Hüsran! [Tamamlandı]

"25- Hacker!"

"Ne diyorsun Allah aşkına Aykut?"

"Oğlum, sen bana Vedat'ın çalışma odası kilitle korunuyor demedin mi?"

"Dedim de, ne yapacağız anlamadım."

"Çok basit, sen Vedatı oyalarken, ben gelmiş geçmiş en iyi ve en mükemmel, hackerlikte bir numara kod adı Jeff olan Hacker'i getireceğim."

"Hacker mi? Şifreyi mi kıracaksınız?"

"Yok, oda ile selamlaşıp geleceğiz. Saçma sapan konuşma oğlum. Bu adamı ikna etmek için ne kadar dil döktüm biliyor musun? Herkesin teklifini kabul etmiyor!"

"Tamam, peki Vedatı nasıl oyalayacağım? Bunu da düşündün mü?

"Aslında biraz tehlikeli olan kısım o. Seni yeniden hipnoz etmeye çalışacak ve Kadir bey'den taktik almamız gerekecek."

"Yani?"

Aykut'un bana anlatacaklarını dinlemek için gözümü ve kulağıma dört açarak tamamen ona odakladım. Sonuçta önemli bir konuydu!

****

"Jeff, aç şu kapıyı. İçeride olduğunu biliyorum."

Hamza'nın bana anlattıklarından sonra, kesinlikle bir hacker ihtiyacımız olacaktı. Ve ben gelmiş geçmiş en iyi Hacker olan Jeff'in kapısına dayandım. Beni geri çevirmemesini umarak kapıya yine hızla vurdum.

"Oğlum, açsana lan kapıyı. Kırarım bak!"

"Hadi kırsana."

Kapının ardından Jeff'in eğlenen sesi gelince, gülümsedim. Hoş bu gülümsemem bile gözlerimden uzak bir gülümseme idi. İçten gülüşlerimi Selin'in alnına koyduğum o buse ile kalbime mühürledim.

Jeff kapıyı açar açmaz erkekçe bir sarılmadan sonra kapı eşiğinde durmaya başladık. Kaşlarımı çatarak "Beni içeriye almaya niyetin yok mu? İçerisi uygunsuz mu?" diye sordum. Jeff yine güzel bir gülümseme sunarak "Yok tabi, içeriye gelsene dostum." diyerek beni içeri buyur etti.

"Bir şey içer misin?"

"Hayır, aslında sana büyük bir işim düştü Jeff. Bu yüzden şuan buradayım."

Jeff tek kaşını kaldırarak "Hayırdır? Sorun ne?" diye sordu.

"Jeff, o muhteşem hackerlik yeteneklerini kullanman gerekiyor. Bir değil, bir kaç insanın hayatı söz konusu."

Jeff daha çok meraklandı. Merakını gözlerinden bile okuyabiliyordum şuan. Onu daha çok meraklandırmamak adına konuyu özet geçmek için, söze "Anlatacağım." diyerek başladım. O da "Bi zahmet, çünkü kafamda bir sürü soru işareti birikti." dedi.

"Ne diyorsun Jeff, bize yardım edecek misin?"

Jeff sıkıntı ile bir nefes aldıktan sonra ellerini birbirine bağdaştırdı.

"Anladığım kadarı ile görevimiz tehlike. Ve şansa bak, ben tehlikeli şeyleri severim." dedikten sonra çarpık bir gülümseme ile "Kabul." dedi. İşte bu be!

"Sen varya bu dünyadaki en mükemmel Hackersin!"

"Biliyorum." dedikten sonra 32 diş sırıtınca, bende gözlerimi baymamak için kendimi zor tutarak "Şımarık." dedikten sonra gitmek için ayaklandım.