sekiz: you love me but i dont like u

En başından başla
                                    

Kızlar tuvaletine girdiğimde gördüğüm tek şey kocaman bir boşluktu. Bu benim az da olsa huzurlu hissetmemi sağlamıştı. En azından beni rahatsız edecek Yoongi fanları yoktu.

Çünkü ben Yoongi'nin sahte antisiydim.

Aklımdan geçene kıkırdamadan edemedim. Avucumdaki suyla yüzümü yıkadım ve havlu kağıtla da iyice kuruladıktan sonra lavabodan çıktım.

Sınıfa ilerlerken hala belimde Yoongi'nin hırkası vardı ve insanlar hırkaya bakıp dedikodu yapmaya devam ediyorlardı. Dedikodu dediğin neydi ki , gelir ve geçerdi. Etkisinin bir yıl sürmeyeceğine adım gibi emindim. Sınıftan içeri girdiğimde sınıfta boştu. Kimse yoktu , öğretmen de , öğrenci de. Merakla koridora çıktım ve diğer sınıflara da göz attım. O sınıflarda boştu. Büyük ihtimalle konferans salonunda müdür yıl sonu ile alakalı bir konuşma yapıyordu. Fazla önemsediğim söylenemezdi.


(...)


Sınıfa bir anda birinin dalmasıyla müdürün geldiğini zannedip telefonu hemen sıranın altına indirdim. "HyeRim..!" Gelenin Yoongi olduğunu anladığımda bıkkınca nefes verdim. "Sen miydin ?"

"Beni iyi dinle." Geldi ve sırama yaklaştı. "Şarkı yarışması var ve müdür onun duyurusunu yapıyor. Okuldan bir kaç kişi grup oluşturmalı ve okullar arası yarışmaya katılmalıymış. Müdür beni istedi ama bende seninle yapmak istediğimi söyledim." Bileğimi tutup çekmeye başladı. "Kalk gidiyoruz." Hızla koridorda koşarken konferans salonuna gelmiştik. Yoongi beni tutup sahneye çıkardığında ne olduğunu şaşırdım. Ona dönüp sordum. "Bu ne ya ?"

"İkimiz bir grup olduk. Okullar arası yarışmaya katılacağız demek." Öksürdüğümde sırtımı patpatladı. Bunu sahnenin ortasında yapması daha da çok dikkat çekmemize sebep oluyordu.

Müdürün bir anda mikrofona konuşması yerimde sıçramama sebep olmuştu.

"Bir ayınız var çocuklar. Bir ayda şarkı besteleyip söylüyorsunuz." Öğrencilerden şaşkın bakışlar alıyorduk. Yoongi bir besteciydi. Sanırım ki onda bir kaç beste vardı.


Tanrım biz kazanmalıyız...


(...)


Okulun bitmesine daha dört ders vardı. Karmaşık kafamla birlikte anlayamadığım bir dersi dha arkada bırakmıştım. Yoongi ise hiç bir tenneffüste yanıma gelmemişti. Bütün teneffüslerde de bizim sınıfın kızları Yoongi'ye tezahüratlar yaparak sınıftan kaçıyorlardı. Sanırım Yoongi'nin yanına gidip ona birazcık daha 'yalakalık' yapıp 'oppa' gibi saçma kelimeler söylüyorlardı. Hiç birinin derdi onun sevgisini kazanmak değildi , ün kazanmaktı.
Bu halleri beni çileden çıkarıyordu. Şu dünyada ya varsındır ya yoksundur , birini görünce hemen yapışarak bir yere ulaşamayacaklarını bilmemeleri sinir bozucuydu. Bütün herkes benim gibi zeki olsun ve mantıklı düşünsün istiyordum , belki biraz bencilceydi ama öyle işte.
Tekrardan zil çalmış ve kızlar uçarak sınıftan çıkmışlardı. Öğle arasıydı ve ben aç hissediyordum. Normalde aşağıya inmeye tenezzül dahi etmeyen ben koşa koşa aşağı inmiştim.
Elimdeki tepsiyi tutarak yemeklere baktım.
Pirinç , kimchi ve fasulye çorbası.
Tamam muhtelem değil ama çok kötü de değildi. Açıkçası yemekhanemizin yemeklerini seviyordum ,iyi bir şirket getiriyorlardı.
Kızların arasından zar zor çıkıp gelen Yoongi'ye baktım. "Min ünlü Yoongi." Kıkırdamam artık karın ağrıtacak seviyede bir kahlahaya ulaştığında Yoongi yanıma yerleşti.
Bir anda bütün kahkaham kesilmişti. Kwon ve In Ha tam karşımıza oturmuşlardı. Üstelik Kwon ile tepsilerimiz değiyordu. Ah , tanrım...
"Lütfen..." Yandaki boş masayı işaret ettim. "...defolun." In Ha pis sırıtışının en güzel tonunu sundu. "Hayır." Elimdeki metal chopstickleri sıkarak sakinleşmek için çabalıyordum. Pek de iç açıcı bir sonuca ulaştığım söylenemezdi.
Kwon benim suratımı izliyordu. Aklından ne gibi hayaller geçiyordu bilmem ama onun bu bakışları beni rahatsız etmeye başlamıştı. "Kwon gözlerini çek." demekle yetindim. "Hayır."
Yoongi'yi dürttüm. Buradan uzaklaşmak istiyordum. Sonuçta okulun dışında ne kadar güzek sosisli yapan yerler vardı. "Kaçıyorum." Chopstickini bıraktı. "Gidelim." Bileğimi tuttu ve hızla yemekhaneden çıktık. Kwon'lar arkamızdan gelmiyorlardı.

sound || min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin