BLACK (MİN YOONGİ)✔

BÖLÜM 21 : ARAP SAÇI

Adresin şehirden bu kadar uzak olduğunu tahmin etmemiştim. Parayı öderken aynı zamanda etrafa bakınıyordum. Etraf oldukça ıssız görünüyordu. Arabadan indiğimde taksi uzaklaşırken kapıda gördüğüm tanıdık yüzler bana Yoongi'nin kaçırıldığı günü hatırlatmıştı. Şimdi gidip hepsine tek tek vurasım vardı ama sonuçta Yoongi'nin babasının koruması oluyorlardı. İyi bir gelin olmalıydım..

İçeri girdiğimde Yoongi'nin annesi beni karşılamış gülümseyerek sarılmıştı. Birlikte koltuklarda yerimizi aldığımızda ne içmek istediğimi sormuştu. Sadece su isteyerek taksiye ödediğim paraların üstüne içmeyi düşündüm.

"Ben üzgünüm "  neden böyle bir şey dediğini anlamaya çalışırken beni tutan iki güçlü kolla karşımda beliren o adam "En büyük yemi kaptım sanırım " Diyerek kadına gülümsedi. Yoongi'nin annesi mahçup bir şekilde bana bakarken onu da kollarından tutmuş ve ikimizi oturma odasından götürmeye başlamışlardı.

"Bırakın beni! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz !" Diye bağırarak adamlara tekme atarken biri saçımdan tutarak canımı yakmaya başladı.

Neler olduğunu anlamak için uğraşlar verirken Yoongi'nin annesi ile bir odaya atılmıştık. Ellerimizi ve ayaklarımızı bağladıklarında üstümüze kapıyı kilitlemişlerdi.

"Ben özür dilerim mecburdum kızım " diyen kadını anlamaya çalıştım.

"O sizin kocanız bunu size nasıl yapar!" Sinirle çıkıştığımda "O benim kocam değil " dedi. Şaşkınlıkla kalırken şimdi bittiğimi seziyordum.

"Bir kaç hafta önce eşim sandığım adam yani kocamın ikizi beni kandırarak buraya getirdi. Yoongi'nin babası yani kocamın bir ikizi olduğunu biliyordum ama yıllardır ne gelmiştir ne de ne yaptığını bilmişimdir. Zaten sonra Yoongi'yi terketmek zorunda kalmıştım. Bir süre burda yoktum beni kaçırdı ve üstüne tehdit etti Yoongi'yi buraya zorla getirdi. Yoongi'ye onun babası gibi davrandı hepsi yalandı"

Koca bir şaşkınlık ile kadını dinlerken Yoongi'nin yeniden yıkılacağını bilmek üzücüydü.

"Peki Yoongi'nin babası nerede o size yardım eder" kadının yüzü düştüğünde duyacaklarım beni yine şaşırtacak gibi gelmişti.

"Yoongi evlatlık alındığında benim sonradan haberim oldu. Onu yeniden bulmak için uğraştım ama eşim bana engel olmuştu. Başlarda ona hep kızdım ama sonraları anladım. O aslında bu pis dünyamızdan onu uzak tutmak istemişti. Bir kaç ay sonra eşimin ölüm haberini aldım. İşte o zaman tamamen çaresiz kaldım .

Yoongi'nin bu hayattan çektiği her neydi bilmiyorum ama kendimi onun adına berbat hissediyordum.

Yoongi'ye hiç ulaşamam sandım ama sonra Yoongi beni buldu. Onunla gizli gizli görüşmeye başladık. Beni dinledi bana hak verdi ama bir kez olsun ona babasının öldüğünü söyleyemedim. Sonra kocamın ikizi olacak bu adam bir gün karşıma çıktı ve sonrası işte bildiğin gibi."

İçimde öyle bir sinir vardı ki ellerimi çözmek için uğraş vermeye başladım. Bu lanet yerden çıkıp bu adamı kendi ellerimle öldürmek istiyordum.

"Bu adamın amacı ne peki !" Diye sinirle tısladığımda

"Babasından Yoongi'ye kalan malların peşinde.  Hepsini almak için Yoongi'ye ihtiyacı var. Ona bir şey yapmasından korkuyorum ama seni Yoongi'ye bir koz kullanmak için çağırdı. Hepsi onun planıydı seni bulaştırmak istemezdim ama mecburdum"

"Tamam siz boşverin beni şimdi artık alıştım. Neler yaşadım bir bilseniz neyse biz şimdi ellerimizi çözmeye uğraşalım. Belki buradan çıkabiliriz "

Kadın büyük bir hevesle başını salladığında kurtulma umuduyla ellerimi çözmek için uğraşmaya başladım.

Ne kadar olmuştu bilmiyorum ama ellerimizi her şekilde denesekte açamamıştık. Uğraşmaktan bitkin düşmüş ve çok terlemiştim. Sinirle solurken buradan nasıl çıkacağım hakkında bir fikrimin olmaması beni ürkütüyordu.

Kapının kilidi seslediğinde iki adam içeri girdi. İkimizi odadan çıkardıklarında oturma odasına getirip ortada duran iki sandalyeye oturttular. Ellerimizi ve ayaklarımızı tekrar  sandalyeye bağladıklarında o pislik adam karşımıza oturup silahına baktı bir süre, ardından bakışları bana döndü ve "Onu seviyor musun? Yoongi' yi.. " diye sordu. Konumuzun benim hislerim olduğunu hiç sanmayarak sadece güldüm. Hoşuna gitmemiş olucak ki "Komik Mi?" Diye sorarak ciddileşti. "Yoongi senin istediğini asla yapmayacak " sinir bozucu bir şekilde bu cümleyi kurduğumda onu daha da sinirlendirdiğimin farkındaydım

"Elimde senin gibi bir neden varken yapacağına eminim"diyerek adamına işaret verdi. Telefonu eline verdiklerinde bir kaç tuşa basıp yerinden ayaklandı. Telefonu kulağına koyup  bir süre beklediğinde

"Yoongi oğlum " Diyerek pis bir sırıtış attı.  Sinirle onu izlerken "Çok önemli iki misafirim var. Senide burada görmek isterim biri çok sevgili annen diğeri ise sevgilin Bo Na. "

"Yoongi sakın buraya gelme hepsi bir oyun" Diye bağırdığımda yüzüme yediğim tokatla sola doğru savruldum. Adam telaşla telefonu kapattığında sinirle üzerime doğru gelip saçlarımdan tutarak ona bakmamı sağladı . Canımı yakacak kadar büyük bir hırsla sıkarken asla acıdığını belli etmeyerek büyük bir sakinlikle ona baktım.

"Her şeyi mahvettiğin için seni öldürmek zorundayım bücür " Diyerek elindeki silahı şakağıma dayadığında daha fazla nasıl sakin kalabilirim bilemiyordum..