Manyak Sevgilim

24. Bölüm; Benimle misin ?

SENSİZ YAŞAMANIN NE ANLAMI VARKİ MİRA!

Diye düşündüm. Ama aklıma gelen şeyle bu düşüncemden vazgeçtim.

OĞLUM CENK KAPAR MİRA'YI! NE GERİZEKALI ADAMSIN SEN!

Sen kime gerizekalı diyon lan! Off iyice kafayı sıyırdım bee! Evet Cenk var! Harbiden iç sesim ammada zekiymiş.

DEMİ! dedi iç sesim. Şimdi Lavato derdimde hadi acıdım seni! Lan harbiden çok yanlızım yaa! Kendi iç sesimle sohbet ediyorum.

AHH MİRA AHH! NE YAPTIN BANA YAA!

Yine aklıma Mira gelmişti. Vücuduma yayılan acı ile irkildim. Elimde ki cam parçası ile elimi kesmiştim.

EE TABİ ELİNDE CAM VARKEN ELİNİ ÖYLE SIKARSAN OLACAĞI BUDUR! dedi iç sesim. Lan buda amma konuştu bee! Kapatma tuşu falan yokmu yaa!

Elim feci parçalanmıştı. Ama umurumda mı ? Değil! Çünkü kalbim daha beter parçalanmış ve canımı daha beter yakıyordu. Başımı duvara yaslayıp gözlerimi yumdum Mira bir türlü aklımdan çıkmıyordu. Allah kahretsin nasıl dayanacağım ben!!

Biranda ayağa kalktım. Hava kararmıştı. Odamdan dışarı çıktım. Ablam ile Ezgi evde yoktu. Kendimi dışarı attım. Yolda sessizce yürümeye başladım. Biranda Cenk'in arabasını farkettim. Bunun burada ne işi var ki ? Arabaya doğru ilerledim. Sokak lambalarından arabanın içerisi görünüyordu. Başımı eğdim Cenk bir kızı kucağına almış dudaklarını sömürüyordu. Ama ama bu kız MİRA!! Aniden arabanın kapısını açtım. Mira'yı kolundan tutup arabanın dışına çıkarttım. Lan ben niye Cenk'i dövmüyom. Yok hâlâ dövmüyom lan!

"Ben Cenk'e aşığım.. Bu yüzden seni terkettim Ceyhun.. Ve ben onun çocuğunu taşıyorum!" dedi Mira. Ne ara lan noluyoz! Bir dakika lan ama ben niye hâlâ Cenk'i dövmüyom! Yok hâlâ dövmüyom! Birden Mira Cenk'in elini tutarak uzaklaştı. 'Lan araba varken yürüyen embesiller nereye gittiğinizi sanıyorsunuz!' diye bağırmak istedim. Ama bende tık yok öyle bakıyom arkalarından! Hayır olamaz! Ben nasıl Cenk'i dövemedim.

"Mira gitme.. Mira lütfen geri dön.. MİRA!!" diye bağırdım. Yok duymuyolar. Ağağağağağ napcam ben şimdi!!

"Ceyhun.. Ceyhun.. İyi misin tatlım ?" diye bir ses duyuldu. Kim lan bu ? Birden gözlerimi araladım. Rüya mıydı yani ? Ohh bee! Yaa ben niye Cenk'e birtane yapıştıramadım. İçimde kaldı. Aman olsun Mira ile kucak kucağa yiyişmedilerya sorun yok!

"Herşey rüya mıydı ?" dedim. Ablam gözleri dolmuş bir şekilde bana bakıp başını olumlu yönde salladı. Lan niye ağladı ki bu karı ? Yo-yoksa Mira harbiden Cenk'ten hamile mi ? Yok bee! Ne ara olacak ki ?

DEPODA VE O GÜN MİRA'NIN ARABADAN ATLADIĞI GÜN ARABADA BAŞBAŞAYDILAR!

dedi iç sesim. Lan yeminle şu iç sesim benden daha zeki yaa!

HERALDE OĞLUM NE SANDIN!

Yav bi sus! Şuan seninle uğraşamam daha önemli işlerim var!

"Abla niye ağlıyorsun sen ? Mira hamile mi yoksa ?" dedim. Şaşkın gözlerle bana baktı.

"Ne ? Nereden çıktı şimdi bu ? Yoksa sizzzz ?" dedi. Fesat yaa!

"Malesef öyle birşey olmadı abla! Rüyamda Mira başkasından hamileydi de sana rüya mıydı diye sorduğumda ağlayınca harbi hamile sandım. Sen neden ağlıyon şimdi ?" dedim. Elime baktı. Sanırım anladım.

"Abla benim için ağlama! Canım acımıyor merak etme! Hem sen nasıl girdin odama ?" dedim.

"Aşağıya sesler geliyordu. Birşeyleri kırıp döktüğün belliydi. Karışmak istemedim. Sonra birden sesler kesildi. Kendine birşey yaptığını anladım. Kapının önüne geldim. Sana seslendim. Ama cevap vermedin. Sana birşey olacak diye çok korktum. Sonra yedek anahtarla kapıyı açtım. Uyuduğunu anlayınca çok rahatladım. Sonra Mira'nın adını sayıkladın. Bende seni uyandırdım ve şimdi eline pansuman yapacağız. Çok kötü olmuş." dedi. Gözünde ki yaşları tek elimle silip onaylarcasına başımı salladım.