Manyak Sevgilim

25. Bölüm; Anahtar..

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

Merhaba arkadaşlar. Yoğun bir haftaydı. Üst üste sınavlarım vardı. Bende oturdum haftasonumu size ayırıp yeni bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar..

Şu an şu kaltak Azra'nın gözünün önünde Ceyhun'un boynuna atlayıp 'Seninleyim aşkımmm' demek isterdim ama bu beni aldattığı gerçeğini değiştirmez ki! Çok çaresizim.. Çelişkide kaldım. Eğer olumlu cevap verirsem, kendimi boynuzlanmış salak aşık gibi hissederim. Eğer olumsuz cevap verirsem, onu kendi ellerimle Azra'nın kollarına atmış olurum! Offff Allah'ım ne yapacağım ben!!

"Bir cevap bekliyorum Mira ?" dedi. Gözlerimi gözlerine diktim ve derin bir nefes alarak gözlerimi yumdum.

"Seninle değilim Ceyhun!! Azra ile bende bulamadığın mutluluğu bulursun umarım hoşçakal!" dedim. Off ne diyorum ben resmen birde mutluluklar diledim geri zekalılar gibi!!

"Bana mantıklı bir açıklama yap.. NEDEN ?!" dedi. Ne desem ki şimdi ben bu salağa.. Herkesin içinde 'Sibel denen meymenetsizi bana tercih ettin!' mi diyeyim ? Hah buldum!

"Birde soruyorsun ha! Hemen kendine sevgili bulmuşsun işte! Daha ne olsun!" dedim. Hemen Azra'ya döndü.

"Sen daha iyilerine layıksın Azra! Sıkıldım.. Herşey bitti!" dedi. Yuh bee çıkalı birkaç dakika oldu kıza sıkıldım diyor. Mal mıdır nedir!!

"Saçmalama Ceyhun bu kadar kısa sürede sıkılır mı insan ?" dedim. Hemen gözlerini üzerime dikti.

"Sıkılır tabi.. İstediğim gibi bi kız değil!" dedi. İstediği gibi kızlar biraz daha orospu olmalı herhalde!! Mesela Sibel gibi! Hemen Azra araya girdi.

"Neden istediğin gibi birisi değilim Ceyhun ?" dedi. Hah şimdi cevap ver bakalım!

"Ş-şey.. Çok fazla kıvırtıyosun yürürken.. Ondan dolayı istediğim gibi bi kız degilsin!" dedi. Kantinde ki herkes kıkırdamaya başladı. Ahh Ceyhun daha fazla sallayamaz mıydın! Sonra bana döndü.

"Şimdi benimle misin ?" dedi. Şimdi anlaşıldı demek ona geri dönmem için Azra'dan ayrıldı.

"Sana dönmemi mi istiyorsun?" dedim. Başını olumlu yönde salladı. "Peki o zaman aç avcunu." dedim. İlk önce şaşırsada açtı. "Şimdi yala!" dedim. Ne dediğimi kavramaya çalışırken en sonunda jeton düştü. Arkamı dönüp gidecekken otoriter bir sesle konuştu.

"Olduğun yerde kal!" sesi çok sertti. İlk defa böyle konuşmuştu. Elimde olmadan duraksadım. Birden kolumu sertçe kavrayıp kendine doğru çevirdi.

"Ne yapıyorsun ?" dedim. Gözleri hiç görmediğim kadar karanlıktı.

"Benimle geliyorsun!" dedi. Histerik bir kahkaha attım.

"Hadi yaa! Nedenmiş o ? Ya gelmezsem ne olur!" dedim. Sinsice dudağının bir tarafı yukarı doğru kıvrıldı.

"Sen bilirsin!" dedi. Ne yani pes mi ediyordu ? Ehh tabi sanki çokta umrundaydımda! Birden ayaklarım yerden kesildi. Dünya tepe taklak oldu sanki. Ufak bir çığlık attım. Gözlerimle dikkatlice baktığımda Ceyhun'un kıçı ile yüzyüzeydim. Ahh! Bir insanın kıçı bile bu kadar seksi olur mu yaa! Off ne diyorum ben! Resmen beni kucağına almıştı. Yanlız bu biraz fazla anormaldi. Başım aşağıda kıçımda onun omzundaydı. Aman Allah'ım.. Deli bu çocuk!! Birden kantinde alkış sesleri yükseldi. Sanki çok iyi bir bok yemiş gibi birde alkışlıyorlardı!

"Ceyhun lütfen bırak beni!" dedim.

"Sana benimle gel dedim fakat sen söz dinlemedin şimdi uslu bir kız çocuğu olup adam akıllı dur." dedi. Gıcık şeyy!