B.S.H 9.BÖLÜM

Start bij het begin
                                    

Birkaç konuşma yaptıktan sonra herkes kendi haline dönmüştü  arda ve emre birbirleri ile uğraşıyor  kerem selin ve ceyda sohbet ediyordu  yamaç ve karahan da  sohbet ediyordu  bi kaç arkadaşım  mesailerinin başlayacağını  söyleyip  gitmişlerdi  kafeye bir biri ardına gelen  çiçekler vardı  yine bir çiçek gelince  adam koyup gitmedi  garson 'a birşey söyledi garsonda bana doğru gelmişti " Hazan hanım size bir çiçek gelmiş "

Yerimden kalkıp kuryenin yanına gittim ellerindeki mavi gülleri bana verdi mavi gül en sevdiğim  güldü  " şuraya imza atmanız gerkiyor  diyen adama döndüm  boşta kalan elerim ile  imza atım  kasa bölümüne gidip çiçeğimi koydum  üzerinde olan kartı çıkartıp  okumaya başladım .

"Yeni işinde başarılar "
ABLAN.

Ablam bugün okulda toplantısı olduğu  için gelememişti ama yokluğunu hisettirmemişti'de
Elime tekrar aldığım güleri arabama  başına birşey gelmesini istemezdim.  Döndüğümde bizimkiler kahkaha atarak  sohbet ediyorlardı  yanlarına gittiğimde tek boş yer olan  karahan 'ın yanına oturdum  ablama teşekkür etiğimi belirten bir mesaj attım. Elimdeki telefon'un titremesi ile telefonuma bakmıştım " akşam seni birisi ile tanıştıracağım kimseye söz verme " demiş ve ardından  adres atmıştı .

"Ee akşam ne yapıyoruz " diye ayağa kalkan emir e döndük " bence güzel bir yemek yiyebiliz"
Ceyda biraz masum düşünmüştü diğerlerin e göre
"Yada ben barda kızlar ile takılırken siz biralarınızı yudumlaya bilirsiniz " emrenin söylediği şeyle kızlar yüzünü buruştursada  diğerleri tamam'da karar kılmıştı  " gece size iyi eğlenceler .fakat ben yokum"

Kerem bana dönüp " bir sorun yok değilmi "
" sadece küçük bir randevu diyelim "

Dememle yanındaki karahan 'ın bakışları bana döndü  ben korkmuyorum demiştim demi  artık korkuyorum.

Kafede kimse kalamamıştı  bende son kontrolleri yapıp çıkacaktım  mutfağa son kez baktım  " hâlâ buradasın " arkamdan gelen tanıdık sesle döndüm "korkuttun"   bana doğru  adımladı  tabiri caizse burnumun dibine girmişti " senin randevun yokmuydu " başımı  salladım öyle bir söylemiştiki  yüzüme değen nefesi  resmen dondurmuştu beni
Ve sanırım içkili idi çünkü yoğun bir şekilde içki kokusu geliyordu .

" karahan sen sarhoş 'musun"

Yüzüne taktığı pis gülümseme ile daha fazla yaklaşmaya başladı adımlarım duvar yüzünden durmuştu. Fakat o daha çok yaklaşmıştı " benden korkuyor musun?"  Başımı hayır anlamında  salladım  yumruk yaptığı elini  duvara vurmuştu yüzünü diğer tarafa çevirdim  parmak ları ile yüzümü hiç kibar olmayacak şekilde  kaldırdı
" eminmisin "

Ne olmuştu bu adama deniz kenarındaki adamdan  tamamen  farklı biri vardı. Gözlerimden benden istemsizce akan yaşlar görüş alanımı  bulanıklaştırıyordu . Yumruğunu bu sefer sağ tarafımdaki  dolaba vurmuştu elinden kan akıyordu ." Artık.. korkuyorum " Evet artık korkuyordum karşımda bir insan değilde canavar varmış gibiydi gözleri  hiç bir şey görmüyordu "güzel " demişti .

" şimdi o randevuna gide bilirsin "   demiş ve hızla gitmişti kafenin kapısının gürültülü bir şekilde kapanma sesini duymuştum  burnumun  sızlaması ile elim burnuma gitti gözlerimden akan yaşları ve elime gelen kan'ı sildim  duvara sürtünerek  oturdum ardından dizlerimi kendime çektim  başımı dizlerime çektim  neydi şimdi bu  kimdiki o bana nu şekilde davrana biliyordu  ne olmuştu bana böyle neredeydi o dik başlı hazan  iki gün değişik duygu hissedince neden yelkenleri suya indirmişti  bir süre orada oturdum öylece ardından  burnumu ve çeneme akan kanı sildim  ceketimi  çantamı alıp gideceğim vakit gözlerim içine göçmüş olan dolaba kaydı ardından  duvardaki kana  bunlar daha yeni olanların  bir hayal olmadığının  kanıtıydı  hızlı adımlar la  kafeden çıkıp kilitledim sanki bir yerden  çıkıp  tekrar bağırmaya başlayacak mış gibi hızla arabaya bindim   yüzünü temizledim  ablam beni böyle görmemeliydi .

BİR SANA HASRET (Düzenleniyor)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu