BÖLÜM-3 B.S.H.

2K 105 76
                                    

İnsan bilmez dışarıdan nasıl göründüğünü yada karşısındaki bilmez karşısında gördüğü sandığı kişinin içini.

Hastahane ' de bana ilk geldiğim sıralar " Buz Dağı " denmişti ve daha bunun gibi binlercesi fakat aradan bir ay geçmeden herkez benim hakımda yanıldıklarını dile getirmişlerdi bunda en büyük etki yeni gelen stajyerlere hastanede "hoş geldin" adlı parti olmuştu partide kimi yanıma gelip iş in beni değiştirdiğini aslında bu ismi hak etmediğimi ve dışarıda kendimi kişiliğime biründügümle ilgili birçok söz ve iltifat duymuştum.

" hazan hocam küçük bey uyandı "

Önümdeki hastamın gözlerin e baktım tekrar ışıkla ve daha yeni bana haber veren asistana döndüm " hasta için beyin emari istiyorum "

Evet yapabilirdim onun yanına gidip gözlerin e bakıp artık bir annesi olmadığını söylemeliydim ona daha fazla annesini yaşadığını ve hastanede olduğu yalanından kurtarmalıydım bunu söylemek için geç bile kalmıştım. kafamı odanın numarasının yazılı olduğu küçük plağa çevirdim ardından kulbuna ve kendimde o gucu bulunca kapıyı açtım bas ucunda amcası var dı selim in yuzu aşıktı.

" meraba küçük bey bugün nasılsın bakalım " gözleri beni bulunca parıldadı

" sanırım birazdaha iyiyim "

pekala başlıyordum kesinlikle lafı dolandırmamalıydım fakat birden de söyleyemezdim.

" pekala selimcim seninle biraz sohbet edelim'mi baş başa "

" tabiki hazan abla "

bir an karşımda yetişkin biri varmış gibi hisettim amcası çıkın ca baş başa kaldık .

" selim biliyormusun benim senin gibi bir amcam yada dayım yok o senin için büyük bir hazine"

" hazinemi yani çok mu değerli "

kafami salladim " aynen öyle "

" selim benim anne ve babamda yok biliyormusu" lafımı tamamlayamada. 

" hazan abla ben ........ annam ve babamın öldüğünü biliyorum " demesi ile gözlerinden sicim sicim yaşlar döküldü sarıldım " kim söyledi peki "

bir süre susttu ona kızacamımı düşündü acaba " sabah hizmetli abla odayı silerken kapıyı açmıştı ve kapının önündeki hemşire ablalar konuşurken duydum şimdi de sen konuşurken ağlayınca anladım "

senin nasıl bir yüreğin var çocuk " selim çok sakin sin ve bu beni korkutuyor "

ardından yatağına yattı kapı tıklatılınca içeri amcası girdi oda benim gibi şaşırdı ardından bir şeyleri anlamış gibi kendini odanın köşesindeki koltuğa attı " doktor hanım ne zaman taburcu olur bu kahraman "

durumu şuan iyiydi fakat tepkisini hiç beğenmemiştim onlara işlemleri yapmalarını ve bir pisikolaktan yardım almalarını söyledim .

odadan çıktığımda karşı oda yine kalabalıktı kapı hafif arlık olduğu için görmüştüm içeri girdimde çocuğun biri " yanlız o doktor nasıl ağzının payını verdi hasan abi'ye "

arkası dönük olduğu için beni görmüyordu diğerleri görmüştü dosyayı ses yapacak şekilde masaya bıraktım adama hiç bakmadan diğer dosyayı aldım durumu iyiye gidiyordu

" ne zaman çıkarım doktor hanım " karahan beye döndüm " birazdan hemşire gelicek pansuman yapacak dediğim gibi bir hafta bizimlesiniz ve odadaki arkadaşlar sizden ricam yaranın mikrop kapma riski var odayı lütfen boşaltın "

ardından tekrar karahan beye döndüm " sizde lütfen bir daha beni fuzuli bir şekilde  çağırmayın"

arkamı dönüp çıktım .

kantine inmiştim bugün ameliyatta girmiştim ikiside başarılıydı kendime bir tost birde çay aldım dışarıdaki banklardan birine oturdum hava bugün mis gibiydi bahçeye şöyle baktımda bazı doktor arkadaşlarım mesayileri bittiği için gidiyor bazısıysa hastaneye geliyordu kerem bu gün yok idi izin istemişti ardından gözlerim ambulans şoförlerine takıldı uykusuzluktan gözlerinin etrafı kararmaya başlamış halsiz görünmüyorlardı neyse ki mesayileri bittikten sonra iki Gün dinleniyorlardı . elimdeki tostum bitince kalan çayımı da yudumladım ardından

odama doğru yürüdüm hastane bugün pek sesizdi yeni hastada giriş yapmamıştı sadece ateşlenen çocuklar  vardı bir kaç doktor arkadaşımınsa ameliyatı vardı odama doğru yürürken karahan beyin odasının önünde siyah giyimli adamlar vardı " gerçektenmi kaç kere uyarmam gerekiyordu " odaya doğru yürüdüğümde içeri girdim fakat bu adamları hastanede ilk defa görüyordum karahan beye baktımda yüzünde anlamlandıramadıgım bir sinir söz konusu idi.

"siz hastanın nesi oluyorsunuz " adam bana döndü yüzünün yarısı baştan sona çizikti ve korkunç görünüyordu " bir arkadaşı "

adam hiç tekin birine benzemiyordu" sizi dışarı alabilirmiyim lütfen hastamızı muayne edicem"

adam bir bana bir kayahan beye bakıp adamlarınıda alıp gitti bende kayahan beyin yanına doğru adımladım.

masadan sargı bezi ve tentirdiyotu alıp yanına gittim ." kendisi şirketime ortak olmak istiyor fakat kabul etmiyoruz şansını zorluyor şimdiyse buraya tehdit etmeye gelmiş"

bana sormadan açıklama yapmıştı kafamı olumlu anlamda saladım " bence işler kötüye gitmeden polise söylemelisiniz " dediğim şeyle güldü ardından " polis olayın içine karışalı çok oluyor " üzerindeki hastane önlügünün düğmelerini açtım yarasının üzerindeki bezi kaldırdığımda yaranın küçüldüğünü gördüm pansuman bitince yeni bir bez sardım " eliniz diğer hemşirelere göre hafif " gülümsedim " bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum "

ikimizde gülümsedik.

lütfen yıldızlamayı unutmayalım

YORUM YAPMAYIDA

BİR SANA HASRET (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now