Bölüm 19

99.2K 4K 192
                                    

Kendi isteğimle yine ona döndüğüme inanamıyordum ama başka çarem yoktu. Bitirdiğim bir okulum, çalışabileceğim bir işim ve en önemlisi de arkamda olan bir annem yoktu. Hamile halimle kim bana iş verecekti ki zaten. Hem bulsam bile Selim bizi rahat mı bırakacaktı sanki.

Eğer annem olsaydı diye başlayan öyle çok cümle var ki içimde. Ne olursa olsun şuan olduğum durumda olmayacağımdan emindim. Bir şekilde Selim'le yine evlenmiş olsam bile annem bebeğim hakkında babam gibi ahkam kesmez bana arkasını dönmezdi. Kolay mıydı canımdan bir parçadan vazgeçmek? İçten içe hamile kalabileceğimi bildiğim halde ona direniş göstermeyen, kabullenen yine ben değil miydim? O yaşama benim bedenimde tutunmaya çalışırken onun hayatını nasıl elinden alırdım? Buna ne hakkım vardı?

Ben verdiğim kararı içimde sorgularken abim yanıma geldi.

"Sen emin misin Leyla? Bak babamın ne dediği umrumda değil, ben sana da yeğenime de bakarım. Gitmek zorunda değilsin."

"Teşekkür ederim abi ama olmaz, onunla senin de başının belaya girmesini istemiyorum. Sen onu tanımıyorsun, onunla babamdan başka kimse baş edemez. Kaldı ki hamile olduğumu öğrendiği zaman kimse onu durduramaz. Ben bununla kendim başa çıkmak istiyorum." dediğimde babamın dedikleriyle bu şartlar altında aldığım kararın en iyisi olduğunu anladım.

"Boşuna nefesini tüketme Yağız! Gelsin kocası alsın. Ben sırf onun için kardeşini yabancı memlekette bırakıp geldim, ama artık bundan sonra ne yaparsa kendi kararı, biz yokuz! Daha gitmiş sevmediği kocasından hamile kalmış, doğuracağım diye tutturuyor. Hani sevmiyordun hani iyi ki geldin baba diyordun."

"Kendimce saçma sapan bir evliliği yürütmeye çalışıyordum ben baba. Sen hiç yoktun ki. Evlendim evime bile bir kez gelmedin. Beni yapayalnız bıraktın. Anne olmayı istemek suç mu?"

"İyi git yap anneliğini doya doya. Artık sana ne yaparsan yap umrumda bile değil."

"Yapma Allah aşkına baba! Gemileri bu kadar kolay yakma. O senin kızın, kaldı ki o adamla evlenmesini sen istedin. Şimdi ona arkanı dönemezsin!" diyen abimdi.

"Benimle böyle konuşamazsın sen! Ben yaptığım hatanın farkına varıp düzeltmek için elimden geleni yaptım. Artık bundan sonrası Leyla'nın sorunu."

Abim "Senin düzeltmekten anladığın Leyla'yı kürtaja mı zorlamak baba! Sana inanamıyorum!" dediğinde babam 'seninle daha fazla tartışmayacağım' deyip evden çıkmıştı.

Akmak için gözlerime dolan yaşları güçlükle geri gönderdim. Ne yaparsa yapsın kahramanım olarak gördüğüm babamdan bu sözleri işitmek beni derinden sarsmıştı. Birinin beni anlamasına o kadar ihtiyacım vardı ki. Sanki herkes bana sağır gibiydi. Ne kadar anlıyorum yanındayım deselerde içten içe beni yargıladıklarını gözlerinden okuyabiliyordum.

"Ben senin yanındayım Leyla. İşimi burda kuracağım. Seni o adamla tek bırakmayacağım kardeşim."

"İyi ki varsın abi, iyi ki" deyip boynuna sarıldım. Küçüklüğümden beri uzakta olsa da her zaman varlığını hissettiren en büyük destekçime. Kapı çaldığı zaman birbirimizden ayrıldık. Büyük ihtimal Selim gelmişti. Ve ben aldığım karardan ne kadar emin olsam da gerilmekten kendimi alamıyordum. Bu sefer bile isteye onun yanına gidiyor olmak beni incitiyordu.

Kapıyı açtığımda gözleri ile bile beni ne kadar özlediğini haykıran bir Selim ile karşılaştım. Beni gördüğünde rahatlamış gibiydi. Görüşmediğimiz haftalarda zayıflamış gibi görünüyordu. Üstelik yüzünde yorgunluğun ve uykusuzluğun izlerini görmek mümkündü. Beni kendine çekip "Leyla'm, çok özledim" diye sıkı sıkı sarıldı. Bir yandan da saçlarımı öpüp kokusunu içine çekiyordu. Ben bu adamın beni bu kadar sevmesi için ne yapmıştım hiç bilmiyordum.

TUTULMA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin