20 -Final-

13.7K 789 248
                                    


   O öpücükten bu yana bir hafta geçmişti. İkiside fıldır fıldır birbirinden kaçıyordu. Aslında konuşmak istiyorlar ama ikisi de bir türlü cesaret edemiyordu. Jungkook Jimin'i seviyordu. Jimin zaten görmeden tutulmuştu. Bunu kendileri kabullenseler de birbirlerine söyleyemiyorlardı. 

   Jimin sabah evden çıkarken konuşmayı kafasına koymuştu. Güzelce hazırlanıp evden çıktı. Belki bir miktar, ufacık, minnacık süslenmişte olabilirdi. Sevmese bile sırf yakışıyor diye kareli bir gömlek giymişti. Diğer günlere kıyasla farklı bir parfüm sıkmıştı.

   Okulun bahçesine giriş yaptığında kalbi hızlandı. Gözleriyle yavaşca etrafı taradı. Jungkook'u arıyordu. Sonunda sevdiği çocuğu gördü. Midesi kasılmaya başladı. Bahçedeki banklardan birinde oturuyordu. Ona doğru ilerlemeye başladı. Yaklaştıkca kalbi daha da hızlı atıyordu sanki. Başına dikilmesiyle Jungkook'ta başını kaldırmıştı. 

   "Şey... Biraz konuşabilir miyiz Jungkook-ah."  evet konuşabilirdiniz. Onunda istediği buydu. Bakışlarından diyeceklerini az çok anlamıştı zaten. Hızla ayağa kalkıp Jimin'e sarıldı ve "Seni seviyorum" diye mırıldanmaya başladı. Jimin bunu beklemiyordu. Böyle hayal etmemişti. Önce kendisi söylemek istiyordu. Kaşlarını çatıp Jungkook'dan uzaklaştı.

   "Hayır kabul etmiyorum." deyip kollarını göğsünde birleştirdi ve çocuk gibi kafasını başka tarafa çevirdi. Jungkook'da bunu beklemiyordu. Kafasını eğip elleriyle oynamaya başladı. Jimin sevdiği çocuğun gözlerinin dolduğunu görünce kıyamadı. 

   "Önce Ben söyleyecektim."  dedi kaşları hala çatıkken. Jungkook hızla kafasını kaldırıp karşısındaki çocuğa gülümseyerek baktı. Sonra geri yerine oturdu.

   "Tamam. Ben haberim yokmuş gibi yaparım sen dilediğin gibi konuş." dedi. Jimin'de gülümseyip kafasını salladı ve Jungkook'dan biraz uzaklaştı. Tekrardan bişey olmamış  gibi başına dikildi. 

   "Jungkook-ah. Biraz konuşabilir miyiz?" diye kibarca sordu.

   "Seni seviyorum!" diye bağırdı uzun olan da. Jimin yine Kaşlarını çattı.

   "Kestik! Baştan alıyoruz. Önce ben söyleyeceğim dedim." dedi ve ayaklarını vura vura Jungkook'dan uzaklaştı. O sırada uzun olan gülümseyerek sevdiğine bakıyordu. Sonra Jimin'in salak salak elini kolunu sallamasıyla kaşlarını çattı ve noluyor dercesine kafasını sağa sola salladı. 

   "Üzgün rolü yapsana gerizekalı!"  diye bağırdı Jimin. Şu yaptıkları gerçekten saçmaydı. Yinede sevdiceğini kırmayıp rolünü yapmaya başladı. Yine ve yine Jimin başına dikildi. 

   "Gıkını çıkarma gerizekalı beni dinleyeceksin." deyip Jungkook'un yanına oturdu. Uzun olan tam bir şeyler söyleyecekti ki Jimin izin vermeden öpmeye başladı. Jungkook onu sinirlendirdiğini anlamıştı. Dudaklarının üstüne gülümsedi. Bu Jimin'i daha da sinirlendirmişti. Alt dudağını sertce ısırıp geri çekildi ve alınlarını birbirine yasladı.

   "Ne gülüyorsun be. İki laf ettirmedin." deyince Jungkook'un gülümsemesi daha da genişledi. Yine tam bir şey diyeceği sırada Jimin öpüp geri çekildi.

Stinker - Jikook TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin