zweiunddreißig

3.5K 277 39
                                    

oy istiyorum, yorum istiyorum

ayrıca bir sonraki bölüm, final :(

Evet, hayatım daha fazla nasıl berbat olabilirdi diye düşünürken yanıldığımı bilmeliydim. Hei bu zamana kadar her geçirdiğimiz günde başımı belaya sokmakta başarılı olmuştu.

Zaten haberim olmadan çoğu zaman beni arkamdan da vurmuştu, ama sorun bu değildi. Sorun, Taehyung hayatımıza girdikten sonra yaşadığım her dakikayı bana zehir etmeye çalışmasıydı. E tabii, başarısız olduğunu söyleyemezdim. 

Canımı yakmakta üzerine yoktu.

Beni takip ettiğini bildiğimden adımlarımı lavaboya doğru yönlendirdim, ve lavaboya girdiğimde o da tam arkamdan geldi. 

Kapıyı hızla kapattım, ardından bileğinden çekiştirerek sırtının duvara çarpmasına sebep oldum. Artık onun ne yaşayacağını zerre umursamıyordum.

'' Seni sürtük. '' dedim, iğrenti dolu bakan gözlerle. '' Hala direnmeye devam mı ediyorsun? ''

'' Bence burada hangimizin sürtük olduğu tartışılır. '' 

Ne saçmalıyordu? Ben miydim sanki, sevgilisini bir başkasıyla aldatan ve arkadaşının arkasından dolaplar çeviren?

'' Evet. '' diye konuşmuştum sinirle. '' Sevgilisini aldattığı halde kendini aklamaya çalışan da bendim, zaten. '' 

'' Kes sesini. '' dediğinde ona gülmeden edememiştim. Söyledikleri tamamen saçmalıktan ibaretti çünkü ben bu hikayede kimin haklı, kimin haksız olduğunu çoktan görmüştüm, zira bana laf anlatması bir şeyi değiştirmeyecekti. 

O sürtüğün tekiydi, ben ise kendi canını boşu boşuna yakan bir aptal. 

'' Sen tam anlamıyla zavallının tekisin Hei. '' dedim, sinir dolu bir ses tonuyla. '' Ne var biliyor musun? Senin şu haline o kadar acıyorum ki. '' 

Söylediğim cümleye karşılık alay dolu bir kahkaha çıkmıştı ağzından, ama ben umursamadan bu defa içimden geçen her şeyi söyleyecektim. 

Söyleyecek, bu olayı tamamen bitirecektim. 

'' O kadar kin dolusun ki, kendi yaptıklarına rağmen. '' dedim, yüzümü buruşturur bir ifadeyle birlikte. '' Bana yaptıkların yetmedi, ki onlar için de en ufak bir pişmanlık beslemiyorsun. Taehyung' u da aldattın. Şimdi de ikimizle uğraşıyorsun. Bu hikayede en çok suçu işleyen insan, sen değil misin? '' 

Diye sorduğumda bir süre yüzüme baktı öylece, cevap vermedi. Ki verebileceği bir cevabı yoktu ki?

'' Söylesene. '' diye konuştum. '' Ben seni düşünüp kendi hislerime set koymaya çalışırken, senin taehyung' dan başkası ile ilişki yaşamayı miden nasıl kaldırdı? '' Hala tek bir kelime etmeden beni dinliyordu. '' Ben senin için taehyung' a hayır demeyi düşünüyordum, seni aptal. Hiç mi pişman olmadın? '' 

O an, hiç tereddüt etmedi.

Ağzından çıkan o kelimeleri söylemekte en ufak bir tereddüdü olmadığını gözlerinin derinliklerinde görmüştüm. 

'' Hayır. '' dedi, kin dolu bakışlarla. '' Onu isteyerek aldattım. Shin Woo ile isteyerek seviştim, Mark ile de öyle. Biliyor musun Choon-Hee? '' diye konuştu, yüzüne pis bi gülücük yerleştirmeden önce. '' Mark aralarında en iyisiydi. '' 

'' Sen tam anlamıyla rezilsin. '' dedim, yüzüne bakarak. '' Midemi bulandırıyorsun. '' 

'' Buna rağmen senin benim sevgilim sıfatında olan bir çocuğa aşık olman intikam duygumu ateşliyor, biliyor musun? Yanına bırakmayacaktım, bırakamazdım. '' dedi, gülerken. '' Şimdi ise, tüm okula tescilli bir orospu olarak tanıtıldın. '' 

treasure | taehyungWhere stories live. Discover now