Birinci Bölüm☎

4.9K 273 92
                                    


Multimedia :Almila Toprak

Merhaba!
İyi okumalar... 💜💜

.........

 Son ses çalan telefonumla yataktan düştüm. Sanırım kalçam acıdı. Ah! Hangi gündeydik? Saat kaçtı? Ve bu lanet olası telefon neden susmuyordu?

 Homurdanarak telefonu kulağıma götürdüm ah kim mi? tabii ki de Ezgi! "Efendim Ezgi?" dedim gözlerimi devirerek. Bu kız sabahın köründe neden beni arıyordu? Allah'ım çıldıracağım.

 "Kalkmadın mı kızım sen hâlâ? Of ya ne uyuşuk bir şeysin sen!" Bana isyanından sonra telefonu göz hizama soktum. Gördüğüm saatle direkt banyoya koştum. Çünkü dersin başlamasına 20 dakika vardı. Evet çok güzel değil mi? Alkış. Odama geri döndüğümde Ezgi'nin telefonu kapattığını anladım, cevap vermeyince tabii ki de kapadı telefonu. Nerede acaba? Keşke onunla gitseydim diye kendi kendime konuşurken dudaklarımı büzdüm ve dolabıma doğru ilerledim. Okul formasından nefret ediyordum. Okulu sevmiyordum, neden mi? Çünkü erkekleri sevmiyordum. Evet ben, yani Almila Toprak erkeklerden nefret ediyordum ve tek arkadaşım Ezgi'ydi. İnsanlarla muhatap olmayı sevmeyen birisiydim ben de işte.

 Mutfaktan birkaç şey atıştırdıktan sonra anahtarımı ve çantamı alıp kapıya doğru ilerledim. Ayakkabılara bakınca annemin ve babamın evde olmadığını fark ettim. Evet! O hızla annemler evde mi diye ona bile bakamadım.

 Son hız otobüse binerken saatin 8 buçuk olduğunu gördüm. Artık sınıfın bakışlarıyla sırama oturmak zorunda kalacaktım. Hızlı adımlarıma devam ederken okulun bahçesine bakındım. Hademeyi görerek el sallayıp gülümsedim. Tamam insanlarla muhatap olmayı sevmiyorum dedim de o kadar da öküz değilim yani.

 Sınıfın kapısını tıklatıp girdikten sonra özür dileyip, bakışları da takmadan sırama ilerledim. Tabii ki de Ezgi bana kötü kötü bakmıyordu(!)"Nerede kaldın Almila ya sıkıldım dersin başından beri!" deyip kollarını birleştirdi. Bu çocuk gibi hareketinden sonra kaşlarımı kaldırarak ona baktım ve en sevdiğim ders olan matematik dersini dinlemeye başladım. Evet matematiği severdim hep. En azından bir çalışkanlığım da vardı hani. Ezgi beni kantine doğru çekiştirmeye başlayınca anladım ki zil çalmıştı. Of! Ben bıktım bu kızdan.

 "Ya Ezgi, yangından mal mı kaçırıyorsun? Ne yapıyorsun kızım sen?" Diyerek kolumu kendime çektim.

 "Talha'yı 2 gündür görmüyorum kızım ya of!" Ah, Talha. Talha, Ezgi'nin yaz aşkıydı fakat Talha sevmediğini söyleyerek ayrılmıştı. Tabi Ezgi'nin ağlamalarını yine ben çekmiştim. Ezgi'yi her defasında üzmesine rağmen o hâlâ Talha'yı seviyordu, sevmek kelimesi bana ne kadar yabancı gelse de anlıyordum ben kardeşimi.

 Hele şükür çekiştirmesi bitse de bir masaya oturtturmuştu. Tam da Talha'nın çaprazı. Allah'ım bir de 'ona hâlâ âşık olduğumu anlamaz değil mi?' Diye sorup durması beni benden alıyor. Kendime kahve almak için ayağa kalktım. Ezgi anlamış olmalı ki hiçbir şey dememişti, ya da Talha'nın aşkından kalktığımı görememişti. Neyse.

Yanlış Numara?Where stories live. Discover now