoktu.

Sadece bir boşluk... Yoğun, siyah ve beynimde artık var olmayan anıların boşluğu. Şöyle bir düşünce babama hak verdim, sanırım beni psikoloğa götürmekle son derece doğru bir karar vermişti.

"Nehirleydim." diye refleksiv bir yalan salladım. Ayaz en az birkaç gündür kesilmemiş gibi görünen sakallarını kaşıyıp durdu ve tekrar gülümsedi. Bakışı ciddi anlamda hoşuma gitmemişti ki birazdan olacaklar konusunda uygarlıktan daha eski bir dürtü yalan söylememiş olmayı diliyordu içimden.

"Bunu söyleyeceğini biliyordum. İşin ilginç yani Almira, dün tüm gün Nehir benim yanımdaydı, anlıyorsun ya?" deyip kaşlarını çattı. "Bana neden yalan söylüyorsun? Sana yaptığın bir şey için kızdım mı bugüne kadar? Şikayet etmedim bile. Ve sen kalkmış bana yalan söylüyorsun. Sana neredeydin dedim - ve sakın Melis deme, onu da aradım."

"Buradaydım, çok erken geldim. Gece yarısı değil. Pizza sipariş ettim yedim çöpü çıkardım ve uyudum. Bu kadar." dedim bu sefer gerçekler kısmından Savaş'ı çıkarıp inanacak mı diye önüne sunarak. Ama hayır, ona Savaş'tan bahsedemezdim. Yoksa Özgür'le bağlantısı olduğu için bile onu öldürene kadar dövebilirdi. Ki yani onun yerinde olsam ben de büyük ihtimalle aynı eylemleri gerçekleştirirdim. Ama neyse bundan bahsetmeyeceğim, çünkü bu onun sinir sistemine pek de iyi gelmez. Ki abim şu an bir hayli sinirli zaten.

Kayıp Sayfalar | İz Serisi #2Where stories live. Discover now