TÖRE

2.Bölüm

Berçemden;
İki gündür annem aramamıştı ilk defa merak ediyordum sonunda aklımı kurcalayan sorular sayesinde annemi aradım ama telefonu kapalıydı içimde çok kötü bir his vardi okula gidip ders dinliyecek moralim kalmamıştı...

Behramdan;
Nerdelerse bulun lan onları hangi delikteyseler çıkartıp getirin!!! demişti kahyası aliye şimdi ne olacaktı peki?
Ben onu gözümden sakınırken nasıl bizi hiçe sayıp kaça bilirdi o benim kıymetlimdi şimdi ise beni ezip geçti hiçe sayarak dedi içinden içi yana yana acıya acıya..

yazardan;
Acar ailesi yıkılmıştı berfinin kaçışına şimdi ne olacaktı ne hüküm verilecekti töreye kurbanmı olacaktılar yoksa ..
Annesi fatma sultan yıkılmıştı gozleri aglamaktan şişmiş kan çanana dönüşmüştü oglu ne diyecekti dayanamazdı kızını kaybetmeye herzamanki gibi sabahları kızını çagırmaya gitti fatma hanım kapayı açtında ;

Günaydın melegim diyecekken yatagın bozulmamış oldunu gördü aklına gelen şeyi yapmamıştı umarım diye geçirdi içinden hemen banyoya gitti hızlıcana ama ordada yoktu tam kapıdan çıkıcaktıki bir kağıt gördü komidinin üzerinde hızlıcana alıp okudu ; Canım ailem beni affedin ben sevdigimsiz yapamam başka seçenegim yoktu...
yaziyodu kağıtta birden Berfinimm diye bağırdı bütün konaktakiler ayaklanmıştı..

Behramdan;
Konakta biran bir ses koptu Berfinimm diye ne oldunu anlamadım sesin geldi yöne baktım berfinin odasından geliyordu yoksa canınamı kıymıştı hayır öyle bise olamaz diye düşünürken bidaha aynı ses gelmişti hemen koşarak çıktı merdivenlerden kapıyı açtı sertcene yerde oturan annesini gördü elinde bi kağıt oldunu gördü " Noldu ana niye aglıyosun "dedi hafif şiveli sesiyle.Annesi fatma hanım oğluna bakıp elindeki kağıdı gösterdi behram hiç bişe demeden elinden aldı ve kağıdı okudu kaşları çatıldı bir anda kağıdı elinin içine yani avucuna aldı gibi sıktı buruş buruş olmuştu kağıt elini daha çok sıktı düşündükçe gözünden bir damla yaş aktı ilk defa yaş akıtmıştı yerde hıçkıra hıçkıra aglayan annesine bakıp ayaga kalktı bağırarak " Benim bundan sonra berfin diye kardeşim yoktur bu evde onun adını ağzına alan olursa gözümü kırpmadan vururum" demişti yapardıda gözü kara bi agaydı herkes bilirdi yapıcanıda.Bütün konak berhemin sesiyle ayaklandılar herkes herşeyi anlamıştı..

Berçemden ;
Karar verdim mardine gitmeye iki gün kalmayı düşündüm ve küçük bir valiz hazırladım babam kızıcaktı böyle giyinmeme ama genede giyiyodum modern giyinmeyi seviyorum en çokda dar etek üzerime beyaz ince askılı bluzumu giydim uçuş uçuştu altımada siyah beyaz çizgili dar uzun etegimi giyip ayakkabi olarakda sandelet giydim saçlarım dalgalıydı kendilinden zaten sadece yan tarafıma koydum tarayıp evet şimdi hazırdım çantamı alıp çıktım odamdan saat 1'deydi uçak biletim süpriz yapicaktım annemlere. Havalimanına geldimde uçak saatimin geldini anladım ve kalkıp uçağa doğru gidiyordum. Mardini özlemiştim havasını, taşını,toprağını en çokda küçükken babam bana bagırdıgında geldiğim kayalıkların oradaki manzarayı...
Saatler sonra iniş yapmıştı uçak indimde hemen bir taksiye bindim ilk önce kayalıklara gitmek istedim ve şöföre söyledim...

Behramdan;
Konak ayaklanmıştı kahya ali arıyordu adamlarla verdiğim emirden sonra.Çok bunalmıştım herzaman bunaldımda gittigim kayalıklara gidicektim konagın kapısını hızlıca çarpıp çıktım anam arkadan "ogul nolur affet kıyma canlarına kurban olayım" diye bagırsada aldırış etmeden çıktım arabayı çok hızlı sürüyordum kayalıklara geldimde bi kız gordüm buraların insanına benzemiyordu ama arkadan fiziği çok güzeldi ne diyorum ne saçmalıyorum ben diyip düşüncelerimden çıktım.Arabadan hızlıca inip ona doğru yürüyordum neden gittimi bilmeden..

Berçemden;
Taksiden inip hemen kayalıklara geldim kollarımı birbirine kenetleyip eskiden yaşadıklarım geldi aklıma istmedende olsa bir tebessüm oluştu yüzümde istemsizce dudaklarım aralanmıştı okadar düşüncelerime dalmıştımki araba sesinin geldini bile fark etmemiştim taki arkamı dönene kadar karşımda uzun boylu esmer kirli sakallı orta kiloda hatta oyle bile degil kasları gömleğinin altından ben buradayım diyordu resmen gözleri kömür karasıydı bakışı bile beni mest ederken bana dogru yaklaştı kokusu- kokusu benim başımı döndürecek derecedendi...

Behramdan;
Ona dogru yürürken rüzgar saçlarını savururken kokusu beni mest ediyordu. Derin derin düşünüyordu sanırım aniden arkasını dönünce göz göze geldik gözlerinin rengini anlamamıştım fakat beni benden almasına yetmisti pembemsi dolgun dudakları beni öp diyodu resmen...

Berçemden;
Gözlerim gözlerine kenetlenmişti galiba AŞIK oldum ...
Derin derin bakışıyoduk ama sesizligi bozan o oldu " Buralımısın" dedi bende sesim titreyerek " Evvett" dedim.
Bana bakarak "Kimlerdensin"dedi.
Bende kendime gelerek"Sizi ilgilendirmez dedim". Oda bu cevabı hiç beklemiyomuş gibi kaşlarını çattı bende istemsizce oluşan gülümseme oldu yine bana kaşlarını çatarak bakmaya devam etti böyle bile çok yakışıklı diye düşünürken " sana kimlerden oldunu sordum dedi"bende
inadına cevap vermeyip yürüyecektimki kolumdan tutup kendine çekti bende bise anlamaz gözle bakarken tanımadık bir ses "Agam özür dilerim ama kardeşinizden bir iz vardır " hafif aksanlı ağzıyla konuşarak .

yazardan;
iki genç bir şey anlamaz gözle bakarken behram hafif şiveli sesiyle "Tamam ali kahya sen git " dedi.
Sonra kıza dönerek "Seninle işim daha bitmedi yeni başlıyoruz "diyerek kolunu fırlatırcasına bıraktı ve hafif tebessüm ederek arabasına bindi...

Berçemden;
Kendini ne zannediyordu bu egolu nolcak diye geçirirken gene tebessüm oluşmuştu yüzünde.Daha fazla vakit kaybetmeden bir taksi bulup konağın yolunu tuttum.Konagın onüne gelince taksiciye parayı uzatıp taksisen indi ve konagın kapısına vurdunda içerden bagırış sesleri geliyordu biran da suratı düşmüştü ve konagın kapısını annesinin açmasını beklerken yardımcıları ayşe açmıştı içerı girdiginde gözlerine inanamadi!!!

Arkadaşlar nasıldı bölüm yorumlarınızı bekliyorum kitabı önerirseniz arkadaşlarınıza memnun olurum :-) :-)