32.Bölüm

13.6K 465 89
                                    

İyi okumalar...

Hayat bazen herzaman ki gibi düz gitmeyebilir...Bazen pürüzler çıkar bazen ise hayat şartları bunu gerektirir.Berçem oğluna ve kocasına yoğunlaşmışken aradan bir ay geçmişti mevlütün ardından.

Şimdi ise oğlundan ayrılmaya çalışıyordu.Çalışıyordu çünkü artık işinin başına dönmesi gerekti.
Uraz Efe iki buçuk aylık olmuştu artık gözlerini açıyor etrafa agucuklarıyla neşe saçıyordu ama çok da uykusuna düşkün bir bebekti.Behram ise Berçeme ne kadar bir sene boyunca bebeginle ilgilen desede Berçemin içi rahat etmiyordu çünkü kreşde işler yolunda gitmiyordu.

Ayrı eve çıkma konusu ise gerçekleşiyordu dün evlerini yerleştirmişlerdi bugün ise kendi evlerine gideceklerdi.

Genç kadın oğlundan ayrılırken göz yaşlarını tutamadı.Behram ise karısının aglamasına dayanamayıp sarıldı.

"Hişş delalamın ağlama."

"Ay Behram ben nasıl ayrılcam oğlumuzdan?"

Behram Ağa karısını kırmak istemiyordu ama demek zorundaydı içindekini.

"Sana diyorum bir sene kreşi ben idare ediyim!"

"Edemezsin'ki."

Odada dolanan Behram Ağa uyuyan oğluna baktı çok güzel bir bebekti ilk haline nazaran biraz boyu uzamış ve kilosu gitmişti azda olsa.

Berçem ise yatakta yatan minigine öpücük kondurup yaz sıcağı olduğu için üzerine hiçbir şey almayıp çantasını koluna taktı.

"Yirmi dört yaşında olcam aylar sonra ve küçük bir minigim var çok güzel bir duygu."

"Ben otuza ayak basıcam hatun ozaman ben yaşlandım!"

Berçem kocasının sakallarında elini gezdirip sesiz olmaya çalışarak konuştu.

"Otuz değil yirmisekiz olucaksın!"

Karısının beline elleriyle sıkıcana sahiplenip konuştu.

"Ne farkı var?Ha otuz ha yirmisekiz!"

"Erken yaşta evlendim!"

Genç adam karısının dediği lafla kahkaha attı.

"Erken yaştamı ben almasaydım seni evde kalırdın!"

Kocasının sırtına vurup sinirle soludu genç kadın.

"Seni kimseler beğenmiyorduki bu yaşına kadar kaldın evde!Hem benim önceliğim okulumdu!"

"İyi ya benim sayemde okulunu tamamladın,bitirdin.Şimdi ise benim yani bizim çocuklarımızı doğurucaksın."

"Çocuklar derken bir tane daha yeter Behram!"

Behram Ağa karısının dudagına ateşli bir öpücük kondurup konuştu.

"Imm...Kesinlikle sen böyle dişli bir kadın olmaya devam edersen üçüde geçer."

Berçeme kalsa dört çocuğuda geçerdi ama doğurup bakamamaktan korkuyordu.Ama Berçem o kadar güzel bir annelik yapıyorki kendi minik bebeği dahil az geliyor ona.
Bir anda hamile haberini duyarsanız şaşırmayın derim.

Genç kadın gözünden akan yaşları silip konuştu hayali dahi onun için tarif edilmeyecek duygulara sokuyordu.

"Bila Bes e ku bi vî rengî jiyana
(Yeterki bir ömür böyle olalım)."

Behram ve Berçem ikilisi zorda olsa konaktan çıkabildiler.Berçem hamilelikten sonra gitmiyecek olan karın korkusunu aşabilmişti çünkü karnı doğumdan bir hafta sonra hemen eski şeklini almıştı.

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin