BÖLÜM 6: MİNİK BİR ÇOCUK

9K 654 126
                                    

Kendi kendime senaryo kursaydım, kendimi böyle acınası bir halde hayal etmezdim..içeri girdiğimizde evi gezdirir sanmıştım ama çalışma odasında çıkmaya tenezzül etmemişti beyefendi!Bense o gittiğinden beri sevdiğim tartışma programını bitirip,boş boş uzandığım koltukta televizyon izliyordum. Gözlerim televizyona çok bakmamdan ve uykumun hafif gelmesinden dolayı sulanırken,karnımın gurultusuyla mızmızlanan çocuk triplerine girmiştim adeta.

"Ne olur sanki gelip yemek hazırlasa"

Kendi kendime bu boş odada konuşurken sesimin yankı yaptığına emindim telefonumu sıkıntımı gidermek isteyerek elime alıp, benim gelecekteki eşim Sung Hoon'un fotoğraflarına bakıp gülümserken,

"Salyalarını sil"diyen Yoongi  telefonumu eş zamanlı olarak elimden almıştı

"Yaa! Ver şunu geri" diyerek ona baktığımda dağılmış saçları ve yuvarlak gözlükleri ile böylesine büyüleyici bir görüntü beklememiştim.

"Ooo demek Sung Sunbaenime hayransın" dediğinde gözlerim anında parlamıştı koltuğun minderine çıkıp onunla boyumu eşitleyip ve hatta ona tepeden bakarken,burdan bakmanında keyif verici olduğunu düşündüm.

"Sen onu nerden tanıyorsun?"

Telefonumu geri uzatırken, "Yakın arkadaşız" Söylediği cümle bende şok etkisi ve de büyük bir sevinç yaratmıştı.

"Aç mısın?" Diye sorarak bana baktığında. "Tabiki açım hem de açlıktan ölmek üzereyim yani sende bir girdin odaya şurda kardeşim var bir bakayım bu kız napıyor daha bu evde ilk günü insan...."

Beni susturan Yoongi'nin bir anda yüzüme yaklaşması olduğunda anında geri gittim. Bana göre bir saat ama aslında saniyeler süren bakışlarından sonra "Kısaca acıktım desen ölür müsün?" Diye sorduğunda. Eş zamanlı olarak yutkunup afifçe tebessüm ettim. Yoongi geri çekildiğinde nefes almaya başlayarak koltuktan indikten sonra mutfağa doğru giden Yoongi'yi takip ettim.

Pratik bir şekilde ramen yaptığında,ağzımın suları çoktan akmaya başlamıştı bu sırada masayı hazır ettiğimde,birlikte oturup kimçi eşliğinde ramenin tadını çıkarmaya başladık ya da bir tek mutlu olan bendim. Yoongi düşünceli bir şekilde yavaş yavaş yerken kaşlarımı çatıp bir süre onun bu halini izledim.

"İyi misin?"diye sorduğumda daldığı noktadan bakışlarını bana çevirmişti. Başını sallayıp tekrar yemeğine odaklanırken,

"Anlat!" Diyip elimdeki çubukları onun çubuklarının üzerine koydum bakışlarını yüzüme çevirip,

"Emir cümlelerini sevmem"dedikten sonra çubuğumu itip yemeğine devam etmişti. Onu konuşturmam gerektiğini düşünerek çubuklarımı kenara koyup geri yaslandım.

"Biz insanlar her şeyi kendimize fazlasıyla dert edebilecek kapasitedeyiz işimizde yaşadığımız sıkıntılar, aşk acısı, arkadaşlarımızla yaşadığımız bazı sorunlar ve binlercesi..aslında bunlar elle tutulur sorunlar değildir ama içimizi yiyip bitirir vee daha kötü olan ne biliyor musun? (Ne ? Der gibi bana baktığında gulümseyip devam ettim)

Bu sorunlar içimizi yiyip bitirirken susup kimseye anlatmamamız ben de böyleydim. hep susup içime atan kişiydim ama sonra ne farkettim biliyor musun? Bunun bana zarar verdiğini ve bunu ne zaman farkettim biliyor musun? (Ne zaman der gibi bakarken hafifçe tebessüm etmekten kendimi alıkoyamamıştım) Sen hayatıma girdiğinden beri. (Şimdi beni gözünu kırpmadan dinliyor gibiydi ve yüzünde tebessum oluştuğunu hissetmiştim)

BLACK (MİN YOONGİ)✔Where stories live. Discover now