15.Bölüm

34.1K 774 91
                                    

"Şahiya dilemin(kalbimin dermanı) olurmusun,çocuklarımın anası,evimin kadını,bütün mardinin dillere destan Hanım Agası olurmusun Berçem?"

"Ez ez kebül dikem."(Ben ben kabul ediyorum.)

"Ezde pır hezdıkım."(Seni çok seviyorum.)

"....."

"Pişman olmayacaksın sana söz veriyorum.Tüm Mardin duysun ben Berçemi deliler gibi seviyorum kör kütük aşık oldum ona!!!"

"Sus biri duyucak."

"Sen duydun ya yeter benim için sen he dedin ya bu öküz kalbim senin için kul köle bile olucak."

"Xude tu mezzini."(Allahım sen büyüksün."

Berçem ve Behram şuan hayal edemicek kadar mutlulardı.Behram Berçemi belinden tutup döndürüyordu durmadan.Berçem ise sevinç gözyaşlarına boğulmuştu.Hep böyle mutlu kalabilseler keşke. Berçem ilk defa Behramın omzuna çenesini koyup sarılıyordu şuan.Bi gören olsa"Bunlar zaten evli değiller mi?Sevgiye bak be"derdi.Böyleydi zor kavuşmak,hatalardan dönmek önemli olanda bu zaten.Sonunda iki aşıkda kendine gelebilmişti.Özlem duydukları tene kavuşmuşlardı, birbirlerine.Berçem açıklamasada ilk görüşte tutulmuştu Behrama.Sonrası ise zorla evlilik,mutsuzluk ama sonları iyiye gidiyor sanki.Tabi Berk sorununu hallederlerse.

Behram Berçemin alnına üst üste öpücükler kondurarak konuşmaya başladı;

"Sevceksin kadın beni hemde çok."

"...."

"Sen benim gökyüzündeki yıldızlarım,yeryüzündeki dünyam, kalbimdeki kıvılcımların sahibisin kadın helalimsin benim!"

"Gidelimmi artık?Gideceksin zaten valizini hazırlamadın daha."

"Gidelim bir an önce bencede işimiz var."

"Tamam."

Romantikligi bozmak istemesede biraz Behramın burnu sürtsün diye küçük bir oyun oynuyordu.Bu oynuda zevkle sürdürecekti çünkü Behramın izmirden hemen geri dönmesini istiyordu.Tam Berçem arkasını dönüp gidicekken Behram kolundan tutup kendine çekti.Berçemde anlamayan gözlerle sorgularken onu ceketinin cebine soktu elini içinden bir kutu çıkardı kutuyu açtığında ise agzı acıkda kaldı hayallerini süsleyen tektaştı bu.

Yüzünde tarifsiz bir gülümseme oluştu Behramın onu teklifden sonra ikinci güldürüşüydü binlerce kere şükretti Rabbimize.Sevdiği adamdan ilk defa güzel bir armağandı.Hiç çıkarmayacaktı.Bir ömür takıcaktı yüzüğü ölene kadar.Belkide ondan önce ölebilir ama ölene kadar çıkarmayacaktı onun helali olduğu sürece.Behram Berçeme baktı derin derin gözlerindeki parıltıdan anladı istediğini.Ağzından dökülen kelimeler Berçemin kalbine ateşmi saçıcaktı yoksa kelebeklermi?

"Bir ateşim yanarım, külüm yok dumanım yok sen yoksan... Mekânım belli değil, zamanım yok,fırtınalar içinde beni yalnız bırakma, benim senden başka sığınacak limanım yok...Demem o'ki Berçem;Sıgınacak limanın,külüm,dumanım,mekanım,
zamanım,fırtınalardan kurtarıcak gelecegim olurmusun?"

Berçem Behramın agzından çıkan laflara çok şaşırmıştı.İnanamıyordu şuan.Tarifi olmayan eşsiz duyguların içindeydi.Kendine gelerek cevap vermeye çalıştı;

"Ollurumm!"

Behram Berçemin başını iki eliyle tutup kendine çekerek alnına derin bir öpücük bıraktı.Berçem Behram yüzüğü takarken tarif edilmez mutluluk gözyaşlarını akıtmaya başlamıştı çoktan.Behram Berçeme sarılıp kokusunu içine çekti.

"Ağlama rehniya çavemin(gözümün nuru)."

"Aglama gulamın(gülüm)."

"Ağlama evinamın(sevgilim)."

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin