" abla ben çıkıyorum " bir sure ses gelmedi .
" tamam tatlım " anahtarımdan arabamın anahtarını alıp site nin kapalı otoparkına inmiştim
Arabaya biner binmez çantamı yan koltuğa koydum . Hadi bakalım.Asansör selinin kapısının önünde durunca zili çaldım . Kapiyi açan kerem idi " selam naber "
Eliyle içeriyi gösterdi " aynı hadi gel"
İçeriye girdiğimde gözlerim ilk yamaç ı bulmuştu hala aynı yamaç tı beni görünce ayağa kalkıp karşıma geçti başımı kaldırıp " hoşgeldin "Dedim bir süre bana baktı ardından hiç bilemediğim bir şey yapıp bana sarıldı iki tarafta kan elerimi omuzlarına çıkardım " hiç değişmemişsin " ayrıldık.
" sen kendine bak asıl " ardından eli ile karşımda oturan kadını gösterdi " nişanlım sedef. Sedef kardeşim hazan " demsi ile üzerimden büyük bir yük kalkmıştı sedef ayağa kalkıp elini uzattı bense eline bakıp ardından sadece sarıldım " sende artık bizden sayılırsın " dedim ardından ayrılıp herkes koltuklara oturmuştu .
Üzerimden kalkan yükün ve yamaç ile eskisi gibi olabileceğimizi anladığımdan beri dudaklarımda oluşan gülümseme ile yamaç 'a döndüm " demek nişanlaniyorsun " gözlerin de ki parıltı daha patlamıştı " evet bu adam in artık bu kadından ayrılacak gücü kalmadı '
Seline döndüğümde kıskanç GÖRÜMCE moduna girmiş bir şekilde kollarını göğsünün üzerind e bir birine bağlamış bir şekilde duruyordu gülümsemem dahada büyümüştü.
Gecenin geri kalanında evde oturmaktan sıkılan tayfa hasan abinin yerine gitmeye karar verdiler.
Beni eve bırakmalarını söyleşimde selin itiraz etmişti.Benim arabam da kerem ve ben vardık yamaç 'ın aramasında da kendisi ve sedef vardı " sedef sanki çarpık gibi " demesi ile kerem ve ben kahkaha atmıştık kıskandım demiyor da bahane arıyor
" hey ne gülüyorsunuz siz dikat etmediniz mi "Ben hayır dercesine başımı salarken kerem
" selin kızın üzerindeki bakışlarını çek tatlım unutma seninde bir görümcen var "Cümlesinin sonuna doğru bana dönmüştü
Selin bana döndü ellerini iki yana açtı " amin inşallah "Sonunda hasan abinin mekanına geldiğimizde kerem ve yamaç bize döndü " biz içiyoruz siz yiyorsunuz "
Buraya kadar geldim ve içmeden gideceğimi sanıyorlar .
Yerlerimize oturduk garson gelince ne istediğimizi sormuştu " 2 yetmişlik koçum masayı donatı"
Yerimde dikleştim "3 yapalım onu "
Keremin bakışları bana dönmüştü " hiç öyle bakma kerem madem beni buraya sürüklediniz hakkını verelim "
Garson gidince mekanı inceledim ilk nasıl yapıldıysa hala öyle duruyordu şöminenin yanında dizilmiş odunlar duvarda asılı olan sazlar ve eskiden çekinilmiş olan siyaz beyaz fotoğraflar. Mekân bugün kalabalıktı burası normalde daha sakin olurdu insanlar kendilerini dinler yada dinletirdi konuşarak değil duvarda asılı olan saz'ı alır başlardı söylemeye diğerleriyse dayanamaz eşlik ederdi ki sanırım bugün kimsenin derdini anlatacak hali yoktu.
B.S.H 8.BÖLÜM
Start from the beginning