BÖLÜM 15 : ÖPÜCÜK MÜ O?

En başından başla
                                    


Yoongi'nin bahsettiği dağ evine geldiğimizde  hava kararmıştı. Arka koltuktan çantamı alıp arabadan indiğimde, çantayı sırtıma geçirip bagaja doğru ilerledim. Yoongi poşetleri aldığında bende kalanları alıp bagajı kapattım. Yoongi arabayı kilitlediğinde eve doğru ilerlemeye başladık ve yine ağzım açık kalmayı başarmıştı.

 Yoongi arabayı kilitlediğinde eve doğru ilerlemeye başladık ve yine ağzım açık kalmayı başarmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yoongi burası çok güzel "  dediğimde gülümsedi.

"Yapım aşaması çok uzun sürmüştü. Çoğu şeyi kendim tasarladım." Minik gölün yanından geçip merdivenleri çıktığımızda, anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. İçeri girdiğimizde lambaları yakıp mutfağa ilerlediğinde ben de peşinden gittim. Elimdekileri tezgaha koyup eve göz atmaya başladım. Mutfak karşısında nutkum tutulmuştu. Çok hoş görünüyordu.

Mutfaktan çıktığımda beni karşılayan oturma odasıyla daha da çok etkilenmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutfaktan çıktığımda beni karşılayan oturma odasıyla daha da çok etkilenmiştim. Burası gerçekten harikaydı.

"Gel sana odanı göstereyim"  diyen Yoongi ile onu takip edip merdivenleri çıkmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Gel sana odanı göstereyim"  diyen Yoongi ile onu takip edip merdivenleri çıkmaya başladım.

"Gel sana odanı göstereyim"  diyen Yoongi ile onu takip edip merdivenleri çıkmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Yok artık !"  Diyerek neredeyse tavana kadar olan şömineye baktım. Bu kadar şeyi nasıl düşünmüşlerdi ki evin her bir köşesi başka bir olaydı.

Sağ tarafa yönelen Yoongi ile onu takip ettim. Soldaki kapıyı açıp ışığı yaktığında "senin odan "  dedi. İçeri ilerlediğimde daha ne kadar şaşırabileceğimi düşünmüştüm.

 İçeri ilerlediğimde daha ne kadar şaşırabileceğimi düşünmüştüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Burayı beni düşünerek yapmış olamazsın"

"Senin odan dediysem kalacağın oda yoksa geleceğimi falan görmüyorum" diyerek bilmiş bir bakış attığın çocuk gibi dil uzatıp

"Çok komik" diye mırıldandım.

Daha sonra acıktığımız için mutfağa gidip yemek yapmaya başladık. Mükemmel bir aşçı değildim ama bizi doyuracak kadar bir yeteneğe sahiptim.

Yoongi'ye aldığımız etleri kızartmasını söylerken yanına ramen yapmaya başladım.

Dedim ya bu bizi doyurur sonuçta!

Yoongi ocağın başında etlerle ilgilenirken ramenleri pişmesi için ocağın üzerinde bırakarak, Yoongi'nin yanındaki tezgaha oturdum. Onu izlerken dalgın olduğunu farkettim. İkimizde çoğu şeyi atlatmakta güçlük çekecektik anlaşılan.

"Bu kadar düşünme içinden çıkılacak gibi değil" başını iki yana sallayıp

"Olanları değil annemi düşündüm. Aklım hala onda Hyun Dae ölmüş olsa bile"

"Yoongi yemeğimizi yedikten sonra annenin yanına gidelim mi ? Hem onu görünce rahatlamış olursun"

Gülümseyip başını salladığında ben de gülümsedim.

Bulaşıkları toplayıp yıkarken Yoongi koltuğa yayılmış uyuyordu. Benim zaten romantik bir sahne beklemem hataydı! Suyu kapatıp ellerimi kuruladıktan sonra içimden nihayet diyerek mutfaktan çıktım. Yoongi'ye yaklaştığımda uyurken oldukça masum göründüğünü farketmiştim.

Ama hani annesine gidecektik! Ne diye uykuya dalmıştı ki bu? Uyanacağını düşünerek içerden bir pike alıp tekrar yanına döndüm. Elimdeki pikeyi üzerini örtecek şekilde örttükten sonra dizlerimin üzerine çöküp bir süre başımı dizime koyarak onu izledim. Onu ömrümün sonuna kadar izleyebilecek kapasiteye sahiptim bunu hissediyordum.

Elimi saçlarına götürüp alnından çekerken gözlerini araladı. Bu sefer şaşırıp tepki vermedim. Çünkü bu yaptığımdan utanmıyordum.

Elimi tutup elinin arasına alarak bir süre hiçbir şey söylemeden bana baktı ve ben de hiçbir şey söylemedim. Sadece gözlerine odaklanmıştım. O duygu dolu bakışlarına.

"Ellerin kirliymiş neden saçlarımı tutuyorsun! " duyduğum cümle ile kendimi geri çekerek

"PİSLİKSİN!" Diye bağırıp kalkarken elimden tutarak beni kendine çektiğinde eş zamanlı olarak elini başımın arkasına yerleştirip beni kendine daha çok yaklaştırdı. Ne olduğunu anlamayarak şaşkınca ona bakarken.

"Seni sinir etmeyi seviyorum. Çünkü seni seviyorum Bo Na" dediğinde ardından dudakları dudaklarımı örtmüştü bense kalbim ağzımda atarak öylece kalabilmiştim sadece..

BLACK (MİN YOONGİ)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin