Sweetheart •JiKook•

|2|Chocolate monster

"Çikolata canavarı"

"İşte geldik." 

"Tamam kabul ediyorum biraz uzaktı ama.."

Jungkook yanında ki bedene baktı. Uyumuş muydu cidden? Kıkırdadı. Gözlerini kusursuz yüzde gezdirdi. Kiprikleri, dudakları, küçük burnu. Sonrasında hafif şişmiş olan karnına baktı. Uyandırması gerekiyordu.

İşaret parmağını Jiminin yanağına bastırdı ve bir çukur oluşturdu. Sonrasında bir kaç kez daha bastırdı.

"Jimin.. uyan."

Çatık kaşlarıyla uyanmasını bekledi. Ama beklediğine değmişti. Jimin gözlerini araylayarak bir Jungkook'a birde yanağında ki parmağa baktı. Kook farkedip geri çekti elini hemen.

"Ah şey ben uyandırmayı.. her neyse geldik."

Önüne dönüp anahtarı yuvadan çıkardı ve arabadan indi. Jimin gözlerini ovuşturmak ile meşguldü hâlâ. Arabanın kapısını açtı ve indi. Kapıya ilerleyen Kook'u takip etti. Anahtarı deliğe oturtturup kilidi çevirdi ve kapıyı ittirerek açtı. Kook önden ilk önce salona ilerledi. Jiminde onun peşinden yürüyordu. Bütün gün ağladığı için gözleri sızlıyordu şimdi.

Nasıl ağlamazdı ki? Hayatının aşkı sandığı, bebeğinin babası katildi. Kim olsa bu kadar ağlamazdı? O adamdan nefret ediyordu ama bebeğinden asla. O Jimin'in bebeğiydi. Masum ve minicik. Günahı var mıydı? Yoktu elbette.

Jimin koltuğa oturdu. Çekiniyordu Kook'tan. Kook bunu anlamıştı. Mutfağa ilerleyip buzdolabını açtı. Dolaptan 2 tane küçük çikolatalı süt alıp Jimin'in yanına geldi. Bir tanesini ona uzattı.

"Şey ben sürekli içerimde. Belki sende seviyorsundur.."

Jimin uzattığı sütü alıp açtı ve bir yudum aldı. Jungkook'ta gülümseyerek ona baktı. Elindeki sütü önündeki küçük sehpaya bıraktı ve ayağa kalktı.

"Ben senin için misafir odasını ayarlayayım."

Jungkook gülümseyerek uzaklaştı. Jimin ise saatlerdir uçak modunda olan telefonunu cebinden çıkardı. Uçak modunu kapadı. Ardından gelen bir sürü bildirim sesi odayı doldurdu.

38 cevapsız çagrı, 16 mesaj.

Hepsinin kimden olduğuna bakmasına gerek yoktu herhalde? Mesajlara bakmadan telefonu tekrardan cebine koydu. Zaten o sırada Kook gelmişti.

Beraber Kook'un bahsettiği odaya yürüdüler. Odaya geldiklerinde Jungkook kenardaki eşortmanı ve tişörtü alıp ona uzattı.

"Iyi geceler. Sabah benden erken uyanırsan mutfağa girmekten çekinme lütfen."

"Sanada iyi geceler ve hiç sanmıyorum. Hamilelikten dolayı günde oniki saat uyuyorum bıraksalar."

Hafifçe gülümsedi Jimin.

꧁꧂

JİMİN'DEN

Gözlerimi karnımda hissettiğim yoğun acı yüzünden araladım. Ah gerçekten bebeğim niye bu kadar çok acıkıyorsun? Karnımı okşayarak doğruldum ve sıcacık yatağımla vedalaşıp odadan çıktım. Duvardaki saat dokuzu gösteriyordu. Sessizce mutfağa ilerledim. Buz dolabını açıp ağzına kadar dolu olan dolaba baktım. Nutella yazısını görünce gözlerim ışıldadı. Hemen alıp dolabı kapattım. Ekmeği ve tatlı kaşığını aldıktan sonra mutfak masasına oturdum. Canım delice çikolata istiyordu şuan. Daha doğrusu küçük canım...

Kapağı açıp tatlı kaşığını nutellaya batırdım ve çikolata dolu kaşığı ağzıma götürdüm. Ekmek poşetinden bir dilim ekmeği elime aldım ve çikolata sürüp onu da ağzıma götürdüm. Bi yandan kaşıkla, bir yandan da ekmekle yiyordum. Ağzım burnum çikolata içindeydi kesin.