13.BÖLÜM

688 36 3
                                    

------------------------------------------------------------------------------

Almıla kendisini çoktan fark etmiş ve yerlerini belli etmek için el sallıyordu. Eyşan masaya mecbur yürüdü yürümesine de içinden bir ses kıza, eceline yürüdüğünü fısıldıyordu. Bunda alayla kıvrılmış dudaklarıyla kızın kendisine yaklaşmasını izleyen kahverengi gözlerin büyük etkisi vardı. Avını bekleyen kaplan misali kızı gözleyen adam karşısında Eyşan kendini zavallı bir ceylan gibi hissetmekten alıkoyamadı.

---------------------------------------------------------------------------------

Eyşan 'Sonunda' masaya vardığında ayağa kalkan Almıla ile sarıldı, daha önceleri birkaç kez gördüğü ama çok bir samimiyet kuramadığı Selim ile tokalaştı. Gözleri sabahki adamı bulduğunda şaşkınlıktan ve sinirden çığlık atmamak için kendisini zor tutmuştu. Ukala adam diğerleri gibi ayağa kalkmayı bırak yayılarak oturduğu sandalyesinden doğrulmamıştı bile. Hiç acele etmeden ve gizleme ihtiyacı duymadan Eyşan'ı baştan aşağı süzmüş, ardından da yalnızca Eyşan'ın anlayacağı bir imayla "Güzel elbise." diyerek göz kırpmıştı. Kız rahatsız olduğunu belli edercesine ayakta şöyle bir kıpırdanmıştı ki Almıla'dan gelen sessiz uyarıyla adam 'nihayet' ayağa kalkıp Eyşan'a elini uzattı.

"Ali Mirza DEMİR"

Kendisine uzatılan iri eli tuttuğunda Eyşan, vücudunda tuhaf bir elektrik dalgası hissetti. Üstelik adamın derin kahverengi gözlerine öylece dalıp gitmesi hiç hayra alamet değildi. Boğazını temizleyerek kendi kendisine sessiz bir uyarı yaptı ve "Eyşan BALATÜRK" dedikten sonra hızla elini kurtararak kendisine ayrılan sandalyeye yani Ali Mirza'nın yanına oturdu.

Yemeğe başladıklarında ortamda rahatsız edici bir sessizlik vardı. Almıla, Eyşan'a kaş göz işaretleri yaparak 'Konu bul ve şu lanet sessizlikten beni kurtar.' mesajı veriyordu ama Eyşan, yanında Mirza'nın tüm varlığını hissederken yemek yemeye bile konsantre olamıyordu ki... Adamın bedeninden görünmez bir dalga yayılıyor ve kızı tamamen etkisi altına alıyor gibiydi. Kendine gelebilmek adına suyundan bir yudum aldığında -diğerlerinin aksine şarap değil, su içiyordu- Mirza'nın kendine özgü etkileyici bir tınıya sahip sesini duydu.

"Bir kadeh şarapla sarhoş olmaktan korktuğunu söyleme bana, yemekle yalnızca su içmek de ne demek?"

Pekâlâ, adam oldukça yakışıklı ve etkileyici olabilirdi ama bu onu Eyşan'ın şimdiye kadar gördüğü en sinir bozucu insan olmaktan kurtarmıyordu. Cidden! Ona neydi ki, Eyşan ister su içerdi ister başka bir şey! Sinirle yan tarafına doğru döndü ve sabahkinden çok da farklı olmayan bir manzarayla karşılaştı. Mirza, sabahki mavi spor gömleğinin yerine beyaz şık bir gömlek giymiş; ilk üç düğmesini açık bırakmıştı. Düğmelerle derdi neydi ki bu adamın? Nefes alma sorunu falan mı vardı acaba? Yüzündeki kirli sakal ise yerli yerinde duruyordu. Ups, eksi puan. Kız kardeşinizin evleneceği adamla yiyeceğiniz yemekte, düzenli ve temiz olmalısınız. Tamam, adam zaten pis falan değildi, siyah saçları neredeyse parlıyordu ama Eyşan'a göre o sakal olmamıştı. Yani elbette Mirza'yı oldukça seksi gösteriyordu kız bunu kabul ediyordu, yine de daha özenli olmalıydı! Eyşan'ın düşünceleri bu yöndeydi. Üstelik Mirza'nın şarap kadehinde düzenli aralıklarla tuttuğu ritimde, içinde bulunduğu durumdan rahatsız olduğunun göstergesiydi. Adamın serçe parmağındaki, üzerinde Eyşan'ın anlamını bilmediği, bir çeşit hiyeroglife benze dört işaretten oluşan yüzük olmasaydı kız belki de bu hareketi görmeyecekti ancak metal yüzüğün bardağa vurmasıyla çıkan sesi hafif de olsa duyabiliyordu. Adamı inceleyerek tüm bunları düşünmesi yaklaşık 30 saniye sürmüştü bu süre zarfında sağ kaşı havaya kalkmış bir şekilde kendisinden cevap bekleyen adama, "Sarhoş olmaktan korktuğum için değil." cevabını verip yemeğine döndü. Eyşan'ın başka bir açıklama yapmaya niyeti yoktu fakat sonunda konuşulacak bir konu açılmıştı ve Almıla bu fırsatı kaçıracak değildi. Üstelik kadın cinsine karşı oldukça kayıtsız olan abisinin Eyşan'la iletişim kurması demek... Pekâlâ, bunun ne demek olduğunu Almıla da tam olarak bilmiyordu ama sonuç itibariyle ortamdaki sessizliği yok etmenin vakti gelmişti. Abisine gülümseyerek bakarken konuştu.

GEÇMİŞTEN GELENWhere stories live. Discover now