1.3

6K 332 10
                                    

Ateş, Siyah Ceket'li olarak kaydettiği ve kalbini kırdığı kadına o günden sonra mesaj alamamisti bir daha. 4 gün geçmişti. İkisi de sessizliğini koruyorlardı. Ateş söyleyeceği bir şeyi olmadığından yazmıyordu. Yazamıyordu.

Peki ya o?

Belki o da yazamıyordu. Ateş'in yazmasını bekliyordu. O dört günde kim bilir neler geçirmişti aklından. Belki Ateş'in o gün neden o halde olduğunu öğrenince üzülmüştü ve yazmıyordu. Belki de ne olursa olsun hak etmediği şeyler işittiği için hiç yumuşamamıştı kalbi.

Ateş var olan tüm cesaretini topladı. Telefonu eline aldı ve birkaç denemenin ve uzun bir aranın ardından mesaj attı.

Ateş'im: Dört gündür mesaj atmadın. Ben de atamadım.

Ateş'im: Böyle olacağını bilseydim o mesajları atmazdım.

Siyah Ceket'li: O mesajları yazdığın için memnunum. Ve de anlattığın için teşekkür ederim. Ama ne olmuş olursa olsun kendi acını unutmak için başkasını acıtamazsın.

Siyah Ceket'li: Öyle olmamalı.

Ateş'im: Böyle olmamalıydı.

Siyah Ceket'li: Evet. Olmamalıydı.

Ateş'im: Peki mesajlarıma niye cevap vermedin?

Ateş'im: Niye bir harf bile olsa yazmadın?

Siyah Ceket'li: Çünkü düşünüyordum.

Siyah Ceket'li: Ufacık bir şey bile farklı olsa hayatımızda ne değişirdi. Ben, sen nasıl olurduk niye düşünüyordum.

Siyah Ceket'li: Mesaj yazmadım. Belki de yazamadım. Bilmiyorum.

Siyah Ceket'li: Ama bildiğim ve neredeyse emin olduğum bir şey var.

Siyah Ceket'li: Her ne söylemiş olursan ol bilinçli değildin.

Siyah Ceket'li: Çünkü aklın gibi kalbin de sarhoştu.

*Uykulu uykulu yazdığım bir bölüm. Umarım beğenirsiniz. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere. :)*

İGNİS |texting|Where stories live. Discover now