Seventeen

8.3K 548 315
                                    

Bölümün adııı <31

Taehyung'tan

"Hyung bana büyümemi söyledi! Daha ne kadar büyüyeyim?! 20 yaşındayım ben! Ne yapsam yaranamıyorum! Bundan rahatsız olduysa neden bana sürekli mesaj attı?!!"

Jungkook hıçkırarak ağlıyor ve her ağlaması durduğunda taramalı tüfek gibi aynı şeyleri söyleyip ağlamaya devam ediyordu.

"Tamam Jungkook. Giden gitmiştir. Gittiği gün bitmiştir. Sen gideni değil, giden seni kaybetmiştir...!"

Jungkook burnunu çekip bana baktı ve burukça gülümsedi.

"G-gerçekten mi?"

"Tabii gerçekten! Ağlama sen de artık yeter."

"A-ama hyung! O bana büyümemi söyledi! Bak ben 20 yaş---" Çalan zil ile sözü bölünmüştü.

"Birini mi bekliyordun?" Şaşkınca sorduğum soru karşısında başını olumsuz anlamda iki yana salladı.

Bunun üzerine hemen ayaklandım ve Jungkook'un odasından çıkıp kapıya yöneldim.

Kapıyı açtığımda karşıma kısa boylu, dolgun dudaklı, küçük gözlü yakışıklı biri çıktı. Çok tanıdık geliyordu...

Ben onun kim olduğunu düşünürken o ise dolgun dudaklarını aralamış ve konuşmaya başlamıştı.

"Merhaba. Ben Park Jimin. Yoongi'nin arkadaşıyım. Jungkook'a bakmıştım ama..."

"Jungkook müsait değil."

"O-oh. Öyle mi? Ne yapıyor şu an? Ağlıyor mu? Kırılmış mı Yoongi hyunga?..."

Daha sonra başını yukarı çevirip düşünür gibi yaptı ve tekrar bana baktı.

"...Yemesinde içmesinde sorun var mı? Göz altları şişmiş mi? Peki uyku problemi yaşadı mı? Yoongi hyung cidden öyle demek is---"

"Yeter! Sence de fazla soru sormadın mı?"

"Üzgünüm... Yoongi hyungum bunların cevabını almazsa beni linç eder!"

"Anlıyorum... O zaman bunu burada konuşmayalım. Jungkook onun için geldiğini öğrenirse daha kötü olur. İstersen Han Nehri'ne gidelim, hm?"

"Olur gidelim."

"Bekle ceketimi alayım. Yukarıda kaldı."

"Bekliyorum."

Onayı aldıktan sonra koşarak Jungkook'un odasının yolunu tuttum. 3 kez düşme tehlikesi yaşasam da sonunda varmıştım.

Odaya girer girmez aynanın karşısına geçtim ve saçıma hızlıca bir şekil verdim. Ardından Jungkook'un parfümünü hızlıca aldım ve üstüme boca etmeye başladım.

"Hyun--- öhö öhö ne yapıyorsun?! Ağzıma girdi! Hyung! Bitirdin parfümümü ya! Bıraksana!!"

Birkaç kez daha üzerimde dolaştırdıktan sonra Jungkook'a döndüm.

"Yakışıklı görünüyor muyum?"

"Neden sordun hyung?"

"Ayıptır söylemesi gelecekteki kocamla buluşacağım da."

Jungkook birkaç saniye normal durduktan sonra anında gözlerini açmış ve cırlamaya başlamıştı.

"HYUNG NİŞANLANDIN MI?!!"

"Gerizekalı!! Sussana!! Nişanlanmadım ben... Sadece biraz aşağıdaki çocuktan hoşlanıyor olabilirim."

"Anladım hyung... Hadi git yanına."

Ingenuous | YoonKook & VMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin