Bölüm 27

105K 3.7K 217
                                    

Selim ile birlikte terapiye başlayalımız nerdeyse altı ay oluyordu. Bu süre zarfında ufak tefek tartışmalar hariç büyük bir kavgaya tutuşmamıştık. Bu terapinin mi yoksa Selim'in kendi kendini düzeltme isteğinden mi kaynaklanıyor merak ediyordum.

Terapisti önce beni dinlemiş daha sonra da Selim ile terapiye başlamıştı. Selim ile hikayemizi en başından beri anlattığımda önce çok şaşırmış sonra da Selim bir vaka olarak oldukça ilgisini çekmiş olacak ki hemen terapilere başlamışlardı.

Ben de bu süreçte Selim'e destek oluyor kendi duygularımı çözümlemeye çalışıyordum. Zira Selim her terapi sonrası ödevini yapmış öğrenci edasıyla eve geliyor ve benden beklediği ödülü görmek istiyordu.

Ona karşı ne hissettiğimden bir türlü emin olamıyordum. Daha önce kimseyi sevmemiştim ki ben. Bu konularda kendimi çok toy ve acemi hissediyordum. Onu görünce kalbim dört nala atmıyordu belki ama onun yanında kendimi özel hissediyor, heyecanlanıyordum. Sürekli ailecek vakit geçiriyor sık sık piknik yapıyorduk. Ama sanki ikimizde Tv programında rol yapıyormuşuz gibi geliyordu bana. Sürekli eski Selim ile şimdikini kıyaslıyordum. Aslında Selim aynı Selim'di eskisi yenisi yoktu. Sadece mevsimsel ruh halinin ibresi artık baharı gösteriyordu. Güneşli ama yakmıyor, esiyor ama üşütmüyordu.

Ama en çok mutlu olduğumuz anlarda aklıma birden bire yaptıkları geliyor, ıssıslaşıyordum. Ona her baktığımda iç sesim onu affedip nasıl seveceksin diyerek modumu düşürüyodu. Yine de kötü düşünceleri def edip tadını çıkarmaya bakıyordum.

En çok da oğullarımla vakit geçirmesini seviyor ve istiyordum. Onların baba sevgisinden mahrum kalmaları en son isteyeceğim şeydi. Selim de hatalarını telafi edermişcesine sürekli onlarla ilgileniyordu.

Ben dalgın dalgın bunları düşünürken Selim de koltukta yanıma oturdu.

"Ne izliyorsun hayatım?"

"Fi'yi izliyorum. Güzel uyarlamışlar. Hatta oradaki bir karakter seni çok anımsatıyor bana?"

"Can Manay mı?" dediğinde onaylayarak başımı salladım. "Hadi canım, benim onunla alakam yok bir kere."

"Evet o Duru'ya zorbalık yapmıyor haklısın." deyip şaka yaptığımı belirtirterek gülümsedim.

"Ben o adam gibi antin kuntin şeyler peşinde koşmam Leyla. Oyunlar oynayamam. Benim kartlarım her zaman açıktır. Onun gibi bir kadını elde etmek için türlü planlar kurmam. Severim, isterim ve alırım. Ki zaten seviyorum, istiyordum ve aldım. Bak şimdi içerde uyuyan iki çocuğumun annesisin ve benim de biricik karımsın." deyip dudaklarımdan bir öpücük çaldı. Onunla laf dalaşına girsem de bir şekilde beni alt edeceğinden çareyi konuyu değiştirmekte buldum.

"Abim gelecek bugün bir yere gitme istersen." dediğimde ağzının içinde bir şeyler homurdandı. "Ne dedin canım anlayamadım."

"Diyorum ki bu abin de son zamanlarda bizden çıkmaz oldu. Hayır yani yeni evli sayılırsın otursana karının dizinin dibinde. Ben olacağım da yeni evlendiğim karımı evde bırakıp zırt pırt kardeşimin evine gideceğim. Asla! Hoş biz elli yıllık evli dahi olsak yine de benim ilk tercihim her zaman sen olurdun karıcığım."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TUTULMA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin