2.8

5.4K 246 41
                                    

*Tüm bölümü bu şarkıyı 8271982832 kez dinleyip yazdım.*

Duru,

Ateş selam. Buraya gelmek için çok fazla yoldan geçmedim. Yollar uzun değildi ama engeller çoktu. Bir saniye izin ver.

Derin bir nefes alıp kaydettiğimi gönderdim.

Seni anlıyorum çünkü herkesin acı eşiği farklıdır öyle değil mi? Birisini parmağı çizilse dünyayı yakar diğeri canı ölse ses çıkarmaz. Sen hangisiydin biliyordum. Çok iyi biliyordum. Ama sonra beklemediğim şeyler oldu ve sen belki de içinde biriktirdiğin her şeyi bana püskürttün. Işte geliyor.

(Buradan sonrası bende çünkü Duru anlatsa pek tarafsız olmazdı gibime geldi.)

Genç kız telefonuna gelen mesajla hemen taksiye atladı. Sevdiği çocuğun başına öyle bir şey gelmesini o mesajda denilenin gerçekleşmesini istemiyordu. Mesajdaki adrese geldiğinde hemen parayı ödeyerek taksiden indi. Mekanın gürültüsünden kalabalık bir yer olduğu anlaşılıyordu.

Vakit kaybetmeden içeri girdi. Bu kalabalıkta onu nasıl bulacaktı? Etrafa bakınmaya başladı. Yoktu. Hiçbir yerde yoktu. Son baktığı noktada yukarı çıkan merdivenleri gördü. Koşarak yukarı çıktığında buranın aşağıya göre daha sakin olduğunu anladı. Bu katta insanlar sadece oturup içkilerini içiyorlardı. Dans yoktu.

Gözleri hemen onu buldu: Ateş'i. Oturduğu koltukta kafasını arkasına yaşlamış tek bir noktaya bakıyordu. Belli ki canı sıkkındı. "Umarım öyle değildir. Umarım sarhoş değildir."

Yanına gidip durdu. "Iyi misin?" Ateş sadece gözlerini oynattı. Genç kıza baktı ve cevap vermeden gözlerini tekrar başka yöne çevirdi. "Oturabilir miyim?" Cevap beklediği birkaç saniyenin ardından oturdu. "Yalnız başına gelmiş galiba." diye düşündü. O an masadaki bardağı gördü. Belli ki içmişti. Ama o içmezdi ki. Alkol sevmediğini biliyordu. Babasını alkol yüzünden kaybettiğini biliyordu.

"Içmezsin sanıyordum." Ateş kıpırdadı. Ama kıza bakmıyordu. "Seni ne ilgilendiriyor ki?"

Genç kız huzursuz olmuştu. Normalde oldukça kibar olan bu çocuğun nesi vardı böyle? "Beni sen ilgilendiriyorsun."

"Onun dediği gibisin değil mi?" Genç kızın kaşları çatılmıştı. "Kimin dediği gibiyim? Neyden bahsediyorsun?"

"Damla'nın dediği gibisin. O beni seviyordu ve şimdi de gelip benimle konuşuyorsun. Aklımı çelmeye çalışıyorsun. Sırf ona karşı bir şeyler hissetmeyim diye. Sen nesin biliyor musun?" Ateş oldukça sakin konuşuyordu ama sarhoş olduğu belliydi. Sarhoşken deli dolu hareketler yapan, agresif olan çoğu kişiye karşın o sakindi. Ama bu genç kızın sinirlenmesine engel olmamıştı.

"Hayır, bilmiyorum. Neymişim? Söylesene neymişim?"

Ateş de bağırmaya başlamıştı artık. "Söyleyim mi? Emin misin? Bunu benim ağzımdan duymak istediğine emin misin?"

"Evet eminim. Hadi söyle de senin de gözümde beş paralık değerin kalmasın."

"Gözündeki değerim umrumdaymış gibi mi görünüyor. O..." Ateş omzuna konan elle sustu. Elin sahibi arkadaşlarından biriydi. Okulda herkes onun arkasından konuşurken onlar inanmamıştı Damla'ya. Çünkü onlar iyilerdi. Gerçekten iyilerdi. Hatta içlerinden birkaçı genç kıza destek bile olmuştu. "Ateş, abi sakin ol delirdin mi?" Ateş ayağa kalktı. Galiba sakinliği yavaş yavaş gidiyordu. "Çek lan elini üstümden. Bana içiren siz değil misiniz? Madem öyle bu da böyle. Karışmayın bana. Istediğime istediğimi söylerim. Bu kıza da söylüyorum şimdi. Sırf arkadaşın beni sevdiği için benimle uğraşıyorsun."

İGNİS |texting|Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt