Hayal

36 1 0
                                    

                                                                              *3*

   Doğru ya ne olursa olsun aşkınızın peşine takılın, kovalayın; yakalayın ve bırakmayın demiştim. Gücünüz yetmiyor olabilir. Belki de güçlü olmak nedir bilmiyorsunuzdur ona karşı, bildiklerinizi de unutturuyordur. Bir güzel yöntem daha! Aşkta mağlubiyet diye bir şey yoktur emin olun. Elini tutamasanızda, saçlarına dokunamasanızda; sesini duyamasanızda, hayal edin. Kapkaranlık bir gece, sokaklar bomboş ve sesiniz sıvası dökük boyası akmış binalardan ahenge tabii yankılanıyor. Yüzünüze dokunan ılık bir yaz rüzgarı, dört bir yanınızı saran uzun kavak ağaçlarının yapraklarını zarif bir şekilde sallandırıyor ve ordan oraya savuruyor . Savrulan o aciz yaprakların arasından zar zor görülen, kırlangıç kuşlarının üzerinde volta attıkları şirin bir göl; o gölün dalgalarına inat yine de yansıması göz kamaştıran gecenin güneşi dolunay ihtişamıyla kısa bir süreliğine dalgınlığa sebep oluyor.

   Dolunayın ışığından kurtulan ve rekabeti seven parıltılı bir yıldız, tüm dikkati üzerine çekerken; gösterişli bir şekilde kayıyor ve iki dağın arasından sırra kadem basıyor. Haliyle size de dilek tutmak düşüyor. Yürüdüğünüz yollara döşenmiş kimisi kırılmış karo taşlar, parçaları zarar görmüş hiç bir zaman tamamlayamadığınız puzzle ı andırıyor. Eski bir plakçının önünden geçerken duyduğunuz içinize dokunan nostaljik bir şarkı, eskimeyen yaz günlerinde onunla birlikte sahilde geçirdiğiniz geceleri hatırlatıyor. Uzanmış yatıyorsunuz soğuğunu iliklerinize kadar işleyen kumlara, lakin aldırış etmiyorsunuz; yanıyorsunuz çünkü her şey den çok sevdiğiniz sevgili yanınızda. Dolunayın yansıması onun gözlerine de vuruyor ve bir şömine ateşi gibi parlıyor. Yanınızda getirdiğiniz poğaçalar havanın sertliğiyle biraz kurumuş olsa da birbirinize yedirmek ten mutluluk duyuyorsunuz. Son bir tane daha, kör  talih; bir martı kapıp kaçıyor. En güzeli de bu merak etmeyin, kahkahalara boğuluyorsunuz.

    Yıldızların altında göz göze geldiğiniz gibi bir daha ayıramıyorsunuz. O kadar boşlukta hissediyorsunuz ki sanki göz bebeklerine tutunuyor, bırakırsanız derinlikte kaybolacağınızı sanıyorsunuz. Belki o an konuşamıyor, kilitlenip kalıyorsunuz. Aslında konuşmanıza da gerek yok. Zira bakışlarınız aşkınızı anlatmaya bir hayli yetiyor. Final anı, o da size karşı boş değil; lakin burda irkiliyorsunuz. Çünkü o anda hayal olduğunun farkına varıyorsunuz. Üzülmeyin bu kadar, neden hayali bile bu kadar güzel olan bir duygu için pişmanlık duyuyorsunuz? Size söylemek istediğim tek şey; merak etmeyin, hayatınızın en güzel anlarını yaşıyorsunuz..

Umut ve AşkWhere stories live. Discover now