Hayatımda bugün bir ilk yaratarak elbise giyindim. Teknik olarak evet ilk değildi ama kendi isteğimle elbise seçip giymem bir ilkti. Normal de pantolon ve tişörtten başka bir şey pek tercih etmezdim. Rahatıma düşkün ,tembel ve aksi biriydim. Evet aksi olduğum doğru bunu kabul ediyorum. Tembelliği ise en çok Yoongi ile yapmayı seviyorum . Onunla saatlerce yatakta dönüp dolaşmak en büyük eğlencem artık.
Bir de saatlerce yarın ne yapacağımızı düşünüp sonra boşver uyuyalım dememiz yok muydu? İşte o an birlikte aynı şeyi düşünmemiz çok hoşuma gidiyordu.
Bugün Yoongi'nin doğum günüydü ve ben , o şirkete gittiğinde ona sürpriz hazırlamak için işe koyuldum.
Bunun için Jimin'den yardım alacaktım. Çünkü en iyi yerin neresi olduğu konusunda bana yardım edeceğini düşünmüştüm.
Beni yanıltmadı ve mekan işini ayarlayacağını söyledi. Ben de bunun için hediye konusuna bakmaya karar verdim.
Yoongi siyahların adamıydı ve ben onun zevklerini henüz bilmiyordum. Siyah kıyafetler elbette en iyi çözüm olurdu ama onu siyahtan kurtarmak istiyordum.
Taksiden indiğimde hediyelik eşyaların olduğu bir dükkanın önünde inmiştim. Bu civarda gezinmeye karar vererek ilk olarak dükkana girdim. Kapıyı araladığımda kapının vurma etkisiyle ritmik bir şekilde çalan zil ile bu dükkanın şimdiden çok sevimli olduğunu düşünmüştüm. İçeriye adım atarken ayağımın altındaki eski tahtalar sesliyordu.Etrafa bakınırken genç bir kız belirerek bana yardımcı olmuştu. Ne alacağıma uzun bir süre düşündükten sonra karar vermiştim. Aklımdaki hediyeyi tam olarak almıştım. Bu hediyenin Yoongi için anlamlı olacağına emindim. Çünkü aylar önce onunla birlikte izlediğimiz ilk filmde aslında o filmin onun hayatındaki izleri taşıdığını farketmiştim. Ve filmde çocuğun aldığı hediye onda büyük bir mutluluk oluşturmuştu. Bu hediyenin de Yoongi'ye iyi geleceğini umuyordum.
Dükkandan çıktığımda Jimin'i aramak için telefonumu çıkardığım sıra çalan telefonumla tanımadığım bir numara beni arıyordu. Telefonu açarak cevapladığımda
"Bo Na, Merhaba ben Yoongi'nin annesi" heyecanla yutkunup telefonu kulağımdan uzaklaştırarak boğazımı temizledim. Tekrar kulağıma koyduğumda gayet kibar bir şekilde
"Buyrun" dedim.
"Seninle görüşmemiz mümkün mü acaba ? Bugün Yoongi'nin doğum günü ve bazı nedenlerden ötürü bana kızgın gibi söylemese de bunu sezebiliyorum. Senden istediğim onun için aldığım hediyeyi sana versem ona ulaştırır mısın?"
"Şey..( mekan için hazırlık yapacaktım ama kadını reddedersem hoş olmazdı sanırım) peki siz adresi bana atın hemen geliyorum "
"Peki Bo Na, görüşürüz "
Telefon kapandığında almakta güçlük çektiğim nefesimi düzene soktum. Hemen Jimin'e konuya dair mesaj atmış ve mekânda eksik kalmamasını söylemiştim. Yoongi'nin annesinden mesaj geldiğinde hemen bir taksi bulup yola çıktım.
YOU ARE READING
BLACK (MİN YOONGİ)✔
FanfictionAnnesine kızgın ve soğuk büyüyen Bo Na bir gün annesinin telefonu ile annesinin düğününe davet edilir. Gittiğinde ise şaşırtıcı bir gerçekle karşılaşır. Düğüne gitmenin tek güzel yanı Yoongi ile kesişen yolları olur.
